Tüketim alışkanlıklarımızın dijital teknolojilerle hızla değiştiği günümüzde parayı yönetme, tasarruf ya da birikim yapma meseleleri de dijital ile yeniden tanımlanıyor. Peki, her geçen gün pek çok yeni nesil finansal kavram tanışan tüketici için kendisini dijital finansal okuryazar olarak görüyor mu? Bu ay dijital finansal okuryazarlık meselesini daha iyi anlamak adına, ağızdan ağıza pazarlama ajansı FikriMühim ile birlikte bir araştırma gerçekleştirdik. Dijital finansal okuryazarlık araştırması, 10-12 Ocak 2018 tarihleri arasında Türkiye’nin 12 bölgesinde 71 ilde bin 734 kullanıcı ile online görüşme tekniği kullanılarak yapıldı.
Araştırmaya katılanların yüzde 86’sı kredi kartı/banka kartı kullanıcısı. Kart sahipliğinin detayına baktığımızda ise ortalama kart sahipliği 1,7 olarak dikkat çekiyor. Kullanıcılar tarafından en fazla tercih edilen kredi kartlarının ilk 3 arasında Garanti Bonus, Akbank Axess ve İş Bankası Maximum yer alıyor. Kullanıcılar kredi kartlarını çoğunlukla giyim ve market alışverişleri ile e-ticarette kullanıyorlar. Nakdin en fazla tercih edildiği alan ise yüzde 56 ile ulaşım harcamaları.
Nakitsiz bir hayat mı? Keşke mümkün olsa…
Temassız ödemelerin yükselişi sürmeye devam etse de, araştırmamıza göre henüz yeteri kadar insana dokunduğunu söylemek güç. Araştırmaya katılanların yüzde 60’sı temassız ödeme kullanmadığını belirtmiş. “Sizce hiç nakit kullanmayacağımız bir yaşam mümkün mü,” sorusuna katılımcılar yüzde 44 oranla “Keşke mümkün olsa” cevabını vermişler. Gelelim nakitsiz yaşama geçişte hayatı kolaylaştıran mobil uygulamalara. Katılımcıların bu alanda en çok tercih ettiği 3 uygulama şöyle; yüzde 33 ile Hopi, yüzde 29 ile BKM Express ve yüzde 24 ile Bonus Flaş.
Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 94’ü internetten alışveriş yapıyor. Alışveriş sıklığı sorusunun en popüler cevabı ise yüzde 43 ile “ayda birkaç kez”. Bununla birlikte katılımcıların yüzde 66’sı alışverişlerinde mobil ödeme uygulamalarını kullanıyorlar. Mobil ödeme en çok tercih edilen uygulama ise yüzde 23 ile Hopi. Hopi’yi yüzde 22 ile Bonus Flaş ve yüzde 16 ile Yapı Kredi Cüzdan takip ediyor. Mobil bankacılık uygulamaları kuşkusuz ise mobil ödeme uygulamalarından daha popüler. Katılımcıların yüzde 86’sı mobil bankacılık uygulamalarını kullanıyor. Katılımcıların yüzde 54’ünün telefonunda 1 ya da 2 mobil uygulama var. Bu uygulamaları kullanarak en sık yapılan işlemlerde ise ilk sırada yüzde 73 ile fatura ödemeleri var. Faturaları yüzde 66 ile para transferleri ve yüzde 29 ile kira ödemeleri izliyor. En çok tercih edilen mobil bankacılık uygulamaları arasında ise ilk sırada Garanti Cep var. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 18’i Garanti Cep kullandıklarını belirtirken, yüzde 14 İşCep ve yüzde 11 Yapı Kredi Mobil kullanıyor. Dijital bankacılıkta her gün hayatımıza dahil olan inovatif yöntemler içerisinde kullanıcı nezdinde en popüler olan bankacılık işlemi ise yüzde 27 ile “mobilden anında kredi” Bunu, yüzde 26 ile QR kod ile para gönderme ve yüzde 13 göz tarama ile uygulamaya giriş yapmak izliyor. Bununla birlikte katılımcıların yüzde 73’ü yaptıkları harcamaları dijital bankacılık uygulamaları üzerinden düzenli olarak kontrol ettiklerini belirtiyorlar.
Kahvehanede bile Bitcoin konuşuluyor ama birikim aracı tercihimiz hâlâ altın
Malum bu aralar finans dünyasının en önemli gündemi kripto paralar. Sanal para işlerine Türkiye’de de yoğun bir ilgi var. Ama yine de henüz geniş kitleleri kapsamadığını araştırmamızda görebiliyoruz. Buna göre katılımcıların yüzde 61’i Bitcoin ya da başka bir kripto para almayı düşünmediği belirtmişler. Kripto para sahiplerinin satın alma nedenlerine baktığımızda ise; en popüler cevap yüzde 36 ile “para kazanacağımı düşünüyorum”. Deneme ya da yatırım olsun diye alanların oranı da azınsanmayacak kadar yüksek. Katılımcılar arasında en fazla bilinen kripto para olan Bitcoin’i bu kategoride yüzde 31 ile Bitcoin Cash ve yüzde 30 ile Erthereum takip ediyor. Mobil uygumalar, kripto paralar vs konuşsak da iş birikime gelince en popüler araç hâlâaltın. Yüzde 27’nin tercih ettiği altını, yüzde 24 ile vadeli mevduat ve yüzde 12 döviz izliyor.
Tüm bunların neticesinde katılımcılara yönelttiğimiz kendinizi finansal okur yazar olarak görüyor musunuz sorusuna gelen cevap yüzde 61’lik oranla “evet”. Yüzde 55’lik bir katılımcı grubu parasını online/offline iyi yönetebildiğini düşünüyor. Kendini finansal okur yazar olarak gören bu grup çocukları için çabalıyor mu derseniz, katılımcılarının yüzde 33’ünün çocuklarını finansal okur yazarlık konusunda farklı yöntemlerle bilinçlendirmeye çalıştığını görüyoruz. Katılımcıların yüzde 58’ine göre dijital finansal okur yazarlık konusundaki eksiklerimizi tamamlama konusunda en uygun yöntem ise “bu konuda okulda ve kurumlar bünyesinde verilecek eğitimler”.
Dijital finansal okuryazarlığı destekleyecek en önemli kavramlar bilgi, deneyim ve destek
Pelin Güven, BKM Strateji ve Bilgi Yönetimi Direktörü
Türkiye finansal teknoloji yatırımlarında en ileri seviyedeki ülkelerden biri. Türkiye’nin genç ve teknolojiyi benimsemeye hevesli nüfusunun artan ilgisiyle de bu evrim müthiş bir hız ve verimlilik kazandı. Ülkemizdeki akıllı telefon penetrasyonu yüzde 84 seviyelerine ulaştı. Sosyal medya kullanımında da dünyada ön sıralarda yer alıyoruz. Dolayısıyla dijital finansal okuryazarlığın artması noktasında çok ciddi bir potansiyele sahibiz. Dijital finansal okuryazarlığı destekleyecek en önemli kavramlar da bilgi, deneyim ve destek. BKM olarak bizim de stratejimiz bu. Gündemimizdeki en önemli konulardan biri, Türkiye’de henüz dijital finansal teknolojilerle tanışmamış kesimlerimize erişmek. Bu kesime erişmek için parolamız yine teknoloji.
Finansal okuryazarlık konusunda özel sektör kamuyu daha fazla desteklemeli
Özlem Denizmen, FODER Başkanı
Finansal okur yazarlık konusunda ülke olarak son yıllarda çok önemli adımlar atıyoruz. 2014 yılında yayımlanan Başbakanlık Genelgesi’nde Finansal Erişim, Finansal Eğitim, Finansal Tüketicinin Korunması Stratejisi ve Eylem Planları ile finansal okuryazarlık konusundaki çalışmalar hız kazanmıştı. Geçtiğimiz yıl finansal okuryazarlık ve girişimcilik konularının Millî Eğitim Bakanlığı’nın müfredatına girmesi kararının alınması ülkece bu konudaki yönümüzü ve vizyonumuzu ortaya koyuyor. Ayrıca birkaç sene önce YÖK bütün üniversitelerimize finansal okuryazarlık konusunda eğitim verilmesi tavsiyesinde de bulundu. Bu gelişmeler bizleri çok memnun etse de, özel sektörün bu konudaki çalışmaları daha fazla ele alarak kamuyu desteklemesi gerektiği inancındayım.
Yorumlar