Skip to main content

Ocak ayında ABD’ye açılan giren Sinemia, hızlı bir başlangıç yaptı. Uygulama Eylül’de ABD’de 50 eyalette kullanıma girecek. Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz ABD planlarına ilişkin bilgi verdi.

2015 yılında faaliyete geçen Sinemia, iki senden kısa bir zaman içerisinde Türkiye sınırlarını aşarak küresel bir marka olma yolunda hızlı adımlar atmaya başladı. Kurucu Rıfat Oğuz’un ilk günden beri altını çizdiği gibi Sinemia, sinema deneyimini daha kolay, daha uygun fiyatlı ve daha keyifli kılıyor; bu deneyimi geleceğin küresel standardı haline getirmeyi hedefliyor.

Oğuz ve ekibinin bu hedefe yönelik olarak attığı ilk adım Sinemia Premium Üyelik sistemini geçtiğimiz yıl İngiltere’de hayata geçirmek oldu. Oradaki başarının ardından ekip gözünü ABD pazarına dikti. İlk yatırımı ile son yatırımı arasında geçen bir yıllık sürede 14 kat büyüyen firma, ABD’deki ilk senesinde de hızlı bir başlangıç yaptı. Biri inovasyon ve teknolojinin kalbinin attığı San Francisco’da, diğeri sinema endüstrisinin küresel merkezi Los Angeles Hollywood’da iki ofis açtı.

En büyük rakibinden daha geniş bir kapsama alanına ulaştı
Şu anda ABD’de kendi alanındaki en büyük rakibinden daha fazla sayıda sinema salonunda geçerli olan Sinemia’nın Kaliforniya’daki 76 şehirde üyesi bulunuyor. Kurucu Rıfat Oğuz, “Bu rakamlar, Sinemia’nın şimdiden ABD’de rakiplerinden daha büyük bir kapsama alanına hitap etmeye başladığını gösteriyor” diyor. Ayrıca Ocak ayında ABD’de yayına giren Sinemia Social ise, ayda 150 bin tekil ziyaretçiye ulaşmış durumda.

Eylül’de 50 eyalette
Sinemia 2017 içerisinde ABD’de 50 eyalete birden açılacak. Eylül ayında San Francisco’da dünyanın en önemli teknoloji etkinliklerinden Techcrunch Distrupt’ta yer alacak. ABD pazarı için geliştirilen yeni uygulama da burada tanıtılacak.

Yapay zekâ üzerine çalışıyor
Sinemia’nın bir teknoloji şirketi olarak yaptığı yatırımlar da farklı boyutlar kazanmış durumda. Sinemia bugün yapay zekâ üzerine çalışıyor. Firma bünyesinde sadece bu alana yönelik çalışmalar yürüten bir ekip bulunuyor. İzleyicinin bir sonraki izleyeceği filmin tahmin edilmesi ve ona doğru filmin önerilmesi alanında tamamen yapay zekâ teknolojileri devreye giriyor. Bir diğeri ise yüz tanıma sistemi. Bu teknolojiyi mobil uygulamaya entegre ederek, sinemaseverleri sevdikleri film yıldızlarıyla dijtal ortamda bir araya getirecek, eğlenceli özellikler geliştiriliyor. Bu iki teknolojinin de 2017 bitmeden devreye alınması bekleniyor.

Silikon Sahili’nin bir parçası
Sinemia, Google, Snapchat, YouTube gibi markaların kendine merkez bellediği, ABD’deki girişimcilik ve inovasyon camiası içerisinde giderek daha çok dillendirilmeye başlanan ‘Silikon Sahili’nin de sakini durumunda. Oğuz, Türkiye’de Silikon Vadisi’yle özdeşleşmiş olan teknoloji odağının aslında ABD’de farklı merkezlere de kaydığını belirtiyor: “Silicon Valley herkesin bildiği gibi San Francisco’yu ifade ediyor, bizim de San Francisco’da bir ofisimiz var. Ayrıca artık Los Angeles Silicon Beach, New York ise Silicon Alley olarak adlandırılıyor. Bizim de parçası olduğumuz ‘Silikon Sahili’, Snapchat’in büyük halka arzı ile bugünlerde daha da çok popüler. Buradaki paylaşım ve inovasyon ortamında olduğumuz için şanslıyız.”

Oğuz’un planları arasında merkez ofisini Los Angeles’a taşımak da var: “İstanbul’dan Los Angeles’a taşınma sürecindeyiz. Çünkü sinema sektörünün kalbi Hollywood’da olmak bize çok şey kazandıracak.”

Stüdyoların iş ortağı bir “veri şirketi”
Sinemia’nın bir diğer gündem konusu ise, stüdyolarla yürütülecek işbirlikleri. Oğuz, Sinemia’nın izleyiciler için sinema deneyimini daha iyi hale getiren bir hizmet olmanın ötesinde, bugün başarılı pek çok online servis için geçerli olduğu gibi, bir “veri şirketi” kimliği bulunduğunun da altını çiziyor. Bu doğrultuda Sinemia, izleyicilerin sinema alışkanlıklarını anlama ve onları doğru yönlendirme alanında, film stüdyolarına destek olacak bir iş ortağı olarak da konumlandırılıyor.

ABD’deki büyüme hızı Türkiye’yi aşacak
ABD Sinemia için tamamen yeni bir dünya, fakat Rıfat Oğuz oradaki büyüme ile ilgili son derece iyimser: “Şu an pazar ve pazarın dinamikleri üstüne çalışıyoruz. Attığımız adımların sonuçlarını analiz ediyoruz. Şimdiye kadarki rakamlar ve sinemaseverin ilgilisi hayli umut verici. Genel olarak da ABD’deki büyüme hızımızın Türkiye’nin çok üstünde olabileceğini öngörüyoruz. Çünkü 246 milyon sinema izleyicisinin olduğu, bizden 7 kat fazla sinemaya giden bir pazardan bahsediyoruz.”

Sinemia, Aslanoba Capital’den aldığı ilk yatırımın ardından ikinci turda Aslanoba Capital ve İstanbul Startup Angels üyelerinden Ali Çebi ve Burak Örücü ile el sıkışmıştı. 2016’nın sonunda ise unicorn’lara, yani 1 milyar dolar değerlemeyi geçme potansiyeline sahip startup’lara yatırım yapmasıyla tanınan, Silikon Vadisi merkezli venture capital firması 500 Startups’tan yatırım aldı. Son olarak Ocak ayında Revo Capital ile anlaştı. İlk iki yatırımının ardından farklı kanallarda, sinema izleyicisinin ihtiyacı olan her türlü hizmeti en kolay ve hızlı şekilde vermek için ürünlerini geliştirmeyi sürdüren ekip, son iki yatırımla birlikte ise ABD pazarına açılmaya odaklandı.