Skip to main content

Fiyat karşılaştırma siteleri konusunda ülkemizin şanslı bir durumda olduğunu söyleyebiliriz. Hatta, biraz ileri giderek ülkemizin, internetteki en gelişmiş alt kırılımlardan biri olduğunu söylemek yanlış olmaz

Son kullanıcı deneyimine baktığımızda, sattığımız ürün niş ya da siteye özel bir ürün değilse satın alma sürecinde kullanıcının büyük olasılıkla bir fiyat karşılaştırma sitesine uğradığını görüyoruz. Bu, aslında kullanıcı deneyimi olarak süreci çok hızlandırıyor. Fiyatlandırmayı doğru yaptıysanız ve tüm faktörlerce (markanız, kargo süreniz, finansal kampanyalarınız, müşteri deneyimleriniz) değerlendirildiğinde müşterinize onun için kabul edilebilir koşulları sunuyorsanız, müşterinizin “short list”ine giriyorsunuz. Markanızın sunduğu deneyimler ve marka bilinirliği yeterli seviyede ise kazanan siz oluyorsunuz.

Fiyat karşılaştırma siteleri konusunda ülkemizin şanslı bir durumda olduğunu söyleyebilirim. Hatta, biraz ileri giderek ülkemizin, internetteki en gelişmiş alt kırılımlardan biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Akakce.com Kurucusu Koray Karataş ile henüz o Almanya’dayken “Bu tür bir site çalışır mı Türkiye’de” diye tartışmamızın üzerinden 10 seneden fazla süre geçti. İlk olması sayesinde önemli bir pazar yakalayan Akakçe, e-ticaretçilerin ihtiyacı doğrultusunda uygulamalar geliştirdi. E-ticaret siteleri de bu süreçte fiyat karşılaştırması sürecinden gelen alışveriş deneyimini öğrendi. Akabinde ucuzu.com (Yeni ismiyle bilio.com) sektöre girdi. Sektörde rekabet oluşmaya başladı. Bilio.com da, uluslararası tecrübesiyle ve pazarı iyi tanıyan ekibiyle sektöre önemli deneyimler kattı. Ardından, Cimri.com sektöre girdi. Cimri.com da kolay arayüzü, içeriğe verdiği önem ve ortaklarıyla yarattığı ekstra trafik ile sektörde kendisine önemli yer edindi. 3 büyük oyuncu ile sektörde iyi bir rekabet oluştu. Bu rekabet, hem e-ticaret sitelerine hem de daha iyi bir deneyim sunma çabası nedeniyle kullanıcıya yaradı. Birçok internet sitesi gıpta ile baktığı dönüşüm oranlarına bu siteleri kullanarak yakaladı. 3 büyükler dışında sektörde başka alternatiflerden de söz etmek gerekir. Sektördeki eskilerden biarada, fiyatgor, efiyat ve TTNET’in okacabukaca’sı gibi birçok farklı yapıyla karşılaşmaktayız.

Fiyat karşılaştırma siteleri nasıl farklılaşıyor?

Peki, bu siteler nasıl farklılaşıyor? XML ile çalışan yapılar ya da robot ile sitenizdeki fiyatları alan yapılar söz konusu. E-ticarette hâlihazırda satılan ürün gamını incelediğimizde yüzbinlerce üründen söz etmek gerekiyor. Ancak türev ürünleri, farklı renkleri, aynı ürünün farklı sitelerdeki farklı isimlendirilmesini düşündüğümüzde bunları tek ürün altına toplayabilmek çok önemli. Yine en önemli konulardan bir tanesi fiyat karşılaştırma sitesinde 10 TL’ye alınıyor görünen ürünün sitede 9 ya da 11 TL’ye satın alınması. Dolayısıyla veri güncelleme sıklığı çok önemli. Ancak bu sitelerin yaşayabilmesi için en önemli konu sitelerinin trafik maliyetlerinin minimize edilmesi. Bu da, bu sitelerin marka iletişimine ve SEO’ya çok ciddi bir yatırım yapmasını zorunlu kılıyor ve SEO konusunda da birçok e-ticaret sitesinden daha ileride oldukları bir gerçek.

Önümüzdeki beklentilere ve projelere baktığımızda, ülkemizde “Marketplace” iş modelindeki oyuncu sayısında ciddi bir artış bekleniyor. Yakında, birçok site, birçok tedarikçisi ile fiyat karşılaştırma sitesi gibi hizmet verse de fiyat karşılaştırma siteleri bugüne kadarki gelişimlerini sürdürürse e-ticaret siteleri için önemini hep koruyacak.

ETİD (Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun’un kaleme aldığı “E-ticarette fiyat patron ama hep koltuğunda mı kalacak?” yazısı Digital Age Aralık 2014 sayısında yer alıyor.