Skip to main content

Londra’daki dijital sanat severlerle buluşan bang. Prix, hemen akabinde 14-29 Haziran tarihleri arasında üçüncü defa İstanbul’da gerçekleşti. Hem Londra’daki hem de İstanbul’daki sergiyi bang.Prix Tasarım Odaklı Düşünme Danışmanı Nurseli Yorgancı Ceylan’a sorduk.

Bang. Prix dijital sanat sergisinin içeriği hakkında bilgi alabilir miyiz?
Yeni medya, biyo sanat, kinetik sanat ve veri sanatı alanlarında çalışan 35 yaş ve altında üretim yapan gençlerin projelerini yurt içi ve yurt dışında izleyiciler ile buluşturan bang. Prix, Nisan ayında altı sanatçının eserlerinden oluşan ve Londra’da gerçekleştirilen bir sergiyle sanatseverlerle bir araya geldi. Sergide yapay zeka ile oluşturulan VR deneyimi bang. Neuro, Betül Aksu’nun “yürüme” adlı ses enstalasyonu, Beyza Dilem Toptal’ın “Digital Empathy” adlı veri görselleştirmesi, Ecem Karabıyık’ın ‘Polyheads’ adlı kinetik tasarımı, İdil Kem’in ‘Ubiquitous’ adlı biyo sanat projesi ve son olarak Nergiz Yeşil’in ‘Other Possible Normals’ adlı biyo sanat yerleştirmesi sergilendi.

Sergiye ilgi nasıldı?
Dijital sanat dünyasındaki profesyonellerden de ziyaret ve yorum alma fırsatı edindiğimiz sergide izleyicinin dokunarak, dinleyerek ve sanal gerçeklik ile eserin içinde kaybolarak deneyimlediği ve keşfettiği eserler yoğun ilgi gördü.

Bang. Prix’den yola çıkarak Türk sanat severlerin dijital sanata ilgisini değerlendirir misiniz?
Öncelikle Londra ve Türkiye’deki iki serginin içerik olarak birbirinden farklı olduklarını not etmek isterim. İstanbul’da bu sene üçüncü kez gerçekleştirdiğimiz açılışta önceki senelere oranla daha da artan bir ilgiyle ve olumlu yorumlarla karşılaştık. Türk sanat severlerin “yeni”ye açık olduklarına, teknolojinin farklı bağlamlarda, güçlü alt metni olan sanat eserlerine dönüşmesini heyecanlanarak izlediklerine ve bang. Prix eserlerinin, onların hayatlarına dokunduğuna şahit olduk.