Skip to main content

Facebook’un artırılmış gerçeklik konusunda yol almak istediği biliniyor. Ray-Ban ile yaptığı iş birliği sonrasında akıllı gözlükleri piyasaya süren şirketin mahremiyet ile ilgili endişeleri nasıl çözüme kavuşturacağı merak ediliyor.

Facebook, bu yıl içerisinde Ray-Ban ile bir çalışma yaparak, iki kameraya ve üç mikrofona sahip Ray-Ban Stories adlı bir gözlüğün üretilmesine önayak olmuştu. Eylül ayında satışına başlanan gözlükten sonra, Facebook, şimdi de akıllı gözlüklerin yeni kullanım alanlarını araştırmak amacıyla Ego4D adında bir proje başlattı.

Ray-Ban Stories ile kullanıcıların deneyimlerini kaydedebilmeleri hedeflenmişti. Facebook şimdi ise gözlüklere yapay zekâ destekli artırılmış gerçeklik özelliği ekleyerek kullanıcılara bilgi sunmaya başlamak istiyor.

Gözlüklerin sadece internet üzerinden çekilecek bilgileri göstermekte değil, kullanıcıların sordukları soruların yanıtlanmasında da kullanılması amaçlanıyor. The Next Web’in haberine göre “anahtarımı nerede unuttum?” gibi sorulara yanıt vermesi istenen gözlüklerin, ilerleyen aşamalarda kimin ne zaman ne söylediği ve kimin kime dikkatini verdiğini anlayabilmesi de hedefler arasında.

Google, Snap, Microsoft, Vuzix ve Lenovo gibi pek çok şirketin çeşitli AR ve VR gözlükleri ile denemeler yaptıkları biliniyor. AR (artırılmış gerçeklik) gözlükleri görüntünün üzerine eklenen bilgileri kullanıcılara gösterebiliyorlar. Bir restorana doğru bakıldığında o restoranın aldığı puanı görmek ya da yol tarifi alındığında nerelerde dönüş yapılabileceğini gözlük üzerinden çizgiler ile görmek AR gözlüklerin yapabileceklerine örnek gösterilebilirler.

Yalnız, AR gözlüklerinin henüz sahip olmadığı fakat gelecekte mümkün olabilecek bazı özellikleri çeşitli mahremiyet sorunlarına yol açabilir. Google’nin birkaç yıl önce Google Glass’ı tanıtmasının ardından, gözlüklerin insanların videolarını kaydetmeye olanak sağlaması üzerinden aldığı tepki düşünüldüğünde, AR gözlüklerin varlığı daha büyük bir probleme dönüşüyor. Zira AR ile örneğin, gözlüğün görüş alanındaki insanların kimliklerinin tespit edilip gözlük kullanıcısına yansıtılması ihtimali doğuyor.

Akıllı telefonlar mı akıllı gözlükler mi?

İnsanlar, kamusal alanlarda fotoğraflarının çekilmesine geçmişte olduğu gibi tepki göstermeseler de fotoğrafı çeken kişinin kadrajı yakalamak üzere telefonunu ya da fotoğraf makinesini ayarlamasına alışkınlar. Öte yandan, artırılmış gerçeklik gözlükleri hem bu akışı bozuyor hem de çekimin alışkın olunandan daha uzun tutulabilmesine ve habersiz bir şekilde yapılabilmesine imkân sağlıyorlar.

Indiana Üniversitesi’nde Bilgisayar Bilimi Bölümü’nden Profesör Apu Kapadia’nın The Next Web için yazmış olduğu makalede, bahsi geçen ve normal olarak algılanan akışın bozulmasının araştırmacılar tarafından mahremiyetin ihlali olarak kabul edildiğine değiniliyor. Kapadia’nın da dahil olduğu bir araştırma grubu, geleneksel tipte olmayan kameraların olduğu bölgelerde insanların belirgin işaretler aradıklarını ortaya koyuyor. Zira insanlar, bu tür alanlarda kaydedilip kaydedilmediklerine dair endişe duyuyorlar.

Kayıt cihazı olup olmadığı anlaşılamayan alanlarda ve cihazlarda insanların endişelerine yanıt verebilmek amacıyla çeşitli işaretlerin bulunması gerekiyor. Facebook, bu soruna gözlüklere LED ışık yerleştirerek çözüm bulsa da Avrupa Birliği tarafından gözlüklere yerleştirilen LED ışıkların çok küçük olduğu gerekçesiyle uyarılmıştı.

Kapadia, grubunun araştırmasına atıfta bulunarak, gençlerin her ne kadar utandırıcı görüntülerinin kaydedilmeleri konusunda endişeye sahip olsalar da akıllı telefonların yaygın kullanımına alıştıklarını aktarıyor.

Bir hafıza yardımcısı olarak akıllı gözlükler

Akıllı gözlüklerin önemli bir özelliği, bir hafıza yardımcısı olarak kullanılabilmeleri. Kullanıcının gözünden kaydedilmiş görüntüleri daha sonra geri alarak izleyebilmesi, kaybolan anahtarları ya da arkadaşının film tavsiyesini hatırlamasına yardımcı olabilir.

Araştırma kapsamında gönüllülerin birkaç günlüğüne sürekli kayıtta olan kameralar ile yaşadıklarını söyleyen Kapadia, bazı mahremiyet sorunları ile karşılaştıklarını belirtti. Yalnız bu mahremiyet sorunlarının kameraları taşıyan kişiler için olduklarının altını çizdi. Kapadia, kimin ve hangi algoritmanın kameranın kaydettiği görüntülere ulaşabildiğine göre insanların endişelendiğini aktardı.

Araştırma kapsamında insanların kimlerle nerelerde yemek yedikleri, ne izledikleri ve evlerinin nasıl göründükleri de kaydedildi.  İnsanların özellikle kaydedilen yerler, bilgisayar ve telefon ekranları gibi konularda endişelendikleri gözlemlendi.

Popüler televizyon dizisi Black Mirror, The Entire History of You adlı bölümünde en ufak fikir ayrılıklarının bile insanların geçmişi deşmesinde nasıl etkili olabileceğini anlatmıştı. Kapadia, sürekli geçmişe dönülebilen bir yaşamda ilerlemenin zorluğuna dikkat çekerek, unutmanın önemine vurgu yapıyor. Psikologlar da travmatik deneyimleri aşmak konusunda unutmanın önemine değiniyorlar.

Dijital benliğin X-ray gözlükleri

Öte yandan, akıllı gözlükler sadece video kaydetmekten fazlasını yapabilirler. İnsanları tanıyabilen, ifadelerini algılayabilen, kişisel bilgileri gösterebilen, konuşmaları kaydedip analiz edebilen gözlüklerin olduğu bir dünyaya hazırlanmak gerekiyor. Bu tür uygulamalar güvenlik ve mahremiyet konusunda sorulara yol açıyorlar.

Kapadia, araştırmalarında, görme engeli olan insanların akıllı gözlükleri kullanımını da incelediklerini belirtiyor. Görme engelli insanların, yapay zekanın diğer insanları yanlış algılayabileceği endişesi taşıdıklarına değiniyor.

Gözlükler insanları doğru bir şekilde algılayabilseler bile, görme engelli insanların, diğerlerinin yaşlarını ve kilolarını tahmin etmenin doğru olmadığı düşündüklerini ve bir insanın cinsiyetini ya da ırkını tahmin etmelerinin etik olup olmadığını düşündüklerini söyleyen Kapadia, araştırmacıların yapay zekanın duyguları algılamaları konusunu da tartıştıklarını aktardı.

Facebook’un gelecek vizyonu

Kapadia, artırılmış gerçeklik gözlükleri ile ilgili endişeler konusunda sadece yüzeysel bilgi verdiğine dikkat çekerek, Facebook’un bu alanda ilerlemesi halinde bu endişelere daha fazla dikkat etmesi gerektiğini aktardı.

Facebook’un konuyla ilgili iş birliği yaptığı araştırmacıların listesini görmekten mutlu olduğunu söyleyen Kapadia, Facebook’un son dönemde adının geçtiği olaylara rağmen, artırılmış gerçeklik konusunda toplumun güvenini kazanmak için iş birliklerine gittiğini belirtti.

Kaynak: Facebook’s smart glasses could lead to Black Mirror-style privacy concerns – The Next Web