Dijital dönüşüm konusunda Türkiye’nin bugünkü durumunu değerlendirir misiniz?
Dijital dönüşüm özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimi için bir kaldıraç görevi görüyor. Türkiye, yetkinlik, ham madde, insan kaynağı ve yatırım ortamı konularında çok güçlü. Teknoloji sektöründen otomotive, telekomünikasyondan tarıma kadar birçok alanda ülke olarak global piyasalarla yarışabilecek bir güce sahibiz. Türkiye bu yıl Küresel Rekabet Endeksi’nde 137 ülke arasında iki sıra birden yükseldi. Bunda dijital dönüşümün ve yeni teknolojilere adaptasyon payının büyük olduğuna inanıyoruz.
Dönüşümde ülkemizin avantajları ve dezavantajları neler sizce?
Türkiye’nin genç, dinamik ve teknolojiyle yakından ilgili nüfus yapısı dijital dönüşüme olumlu katkı sunan özellikler. Şirketler, gelecekte var olabilmek ve rekabette güçlenmek için dijital dönüşümün hayati öneme sahip olduğunu fark etmiş durumdalar. Yeni teknolojiler konusunda, deneyimli insan gücü eksikliği, teknoloji seçiminde uzayan karar süreçleri, teknoloji ile iş sonuçları arasında bağlantının net olarak kurulmaması ve geçici dar kapsamlı çözümlerin tercihi, gördüğümüz en önemli eksiklikler.
Türkiye’nin son dönemlerde yaşadığı ekonomik durgunluğu sizin çözümlerinize olan ilgi ve genel olarak dijital dönüşüme harcanan bütçeler özelinde nasıl değerlendirirsiniz?
Teknoloji ve özellikle bulut teknolojisi büyüme dönemlerinde şirketlere çeviklik kazandırdığı gibi zor dönemlerde maliyetlerini azaltırken kaynaklarını hızla kaydırmalarına da yardımcı oluyor. Bulut gelirlerimizin geçen yıla göre yüzde 48 artmış olması bu durumun Türk şirketleri tarafından da benimsendiğinin en güzel göstergesi. Microsoft Office 365’in “Türkiye’de Toplam Sahip Olma Maliyeti” üzerine araştırma yapan IDC, BT altyapı harcamaları, personel verimliliği ve iş süreçlerinde üretkenlik alanlarında Office 365’in kurumlara esneklik, hız ve maliyet avantajı kazandırdığını ortaya çıkardı. Araştırma sonuçlarına göre Office 365 kurumsal müşterileri üç yıllık bir süre içerisinde 292 bin 411 dolar tasarruf, yüzde 288 oranında da yatırımlarında geri dönüş yakaladılar. BT altyapı maliyetlerinde yüzde 48 düşüş yaşayan şirketler, çalışan verimliliğinde ortalama 58 bin 768 dolar tasarruf elde etti.
Dijital dönüşümde bulut teknolojilerine ayrı bir parantez açmak lazım. Kurumsal şirketlerde bulut çözümleri kullanımı sizce yeterli seviyede mi?
Akıllı bulutumuz Microsoft Azure, bugün dünyada Fortune 500’deki şirketlerin yüzde 90’ı tarafından kullanılıyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 56. Biz bu oranı dünya seviyelerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu konuda en önemli çalışmalarımız müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın teknik yetkinliklerini artırmak, küreselleşen dünyanın oyuncusu olan şirketlerin coğrafi, çeşitlilik ve teknik olgunluk açısından küresel çözümlere gereksinimi olduğunu anlatmak ve iyi örneklerin ortaya çıkmasını özel programlarla desteklemek. Eğitim alanında yaptığımız yatırımlara bir örnek Microsoft Cloud Society programı. Eğlenceli yöntemlerle, yarışmalarla, ödüllerle bulut teknolojilerini öğreten bu girişim, isteyen herkesi bulut uzmanı olmaya davet ediyor.
Bulut çözümlerinin değeri aslında 5G ve IoT ile çok daha önem kazanacak. Ve 5G için artık gün sayıyoruz diyebiliriz. Microsoft bu yeni dönem için neler planlıyor?
5G, bağlantılı tüm işlerimizi hızlandıracak, aynı anda daha çok verinin taşınmasına imkân verecek, ağ kaynaklı gecikmeleri azaltacak ve işlerimizi kesintisiz hale getirecek. Yapay zekâ ve IoT uygulamalarının daha az güç harcamasını da sağlayacak olan 5G ile ilgili olarak, ekosistemimizdeki partnerlerimizle Windows Connected PC çözümlerimiz altında 5G’ye uyumlu cihazlar, PC ve IoT ekipmanları üretiyoruz. 5G’yi bulut hizmet stratejilerimizi güçlendiren bir gelişme olarak ele alıyoruz. 5G özellikle bulut hizmetlerinin daha hızlı ve kesintisiz bir hale gelmesini sağlayarak bulutun faydalarını daha etkin sunabilmemize imkân tanıyacak.
Dönüşüm hikâyelerindeki en sıcak konu yapay zekâ. Yapay zekâ Microsoft’un gündeminde nasıl bir yer tutuyor?
Yapay zekâ yatırımlarımızda ve odağımızda birinci sırada. Geçtiğimiz ay duyurduğumuz iş birliğiyle, Vodafone ile Türkçe yapay zekâ destekli bir chatbot uygulaması geliştirdik. Türkçeyi yapay zekâ çalışmalarında doğal dil işleme konusunda öncelikli diller arasına yükselttik. Bunun yanında yapay zekânın etiğine de büyük önem veriyoruz.
Microsoft Türkiye’nin yerli yazılım ekosistemine 25 yıldır destek veren bir firma. Bu konuda son dönemde nemicrosoft gibi çalışmalarınız var?
Küreselleşme şirketlerin, pazarların, ürün ve hizmetlerin etrafındaki duvarları kaldırdı. Bu ortamda arzumuz, Türk yazılım şirketlerinin küresel oyuncular olmasını ve Türkiye’den Unicorn denilen bir milyar dolar üzeri değere sahip firmaların çıkmasını sağlamak. Bunun için HeadStart programını ortaya çıkardık. Platform ile birlikte; girişimciler ile kendi alanında uzman Microsoft çalışanlarını hızlıca tek bir platformda buluşturuyoruz. İş geliştirme, teknoloji, uyumluluk, düzenleme ve yasal gereklilikler konularında eğitimler düzenliyoruz. Geliştirilen çözüm ve uygulamalara daha fazla iş kaynağı sağlayabilmek için, Microsoft iş ortaklarına doğrudan erişim kanalı, ücretsiz LinkedIn pazarlama desteği, yurtdışı pazara açılmak isteyen çözümler için Azure kredisi ve satış desteği sağlıyoruz.
Yakın bir zaman önce DigiGirlz adında bir program başlattınız. Bu projeyle ilgili bilgi verir misiniz?
Kız öğrencilerin kariyerlerini teknoloji alanında şekillendirmesini teşvik etmek amacıyla çeşitli illerdeki lise kız öğrencilerle bir araya geliyoruz. Öğrenciler, Microsoft çalışanları ve yöneticileriyle bir araya gelerek bilişim ve teknoloji alanında kariyer ve iş hayatına daha yakından bakma fırsatı yakalıyor. Gaziantep, Erzurum ve Trabzon’un ardından Kayseri, Kars ve Manisa’da gerçekleştirilecek DigiGirlz etkinlikleri kapsamında toplamda 2 bine yakın kız öğrenciye ulaşmak istiyoruz. Ücretsiz olarak hayata geçirdiğimiz DigiGirlz etkinliklerimizle teknoloji ve bilişim alanındaki mesleklerin erkek işi olduğu algısını kırıyoruz.
Siz Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunda Microsoft olarak kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?
Faaliyet gösterdiğimiz 26 yıldır, 700 bini aşkın KOBİ’yi en yenilikçi ve güvenilir teknolojilerle buluşturmaya devam ediyoruz. 2 binin üzerinde yerel girişimi destekliyoruz. Bu yıl 6’ıncısını düzenlediğimiz Microsoft Teknoloji Zirvesi’nde, teknoloji dünyasının başarılı isimlerini ile ilham veren dijital dönüşüm projelerini katılımcılarla buluşturduk. Sektörel oturumlar ve birebir görüşmelerle yeni iş bağlantılarının gelişmesini sağladık. Şirketlere ve iş ortaklarımıza da derinlemesine ve uzun soluklu eğitim, teknik destek programları sunuyoruz. Minik Parmaklar Geleceği Programlıyor projesinde 30 ilde, 5-12 yaş arasında toplam 20 bin çocuğa kodlama eğitimi verdik. Bu yıl, bine yakın kadına bilgisayar okuryazarlığı, güvenli internet gibi eğitimler sağladık. Şimdiye kadar Geleceği Tasarla programıyla 60 bin çocuğa kodlama, programlama, dijital okur-yazarlık ve güvenli internet eğitimi verdik. 2018 yılı boyunca 53 bin 174 çocuğu Hour of Code (Kodlama Saati) ile kodlama ve algoritma gibi kavramlarla tanıştırdık.
Yorumlar