TM Roh, kaleme aldığı son blog yazısında Galaxy S24 Serisini kariyerindeki en büyük başarı olarak gördüğünü ve yapay zekânın bu yüzyılın en etkileyici teknolojisi olduğuna inandığını vurguluyor. Samsung Galaxy’nin yapay zekâyı telefonlara entegre ederek mobil deneyimlerde yeni bir dönem başlattığını belirten Roh, bu teknolojinin günlük yaşamı nasıl daha iyi bir hale getirebileceği ve topluma nasıl ilham kaynağı olabileceği üzerinde duruyor.
Galaxy S24 Serisinin kullanıcılar tarafından ne kadar benimsendiğini ve aldıkları olumlu geri dönüşlerden duyduğu memnuniyeti ifade eden TM Roh’un yazısının geri kalanı ise şöyle:
“Kariyerimin en değerli başarısı Galaxy S24 Serisi’ni geliştirmek oldu. Bir mühendis olarak birçok olağanüstü inovasyona tanık olsam da yüzyılın en dönüştürücü teknolojisinin yapay zekâ olduğunu düşünüyorum. Böylesine sarsıcı bir potansiyele sahip gelişmenin bir parçası olma şansını çok az mühendis yakalayabilir. Bu gelişme, sadece Samsung’a ve mobil sektöre değil, tüm insanlığa büyük bir değişim fırsatı sunuyor. Telefonlara yapay zekânın entegre edilmesi başlı başına bir devrim niteliği taşıyor. Bu adım, mobil deneyimler için yeni bir çağa işaret ediyor ve Samsung Galaxy bu çağa öncülük ediyor. Mobil cihazlar yapay zekâya erişimde birinci erişim noktası olacak. Geniş ve kapsamlı ürün portföyümüz, inovasyon mirasımız ve açık işbirliği anlayışımız sayesinde Samsung Galaxy, bu teknolojinin dünyaya yayılmasını hızlandırmak adına muhteşem bir konuma sahip. Mobil yapay zekâya erişimi kolaylaştırıp herkese yeni imkânlar sunacağız.”
Yeni imkânlar sunmak
TM Roh, mobil yapay zekâda çığır açan deneyimlere öncülük ederken, bu yeni ve heyecan verici teknolojinin yaşamımızı nasıl iyileştirebileceği ve toplumun geleceğine nasıl ilham verebileceği konusunda çok düşündüklerini belirterek şu ifadelere yer veriyor: “Büyük bir özen ve dikkatle hayata geçirdiğimiz Galaxy AI, insanların iletişimde bariyerleri aşmasına, günlük görevleri zahmetsizce yerine getirmesine ve çok daha fazla fazlasını başarmasına yardımcı oluyor. Galaxy S24 Serisi’nin lansmanından bugüne kadar, Galaxy AI özelliklerini günlük yaşamlarına dahil eden kullanıcılarımızdan harika geri dönüşler aldık. En çok memnuniyetle karşılanan yapay zekâ yeteneklerinden biri, arama yapmak için olağanüstü bir araç olan, Google iş birliğiyle geliştirilen Circle to Search özelliği oldu. Canlı Çeviri, Chat Asistanı gibi dil bariyerlerini ortadan kaldırmaya yönelik sunduğumuz iletişim araçlarımız da birçok kişinin hayalini gerçeğe dönüştürdü. Kullanıcılar ayrıca, ProVisual Engine ile desteklenen yaratıcılık araçlarıyla donatılmış Foto Asistanı’nı da çok sevdi.”
“Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu sadece başlangıç” diyen TM Roh, “Galaxy S24 Serisi üzerinde çalışırken, hayata geçirmek istediğimiz birçok fikir ve konsept geliştirdik. Samsung, mobil yapay zekâ deneyimlerini hiç durmadan güçlendirip zenginleştirdikçe, Galaxy kullanıcıları da zaman içinde bu fikirlerden ve konseptlerden güç alan daha fazla Galaxy AI özelliğinin keyfini çıkaracak. Bunların yanında, Galaxy AI için akıllı telefonların ötesine geçen adımlar atmayı da planlıyoruz. Galaxy AI platformunu farklı hizmetler ve çeşitli cihaz kategorileri için optimize ediyoruz. Seçkin Galaxy giyilebilir cihazları yakında, dijital sağlık hizmetlerini daha da geliştirmek üzere yapay zekâdan destek alacak ve genişletilmiş akıllı sağlık deneyimlerinde yepyeni bir dönemin kapılarını açacak. Samsung, daha fazla sektör lideri yapay zekâ ortağıyla işbirliği yaparak Galaxy AI deneyimlerini kategoriler bazında geliştirmeye ve yaygınlaştırmaya devam edecek” diye yazıyor.
Bir sonraki büyük gelişme sizsiniz
TM Roh, geçen yıl boyunca sürekli olarak, kullanıcıların ne istediğini, neye ihtiyaç duyduğunu ve küçük bir yardımla neler başarabileceğini kendilerine sorduklarını belirtiyor. Roh, “Bu sorular, yapay zekâyla kullanıcıların hayatını nasıl değiştirebileceğimizi hayal etmemizi sağlayan ilk yapay zekâlı telefonumuz Galaxy S24 Serisi’ne ilham verdi. Galaxy S24, mobil yapay zekâ standartlarını belirleyen ve gelişmekte olan yapay zekâlı telefon kategorisini tanımlayan geleceğin telefonu oldu” diyor.
Göz önünde bulundurulması gereken bazı zorluklar ve sorumlulukların da olduğunu söyleyen Roh’a göre, eğitimdeki yapay zekâ modelleri hâlâ belirsizliğini koruyor ve fikri mülkiyet hakları konusundaki tartışmalar devam ediyor. Kullanıcıların yeni yeteneklerden güvenle yararlanabilmesi için şirketlerin yapay zekâ deneyimlerini dikkatle tanımlaması ve bu konuda açık iş birlikleri yapması büyük önem taşıyor.
Roh, yoğun veriye dayalı mobil deneyimlerin yaşandığı bu yeni dönemde, güvenlik ve gizlilik standartlarını iyileştirmenin de önemli olduğunu ifade ederek “Cihaz üzerinden ve bulut ortamından sağlanan yapay zekâ yeteneklerini birleştiren hibrit bir yaklaşım benimsememizin nedenlerinden biri de burada kendini gösteriyor. Bu yaklaşım, sorunsuz kullanım deneyimi sağlamanın yanı sıra, kullanıcıların bazı özellikleri tamamen cihaz üzerinde çalışacak şekilde sınırlandırmasına ve verilerinin nasıl kullanılacağı konusunda daha fazla kontrol sahibi olmasına imkân veriyor. Kullanıcılara şeffaflık ve seçenek özgürlüğü sunarak, Galaxy cihazlarının güvenliğini ve kullanıcı gizliliğini iyileştirme konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz” diye ifade ediyor.
Roh’a göre artık, yeni mobil yapay zekâ çağında telefonların neler yapabileceği değil kullanıcıların doğru araçlarla neleri başarabileceği söz konusu. Galaxy S24 Serisinin de bu araçlar arasında yer aldığını ve bunlarla kullanıcıların neleri başaracağını görmek için sabırsızlandığını belirten Roh, yazısını “Neyin mümkün, faydalı ve anlamlı olduğuna siz karar vereceksiniz. Mobil deneyimlerin bir sonraki safhasını biz değil siz Samsung Galaxy kullanıcıları şekillendirecek” diye sonlandırıyor.
Yorumlar