Skip to main content

Ali Demirel ile dijital sanatlar üzerine konuştuk.

Bu yıl üçüncü kez Zorlu PSM’yi müzik, yaratıcılık ve teknolojinin merkezine dönüştürecek Sónar İstanbul’da Digilogue desteğiyle hazırlanan görsel-işitsel performanslar programında “Impromptu Rockforms” isimli projesiyle yer alan sanatçı Ali Demirel ile dijital sanatlar üzerine konuştuk.

Yeni teknolojilerin yıllar içinde dijital sanat alanındaki çalışmalarınıza etkisi nasıl oldu?
Video yapmaya 1993 yılında başladım. O zamanlar VHS veya Hi8 kaset üzerine çekip U-matic sistemde teypten teybe kopyalayarak ‘lineer’ (çizgisel) mantıkta kurgu yapıyorduk. 2000 senesinde ilk defa bilgisayar üzerinde non-linear sistem ile “Hortum” adlı çalışmamı yaptım. Bu üretim kolaylığı ve tekniği açısından önemli bir dönüm noktası idi benim için. Diğer bir önemli dönüm noktası da 2005’den itibaren kodlama ile sentetik ve interaktif görseller yapmaya başlamam ile oldu. Son yıllarda dikkate değer gördüğüm en son gelişmeler yapay zeka alanında oluyor.

Dijital sanatlara hem Türkiye’de hem de dünyadaki bakışı ve ilgiyi nasıl değerlendirirsiniz?
Hayatı dijital araçlarla deneyimlemeye başladık. Bu da dijital sanat üretimini geleneksel yöntemlerden çok farklılaştırıyor. Böylesi bir durumda yapılan sanat işlerinin, yeni ürün ve teknolojilerin demosunu yapar hâle gelmesi tehlikesi var. Bunu ortaya çıkan işlerde gözlemliyorum.

Modern besteler ve dijital enstrümanlardan oluşan müzikle birleşmiş olan yeni projeniz için neler söylemek istersiniz?
Minimal elektronik müzikle yaptığım görsellerden farklı olarak sentetik imajlar kullanmıyorum, bütün malzemem doğadan topladığım kaya fotoğrafları ve su videoları. Bunları dijital olarak katmanlar hâlinde kompoze ediyorum ve her katmanda çok yavaş seyahatler sergiliyorum.

Sonar festivallerinde farklı projelerde yer aldınız. Sonar sizin için ne ifade ediyor?
Değişik stillerde ve formatlarda üretim yapan bir sanatçıyım. Bazen tekno müzikle minimal görüntü ve ışık tasarımları, bazen bir film projesi, bazen bu filmin müziğiyle beraber canlı kurgulanması, bazen de sadece fotoğraf baskı. Sonar benim için bunların hepsini gösterebilmeme olanak sağlayan çok yönlü ve açık bir festival. Bu yıl da piyanist müzisyen Kaan Bulak ile yine daha önce Sonar’da sergilemiş olduğum “Rockforms” adlı fotoğraf serimin bir canlı yorumunu sunacağım.