Skip to main content

Yazılım sektörünün bugününe ve geleceğine dair

Son iki sene, bireysel ve kolektif hayatlarımızda çok büyük dönüşümlere yol açtı. Şahsen 2021 yılında geldiğimiz duruma hâlâ inanamıyorum; sadece iki senede bütün hayatımız değişti.

Zaten her şeyin yüksek hızda yaşandığı yazılım ve teknoloji sektöründe bu hıza pandeminin yarattığı dönüşüm de eklenince, büyük resimdeki değişimi fark etmek kolay olmuyor.

Yıllardır “gül gibi” ofislerimizde çalışırken, kendini ön plana çıkarmak isteyen şirketlerin ofislerini yarıştırdığı, masaj hizmeti dahil olmak üzere sınırsız yiyecek, gün içinde spor imkânı ve uyku odaları gibi envai çeşit katma değerli servisle yazılımcıları ve mühendisleri kendine çekmeye çalıştıkları yeni dünya düzenine zorunlu iniş yaptık. Bütün büyük yazılım ve ürün şirketlerinden duyduğumuz, beğendiğimiz, özendiğimiz ama henüz içselleştiremediğimiz çalışma düzeni hayatımıza giriş yaptı. Buna bağlı olarak mekânın ve zamanın önemi, bir anda geri plana düştü.

İki senelik dönemde yaşadığımız pandeminin getirdiği zorunluluklar, yazılım sektörünü hiç olmadığı kadar değiştirdi; tekrardan şekillendirdi. Şirketlerin yönetim ve çalışma şekilleri, hatta gelir modelleri bile buna bağlı olarak dönüşüm içine girdi.

Son beş yılda yurtdışına gidip orada yaşama trendinin artmasıyla nitelikli yazılımcı ve mühendis ihtiyacı hiç olmadığı kadar alarm verir durumda. Hemen her pozisyondaki yazılımcı, dünyanın herhangi bir yerinde iş yapabilir ve iş alabilir konumda çalışıyor artık. Yazılımcıların seçeneklerinin artması şirketlerin rekabet gücünü artırmasını gerektirdi.

Bu dönemde tüm bu dinamiklere bağlı olarak iş yapış şekillerimiz de çok büyük ölçüde değişti. Büyük ekiplerde zaten uygulanan, ancak 30 kişi ve altı ekiplerin çok da fazla kafa yormadığını düşündüğüm ürüne ya da sisteme hakimiyet, uzaktan çalışmayla beraber her seviye ekibin temel sorunu haline geldi.

Yakın zamanda, şekillenen yeni düzenle birlikte birçok fırsat daha da belirgin hale geldi. Yazılım yaşam döngüsünü sürdüren ekiplerde yazılımcı dışında iş analisti, proje yöneticisi ve ürün sahibi rollerinin yıldızı parlamaya başladı. Bu pozisyonlardaki kişiler, küçük ya da büyük her ekibin olmazsa olmaz parçaları haline geldi. Şu an içinde bulunduğumuz durum itibarıyla ekibin mayası konumundalar ve performansları her şeyi değiştiriyor. Güncel programlama dillerinin kolaylaşması, no-code sistemlerin artması ve girişimciliğin hiç olmadığı kadar artmasıyla bütüncül bakış açısına sahip bu pozisyonlar gelecek iki senede yazılımcılardan daha yüksek maaş alabilir durumda olacaklar ve üstelik sayıları çok az…

Test ve Q&A uzmanlarıysa yazılım sektörünü ayakta tutabilecek yegâne pozisyonlar gibi görünüyor. Dağınık çalışma düzeni sebebiyle herkesin üstüne düşen görevi yaptığı bir yazılım yaşam döngüsünde, tabir-i caizse fren görevi görüyorlar. Ürünle ilgili her konuya hâkim olmaları, sorunları önceden görmeleri, otomasyon yazmaları, manuel test yapmaları, hatta sorunları olmadan önce tespit etmeleri bekleniyor. Diyebiliriz ki yeni Süpermenler, Q&A ve test ekipleri olacaklar. Şimdiden talep fazlası mevcut ve üst seviyede maaşlar onları bekliyor.

Sektöre yeni girmiş biri için pozisyon bağımsız başarıyı birkaç madde ile garantilemek isteseydim eğer, en başta gelecek özelliklerden biri dil olurdu. İngilizce okur yazar olmak, yaş kaç olursa olsun zorunluluk artık. Bu bir engelse, en kısa sürede bu engeli aşmak gerekli. Kariyerin ilk 20 puanı buradan.

Teknik detayları ile olmasa da yazılım mimarisini öğrenmek, internetin nasıl çalıştığını bilmek en az 20 puan kazandıracak.

Scrum, Agile, Waterfall gibi metodolojileri hatmetmek, arkasındaki felsefeyi anlamak size 20 puan daha kazandıracak.

Güncel bütün proje yönetim araçlarını bilmeniz mümkün değil ancak birini çok iyi bilmeniz size en az 10 puan daha kazandıracak.

Sektör ve domain hakimiyeti belki de ömrünüz boyunca iş bulmanızı kolaylaştıracak. Bir 10 puan da buradan gelecek.

Fırsatlar demişken, bu noktada yakın zamanda mobil dünyada da ciddi bir dönüşüm bizi bekliyor. Video izlenme sürelerinin kısaldığı, kitapların podcastlere dönüştüğü bir zamandayız. Telefonumuzda envai çeşit uygulamalarla kocaman telefon hafızalarını bile zorluyoruz. Yakın zamanda SuperAppler bütün servisleri ele geçirecek ve kullanıcı alışkanlığını kökten değiştirecek. Bu alanda zaten değişimler başladı ama hâlâ fırsat var. Yakın zamanda taksi çağırdığımız bir uygulama üzerinden cep telefonu satın almaya ya da yemek sipariş etmeye başlayacağız. Bu evrimle beraber diğer mobil uygulamalar da hem mimarilerini hem de işe bakış açılarını değiştirmek zorunda kalacaklar.

Gözümüz gelecekte, nefesimizi tuttuk bekliyoruz.

Murat Kader – PATH Kurucu Ortağı