Skip to main content

Digital Age Tech Summit, “Beyond” temasıyla Raffles İstanbul’da düzenlendi. Bu yıl 16’ncısı gerçekleşen dijitalin zirvesinde dijitalin liderleri bir araya geldi.

Bu yıl 16’ncısı Garanti BBVA ana sponsorluğunda düzenlenen Digital Age Tech Summit; teknoloji, pazarlama, marka dünyasından onlarca etkin konukla dijital dünyayı Raffles İstanbul’da mercek altına aldı.

“Beyond” temasıyla düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Serdar Kuzuloğlu açılış konuşmasında, birkaç sene önceye giderek pandeminin yaşamımıza hızla adapte ettiği dijitalleşmenin yaşamlarımızı ne kadar kırılgan olduğunu hatırlattığından bahsetti. ChatGPT’nin insanlık tarihinin en hızlı yayılan uygulaması olduğunu vurgulayan Kuzuloğlu, “Zihnimizin uzantısını icat ediyoruz. Korktuğumuz şey yapay zekâ değil, onun kime hizmet edeceği” diyerek yapay zekânın felsefe üzerinden de sorgulanmasının önemine değindi.

Algoritmalardan öngörülere

Trendyol Veri Bilimi Lideri Nezir Alp, “Algoritmalardan Öngörülere: Büyük Veri ve Yapay Zekâ Kesişiminde E-Ticaret” başlıklı sunumunda kullanıcının uygulamayı açtığından itibaren satın almasına giden yolculuğun detaylarını paylaştı. Alp’e göre ana amaç, algoritmalar sayesinde kullanıcıların ilgisini çekebilecek içerikleri göstererek, yapay zekâ desteği ile kişiselleştirilmiş öneriler sunarak, kullanıcıların yeni ürünleri keşfetmesini ve en iyi ürünü bulmasını sağlamak.

Geleceğe yön veren araçlar

Oculus VR Kurucu Ortağı Jack McCauley, kendi hayatında ortaya koyduğu araçları örnek göstererek geleceğe yön veren icatların ve inovasyonların değiştirici gücünü anlattı.

Oculus DK1 ve DK2 başlıklarının tasarım sürecine imza attığını, Guitar Hero’nun baş mühendisliğini üstlendiğini, yazılım, ses efektleri, sanal gerçeklik ve video oyun programcılığı alanlarında birçok ödüle sahip olduğunu anlatan ve kendisinin kaydırmalı mouse’un mucidi olduğunu söyleyen McCauley, “Son yüzyılın en büyük teknolojisi nedir?” diye sordu ve kendi sorusunu “Lityum iyon bataryalar” diye yanıtladı. McCauley, “Eğer lityum iyon bataryalar olmasaydı araçlardaki akıllı sistemler, akıllı telefonlar hayatımızda olmazdı” dedi.

Finansın ötesi

Garanti BBVA Müşteri Çözümleri ve Dijital Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Işıl Akdemir Evlioğlu, datayı müşterilerin hayatını kolaylaştırmak ve tasarruf imkânlarını bulmak için kullandıklarını anlattı. Dolandırıcılık yönetimi, kredi izleme gibi sistemlerle müşteri deneyimini pürüzsüz hale getirdiklerinden bahseden Evlioğlu, “Müşteriye hissettirmeden bu sistemlerimiz tahmin ediyor. Arka tarafta modellemeler silsilesi kullanıyoruz. Mesela evinizde kredi başvurusu yapıyorsunuz ve hemen yanıt geliyor. Bunun arkasında büyük veri var” dedi.

İşin finansal sağlık boyutuna da değinen Evlioğlu, Garanti BBVA mobil uygulamasıyla müşterilerine finansal sağlıklarını geliştirmeleri için yardımcı olduklarını söyledi. Teknoloji ve datayı birleştirip müşteri bazında kişiselleştirilmiş öneriler sunduklarını belirten Evlioğlu, müşterileri fazla harcadıkları zaman uyardıklarını, az harcadıkları zaman ise birikime yönlendirdiklerini ifade etti.

Evlioğlu’na göre sürdürülebilirlik Garanti BBVA’nın var olma amacı. Mobil uygulamadaki Durumum alanında ‘Ekolojik Durumum’ özelliği sayesinde müşterilerin karbon salımını tahminleyip onlarla paylaştıklarını, aynı zamanda bunu azaltmak için ipuçları sunduklarını da ekledi.

Yapay zekâ moda ekosistemini nasıl değiştiriyor?

Cihan Yıldız, Nurçin Koçoğlu, Ezgi Yurdusev’in konuşmacı olduğu bu oturumda yapay zekânın moda endüstrisinde müşteriler için çok önemli fırsatlar sunduğuna değinildi. Müşterilere en iyi ve en uygun çözümü oluşturmak konusunda yapay zekânın birçok avantaj sağladığı anlatıldı. Ezgi Yurdusev, yapay zekâ ile 500 binden fazla ürün tasarladıklarını ve yapay zekâ asistanı DU ile birlikte çalıştıklarını söyledi. Yurdusev, DU ile konuşarak ona görsel tasarlattı. DU, çiçek desenli puffer mont ve beyaz yırtık detaylı şort tasarladı. Yurdusev’e göre, prompt girdilerini insanlar girdiği sürece tasarım anlayışında sıkıntı yaratmayacak.

Nurçin Koçoğlu, Fabrika ile bir koleksiyon üzerinde çalıştıklarını ve yeni koleksiyonu yapay zekâdan faydalanarak oluşturacaklarını belirtti. Koçoğlu’na göre bir pazarlamacının altın anahtarı, kişiselleştirme ve moda endüstrisi bambaşka bir kişiselleştirme sunmaya doğru gidiyor. Koçoğlu, verimli bir şekilde müşteriye en iyi ve en uygun çözümü oluşturma konusunda yapay zekânın ciddi fayda sağladığını, ürünün önemli olduğu kadar müşteriye sunulan deneyimin de önemli olduğunu vurguladı.

Cihan Yıldız’a göre, üretken yapay zekâyı yadsımadan dönüşüm süreçlerimizde tutmamız gerekiyor. Yıldız, yapay zekâ ile tekrarlayan bazı işleri gündemimizden çıkarabildiğimizi, şirketlere fayda sağlayacak üretkenliğe kavuştuğumuzu ifade etti. Yıldız, Gartner’a göre 2030’a kadar şirketlerin yüzde 20’sinin varlığını sürdüreceğini belirterek “Üretken yapay zekâyı süreçlerinin bir parçası yapan şirketler tutunmaya devam edecek” dedi. Yıldız’a göre üretken yapay zekâdan kaçma şansımız yok, bunu hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz.

Yapay zekânın yaptıkları ve yapamadıkları

cem-sayYapay zekânın yapabildikleri kadar yapamadıkları da olduğunu Bilgisayar Bilimci Cem Say’dan dinledik. Say, 1989 yılında ABD Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan bir tatbikat sırasında lojistik planlamada bazı eksiklikler yaşandığını ve bu sebeple yapay zekâ çalışmalarına başlandığını belirtti. Yapay zekânın 1997 yılında ilk defa dünyaca ünlü satranç şampiyonu Garry Kasparov’u yendiğini de söyleyen Say, yapay zekânın insandan daha iyi olduğu alanları; lojistik planlama, satranç, GO, hangi aminoasitin hangi proteinle bağlandığında nasıl bir şekil alacağını gösteren protein katlanması ve algoritma keşfi olarak sıraladı.

Yapa zekânın sınırsız dilde sohbet, en uygun rotayı bulmak gibi insanın yapamadığı şeyleri yapabildiğini vurgulayan Say, yapay zekânın yapamadıklarına da değindi. Bir insanın kolaylıkla yapabileceği bulaşık makinesini doldurma, tek başına her koşulda otomobil sürebilme ve biraz akıl ve mantık gerektiren birçok şeyi yapamadığını söyledi.

Tekno-güzelliğin geleceği

L’Oreal Luxe Türkiye Genel Müdürü Ufuk Batur, inovasyon ve tekno-güzellik sektörünün kesişiminde pazar dinamiklerini, tüketici davranışındaki değişiklikleri ve teknolojik gelişmelerle şekillenen yeni trendleri anlattı. Batur’a göre farklı olmak ve özel hissetmek pandemiden önce trend olmaya başladı. Teknolojiyle kişiselleşme ve tüketicinin biricik hissetmesi önem kazandı. Batur, teknolojik inovasyonu deneyimlere nasıl entegre ettikleri hakkında şunları söyledi: “Güzellik ürünleriyle teknolojinin, özellikle yapay zekânın getirdiği gelişmeleri servis araçlarımıza entegre ediyoruz. Servis araçları binlerce fondöten veya ruj arasından size en uygun rengi buluyor.”

Batur ayrıca cilt bakım analiz cihazı, Lancome’un el ve kol hareketleri sınırlı kişilerin herhangi bir ruju uygulamasını sağlayan ruj uygulama cihazı, kişiselleştirilmiş ruj cihazı, YSL’nin beyin dalgalarını ölçen cihazı ile kişinin bir kokuya nasıl tepki verdiğini görerek ona en uygun kokuyu önerebilen teknolojilerle gelecek dönemde bizi ne gibi yeniliklerin beklediğinin sinyallerini verdi.

Teknolojik moda

manel-torresİspanyol moda tasarımcısı, girişimci ve mucit Manel Torres, Paris Moda Haftası finalinde Bella Hadid’le birlikte tanıttığı püskürtmeli kumaşı ve uygulama alanlarını anlattı. Torres; sıvı polimer, organik pamuk artıkları, deniz yosunu farklı çeşitteki lifler gibi hammaddeleri önce topladıklarını ve ardından sıvılaştırdıklarını belirterek “Kullanılan atıklar, kumaş parçaları giyilebilir bir teknolojiye dönüştürülebilir” dedi. Sprey hale getirilebilir yosun bazlı kumaşlar üzerinde çalışmalar yaptıklarını belirten Torres, püskürtmeli kumaşın uygulama alanlarını; tıp, mobilya, robotik, iç mimari, otomotiv, aydınlatma ve ses yalıtımı olarak sıraladı. Torres ayrıca bu teknolojinin, yanmaz, su geçirmez ve akıllı materyaller yaratmada çok hızlı olduğunu da sözlerine ekledi.

İnsan ve hızı odağına alan teknolojiler

Meta Türkiye Ülke Direktörü İlke Toptaş ve Domino’s Pizza Eurasia, Group CMO & CDO’su Pınar Togay’ın konuşmacı olduğu “Tech For Good: İnovasyona Öncülük Etmek” başlıklı oturumda Toptaş, sanal dünyanın gerçek etkisini gördüğümüzü belirterek, metaverse’ün hayatımıza girmiş bir kavram olduğunu, Quest mağazalarına 1 milyar dolar harcandığını ve Meta’da avatarını yaratmış milyarlarca insan olduğunu ifade etti. Sosyal platformların bir varoluş yeri olduğunu belirten Toptaş’a göre, artık asıl mesele talep yaratma ve buna keşif ticareti diyoruz. Ürünlerin insanları bulduğu bir noktadayız.

Togay ise, Domino’s olarak milyonlarca kullanıcının on milyonlarca farklı talebini okuduklarını ve onları daha fazla anlamaya çalıştıklarını vurguladı. İnsanı merkeze aldıklarını, onların neyi sevdiğini anlamaya odaklandıklarını ve müşterilerine lezzeti sunmanın yanında zaman da kazandırdıklarını ifade etti.

Dijital devrimden sonra insanlık ve dünya

“Kuantum Ekonomisi: Hata Yapmak Bir Sanattır” başlıklı oturumda Norveçli yazar ve filozof Anders Indset, teknoloji dünyasında insan kalabilmenin ve hata yapmanın değerine odaklandı. Birlikte çalışmanın, işbirliklerinin önemine değinen Indset, “Sahip olduğumuz en harika şey, insan. Daha efektif çalışmak için teknolojiye ihtiyacımız var ama bir arada olduğumuz bir altyapı gerekiyor” dedi.

Sunumunun sonunda salona “Sizler, değişim liderlerisiniz” diye seslenen Indset, iyi bir liderin sahip olması gereken özellikleri; analitik beceriler, kendine güven, ses ve akışın gücü olarak sıraladı. Indset’e göre iyi bir lider ne düşüneceğini değil, nasıl düşüneceğini bilmeli, sonuçları sahiplenmeli, kararların sorumluluğunu almalı, etik çalışma ve ilerlemenin keyfini çıkarmalı, netlik, güven ve şefkatle dinlemeli ve konuşmalı, diyalog, işbirliği ve ortak yaratıma inanarak çalışmalı.

Ufuktaki teknoloji trendleri

benedict-evansTeknoloji Analisti Benedict Evans, “Yarının Stratejik Makro Trendleri: Fırsatlar ve Zorlular” başlıklı oturumda, teknoloji trendlerine odaklandı ve yazılımın dünyayı ve ürünleri değiştirdiğinin altını çizdi. Dijital dünyaya açılmanın avantajlarını Walmart, Uber ve Amazon üzerinden örneklendiren Evans, yeni medyanın aslında yeni bir talih kuşu olduğunu belirterek, Amazon’un depo kapasitesini inanılmaz bir şekilde yükselttiğini, Walmart’ın, Uber’in, Amazon’un yıllık cirolarının milyar dolarlara geldiğini söyledi. Yazılım ile Netflix ve Shein gibi şirketlerin yeni bir kanal açtıklarını, Netflix’in televizyonu karşısına alan bir medya haline geldiğini ifade etti.

Yapay zekâ insan zekâsı olmadan hiçbir işe yaramaz

Meta Türkiye, Ajanslar ve Ekosistem Ortaklıkları Lideri Serkan Tavşanoğlu “AI 2.0: Performans ve Olasılık Çağı” başlıklı oturumda yapay zekânın insan zekâsı olmadan hiçbir işe yaramayacağını, yapay zekanın çalışmasını sağlayan şeyin, insan zekâsının verdiği bilgi olduğunu vurguladı. Yapay zekânın Meta’nın inovasyon kültürünün bir parçası olduğunu sözlerine ekleyen Tavşanoğlu, Meta’nın yapay zekâya yatırım yapmaya devam ettiğini, bugüne kadar 90 milyar dolar yatırım yaptıklarını ve 2023’ün sonuna kadar 30 milyar dolar daha yatırım yapacaklarını açıkladı. Tavşanoğlu’na göre yapay zekâ bizim eşlikçimiz, destekçimiz ve ondan korkmamıza gerek yok. “Yapay zekânın en iyi sonucu vermesi için ona bir hedef vermeniz lazım. Yalnız ona tek bir hedef verirseniz ondan istediğiniz sonucu alabilirsiniz” diyen Tavşanoğlu, yapay zekânın pazarlama yapmasının mümkün olmadığını, ancak pazarlamayı daha efektif yapmamıza yardımcı olabileceğini sözlerine ekledi.

Üretken yapay zekâ ve hataların doğurduğu hataların artışı

gulser-coratNoBiasAI? Kurucusu ve UNESCO Cinsiyet Eşitliği Eski Direktörü Gülser Corat, yapay zekâda hataların doğurduğu hatalar olarak tanımlanan Bias’ın daha önce başladığını, şu anda içinde bulunduğumuz üretken yapay zekâ döneminde ise daha da arttığını gördüklerini ifade etti.

Dijital becerilerde kadınlarla erkekler arasında neden uçurum olduğunu ve bu uçurumun neden arttığını araştırdıklarını söyleyen Corat, bu durumu dijital asistanlar üzerinden örneklendirerek açıkladı. “Siri, Cortana, Alexa ve Google Assistant gibi sesli dijital asistanların genellikle kadın sesi ve kişiliğinde olması ve son derece hoşgörülü, alttan alan bir şekilde cevap vermesinin özellikle çocukların davranışları üzerinde birtakım olumsuz etkilere sebep olduğunu gördük” diyen Corat, Siri’nin kendisine cinsel hakaret ettiği zaman verdiği cevabın “Becerebilseydim kızarırdım” olduğunu ve bu cevabı alttan alan bir ses tonuyla verdiğini söyledi.

Corat, ChatGPT, DALL-E ve Lensa.ai gibi yapay zekâ uygulamalarının toplumdaki önyargıları nasıl yansıttığını da gözleri önüne serdi. Corat ChatGPT’ye pilot ve cerrah göster dediğinde çıkan sonuçların hepsinin erkek, hemşire göster dediğinde ise çıkan sonuçlarının hepsinin kadın olduğunu belirtti.

Corat’a göre veriye dayalı makine öğreniminden veriyi yorumlayan bilgiye dayalı makine öğrenimine geçmek bias ile mücadelede önemli bir adım olacak.

Ülke yönetiminde yapay zekânın rolü

Etkinliğin “Yapay Zekâ Bir Ülkeyi Yönetirse” başlıklı son oturumunda Sanatçı, Eko-Futurist ve Aktivist Doç. Dr. Pınar Yoldaş, geliştirdiği Kitty AI projesinden hareketle, ülke ve şehir yönetiminde yapay zekânın üstelenebileceği rollerin neler olabileceğini paylaştı. Şehirlerde altyapı ve üstyapı yönetiminde etkin bir şekilde kullanılabileceğini ifade eden Yoldaş, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin bir sonucu olarak meydana gelen göç sorununa, kimin hangi ülkeye giriş yaptığını, kimin hangi ülkeden çıktığını takip ederek göç verilerini işleyen yapay zekânın sunabileceği çözümleri anlattı.