Skip to main content

Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Prof. Dr. Refet Gürkaynak, küresel ekonomideki dengelerin nasıl şekilleneceğini ve Türkiye’nin önündeki farklı ekonomik senaryoları Brand Week Istanbul’da değerlendirdi.

EMEA bölgesinin en büyük iş ve markalar dünyası buluşması olan Brand Week Istanbul, beş gün boyunca iletişim ve pazarlama dünyasının inovatif zihinlerini ve yaratıcı projelerini bir araya getiriyor. Etkinliğin ilk gününde, Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Prof. Dr. Refet Gürkaynak, Türkiye Gündemi: Ekonomide İş Dünyasını Neler Bekliyor? başlıklı sunumuyla Türkiye’nin sıcak gündemini değerlendirdi.

Türkiye’nin önündeki farklı ekonomik senaryolar üzerine konuşan Gürkaynak, ne olduğunu anlamadığımız bir dönemden geçtiğimizi belirterek, öncelikle Covid-19 salgının dünya ekonomisi üzerindeki etkilerinden bahsetti. İşlerin iyiye doğru gitmediğini söyleyen Gürkaynak sözlerine şöyle devam etti, “Dünya genelinde Covid tarafında işler iyiye gitmedi ve salgının içinde yaşıyoruz. Yurt dışında tüketimi kestiğimiz ve üretim yapamadığımız için Türkiye’nin cari açığı ve dış ticaret açığı çok yüksek. Avrupa Birliği Ekonomik ve Parasal Birliği tarihin en kötü büyüme döneminde. Covid durgunluğuna girdiler ve çıkamadıklarını görüyoruz, bu da Türkiye’yi çok etkiledi.”

“Türkiye’de olanların temel sebebi Türkiye’de olanlar. Büyük bir borç sorunu yarattık ve bunları çözmemiz lazım.” diyen Gürkaynak, reforma ve yurt dışı kaynağına ihtiyacımız olduğunu belirterek özellikle adalet reformu yapmanın acil işlerimizden biri olduğunun altını çizdi.

Kendi kazdığımız kuyudan çıkacak olan biziz

Türkiye’nin krizlere alışık bir ülke olsa da içinde bulunduğumuz krizin şimdiye kadar yaşanılanlardan daha derin olduğunu söyleyen Gürkaynak konuşmasında şu sözlere yer verdi, ” Türkiye’nin krize alışkın bir ülke olduğu eski bir hikaye. Bunun altında belli bir iktisadi dinamik vardı ve o dinamik artık değişti. Bu sefer ki kriz halk için çok daha yıkıcı. İlk defa hanehalkları borçlu, şirketler çok borçlu olarak krize girdik. Bunun yönetilmesi daha zor. İktisat politikası hâlâ buna uygun değil. Bu sefer reel sektör hanehalkı iflaslarının arttığını göreceğiz. Orta sınıf olmaya alıştıktan sonra fakirleşmek kolay değil. Bunun sosyopolitik etkileri ile uğraşmak da kolay değil.”

Gürkaynak, sorunların sebebini çıkaran biziz ve çözebilecek olan da biziz vurgusuyla konuşmasını sonlandırdı: “Başımıza gelen birçok ülkenin başına geldi, ne yapılacağını biliyoruz. Nihayetinde sadece aşina olduğumuz kamu borç sorunu olacak. Türkiye’de makro stabilizasyon yapmak çok kolay. Ülke yerinde duruyor, bazı işler zor ve uzun ama hızlı etkisi olacak reform yine var. Siyaset niyet olduğu zaman kendi kazdığımız kuyudan çıkacağız, o da bizim elimizde. ”