Skip to main content

Son dönemde hayatımıza giren yenilikler içerisinde en çok konuşulanı ve ses getireni kuşkusuz Periscope. Sosyal medyada takipçilerinize canlı yayın yapma imkanı veren bu uygulamanın etki alanı giderek genişliyor. Özellikle Baltimore’daki olayların tüm dünyaya aktarımında çok önemli rol oynayan yeni medyanın parlayan yıldızı, başlarda kendisine karşı biraz çekingen bir duruş sergileyen Türk medyasının da son günlerde radarına girmiş durumda. Başta gazeteciler olmak üzere ünlü isimlerden markalara Periscope herkesin elinde, dilinde bu aralar. İyi kullanım örnekleri olduğu kadar, amatör ve kötü denemeler de çok fazla. Hepsi bir yana belki de çok da farkında olmasak da sosyal medya, veri, vatandaş, drone ve son olarak Periscope gazeteciliği konuştuğumuz bugünlerde yeni medyadaki dönüşümün belki de tam manasıyla “Rönesans”ının tam ortasındayız. Ve çok yakında daha da net anlaşılacak ki 140 karakterin başlattığı vatandaş gazeteciliği çağı yeni medyanın eskilerin akıllarının yetmediği dijital oyuncularıyla asıl şimdi başlıyor. Biz de gündemin bu sıcak başlığını ele aldığımız Temmuz sayımızın kapak dosyası için Periscope’un gazeteciliğe ve markalar dünyasına etkisini konunun uzman isimlerine sorduk

Periscope’un dünyayı değiştirmesi yapılan ilk afet yayını ile olacaktır

Fatih Güner, Kamp Dijital Grup Direktörü

2009 yılında Hudson Nehri’ne inmek zorunda kalan bir uçak vardı, Janis Krums isimli birinin ilk fotoğrafı çektiği ve Twitpic’e postlayıp siteyi çökerttiği bu olay sosyal medyanın kısa tarihinde çok önemli bir yer teşkil ediyor. Ben de herhalde bu tarz gerçek bir olayı ilk canlı Periscope’layan kişi olmak isterdim

Geleneksel medyanın her anlamda can çekiştiği bir dönemdeyiz. Belki Türkiye’de öyle olmadığını düşünüyor olabilirsiniz, ancak özellikle ABD’de (erken adapte olabildikleri için) ciddi bir değişim var. Tek bir tweet dahi haber olabiliyor, üzerinde 2,5 dakikalık haber spotu üretiliyor. Periscope, bu anlamda çok daha önemli, çünkü fotoğraf da değil, video şeklinde canlı yayın yapabiliyoruz Periscope sayesinde. Bence Periscope’un gerçek anlamda dünyayı değiştirmesi, Periscope vasıtasıyla yapılan ilk afet yayını ile olacaktır. Periscope’un paylaşım anlayışımızı değiştirmesi ise, Twitter feed’inin üzerinden, sadece Play tuşuna tıklayarak canlı yayın izleyebildiğimiz gün olacaktır diye düşünüyorum. Bununla birlikte Facebook ve Twitter gibi platformlar satürasyonlarına ulaştılar gibi görünüyor. Büyümeleri de yavaşladı. Periscope, hatta yükselişi çok hızlı olan Tinder, benim en sevdiğim blogging platformu olan Medium gibi özel platformlar, şu anda içerik paylaşımı ve interaksiyon alışkanlıklarımızı hızlıca değiştiriyor ve trend belirliyor. Ciddi bir Rönesans, katılıyorum, ancak henüz sonu gelmedi, hiç beklemediğimiz konularda niş sosyal platformların çoğalacağını düşünüyorum.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9