Skip to main content

Markaların hem yapay zekâyı hem de pazarlamanın yeni dinamiklerini iyi analiz ederek önümüzdeki dönem stratejilerini şekillendirmeleri, başarıya ulaşma noktasında büyük önem taşıyor.

2024 ile ilgili öngörülerimizden bahsederken öncelikle geçen yıla bakmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Geçen yılın en çok dikkat çeken konularının başında elbette yapay zekâ yer aldı. Google verilerine göre Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki kilit pazarlarda “yapay zekâ” aramaları geçen yıldan bu yana 3 kat arttı. Bu yükselişin önümüzdeki yıl da devam edeceğini düşünüyorum.

Yapay zekânın insanların günlük hayatındaki etkisi de her geçen gün daha fazla artıyor, artmaya da devam edecek. Bu sebeple markaların hem yapay zekâyı hem de pazarlamanın yeni dinamiklerini iyi analiz ederek önümüzdeki dönem stratejilerini şekillendirmeleri, başarıya ulaşma noktasında büyük önem taşıyor.

Değişim sürecinde esnek olmak önemli

Hem dünyanın hem de ülkemizin değişim ve dönüşüm içerisinde olduğu bu süreçte markaların hızla uyum sağlama becerilerini sürdürmeleri veya bu beceriyi edinmeleri kritik hale geliyor. Pazarlamacılar değişen ekonomik bağlam, yeni tüketici ihtiyaçları ve bütçelerdeki dalgalanmalar gibi her türlü duruma daha hızlı uyum sağlamaları da bir hayli önemli. Değişim pek çok şirkette her ne kadar şirket kültürünün bir parçası olsa da özellikle içerisinde bulunduğumuz dönemde uzun planlamalar yerine mikro değişikliklerin yapıldığı esnek bir yaklaşımı benimsemek ön plana çıkacak.

Yapay zekâ yaklaşımında sorumlu olmak gerekiyor

Önümüzdeki dönemde yapay zekânın disiplinlerarası bir etkileşimle önü daha fazla açılacak. Böylece yapay zekânın etki alanı bilimden teknolojiye, sağlıktan tarıma kadar pek çok alana yayılarak daha da ön planda olacağını düşünüyorum. Bu teknoloji, günlük hayattan daha yaratıcı ve hayal gücünün gerektiği alanlara kadar toplumun en acil zorluklarının ve fırsatlarının üstesinden gelmeye katkıda bulunma potansiyeline sahip. Bu çalışmaların sorumluluk bilinciyle yürütülmesi ise kritik bir öneme sahip.

Biz de Google olarak yapay zekâ yaklaşımımızın hem cesur hem de sorumlu olması gerektiğine inanıyoruz. Tam da bu sebeple gerçekleştirdiğimiz her çalışmada oluşturduğumuz yapay zekâ ilkelerinden yararlanıyor ve yapay zekânın toplum üzerindeki etkisini değerlendirerek hareket ediyoruz.

Google Türkiye Ülke Direktörü Mehmet Keteloğlu

Google Türkiye Ülke Direktörü Mehmet Keteloğlu

Sürdürülebilirlik gündemde yer almaya devam edecek

Pazarlamanın son dönemlerdeki vazgeçilmez başlıklarından biri de, sürdürülebilirlik… 2024 yılının da pazarlamacıların sürdürülebilirlik çalışmalarının kapsamını genişletmeye devam edeceği bir yıl olacağını düşünüyoruz. Pek çok markanın “net sıfır” hedeflerine ulaşma konusunda kararlı olacağı ve bu yönde çalışmalar yapacağını öngörüyoruz. Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Yönetmeliği’nin Avrupa’da iş yapan şirketler için yeni raporlama zorunluluğu getirmesi nedeniyle bu çalışmalar 2024’te daha da yoğunlaşacak. Pazarlamacılar önümüzdeki dönemde ürettikleri reklamların daha geniş kapsamda nasıl bir etkisinin olacağını ve pazarlamanın gücünün olumlu yönde değişimi nasıl destekleyebileceğini ele almalı.

Google Arama gelişmeye devam ediyor

Markaların görünür olması ve tüketicilerin ihtiyaç duydukları bilgiye en kısa yoldan ulaşabilmesi, her dönem olduğu gibi önümüzdeki dönem de önemini korumaya devam edecek. Tam da bu noktada bu yıl 25. yılını kutladığımız Google Arama, her geçen gün daha da gelişerek pazarlamacıların markalarını görünür kıldıkları ve odaklandıkları bir alan olmaya devam ediyor.

Artık aramalar arama kutucuğuna yazılanların ötesine geçmiş durumda. Üretken yapay zekânın bilgilerin düzenlenme biçiminde yaptığı dönüşüm ve perspektifler gibi yeni filtreler kullanıcılara çeşitli deneyimler sunuyor. Çoklu arama özelliği (multisearch) sayesinde kullanıcılar aynı anda hem görsel hem de metinle arama yapabiliyor. Tüm bu gelişmeler Arama’yı daha doğal ve sezgisel hâle getirerek engelleri ortadan kaldırıyor ve pazarlamacılara tüketicilere ulaşmalarını sağlayacak araçlar sunuyor. Pazarlamacıların da kendi işletme profillerini güncelleyerek, ürün bilgilerini ve görsellerini güncel tutmaları kullanıcılarla buluşmanın yollarını çeşitlemek adına onlara fayda sağlayacak gibi görünüyor.

Değişen tüketici alışkanlıkları ve “yeni değer algısı”

Pazarlama trendleri değişirken tüketici alışkanlıkları ve beklentileri de benzer şekilde değişmeye devam ediyor. Kullanıcılar artık alışveriş yaparken ya da herhangi bir hizmetten yararlanırken “sürdürülebilirlik değeri”, “deneyim değeri” ve hatta “kullanışlılık karşılığında birinci taraf verilerini paylaşma açısından değer” gibi kriterleri de değerlendiriyor.

Tüketicilerin yüzde 82’si artık markaların değerlerinin kendi değerlerine uygun olmasını bekliyor. Bu değişim rüzgârında tüketiciler daha sorumlu ve bilinçli tüketiciler haline gelirken önceliklerini yeniden değerlendiriyorlar. Pazarlamacıların da bu değişime ayak uydurması, yeni dönem strateji ve hedeflerin uygulanması noktasında büyük önem taşıyor.

 

Mehmet Keteloğlu

Google Türkiye Ülke Direktörü

 

* ”2024 için en önemli dijital pazarlama trendleri ve tahminleri” (Think with Google).