Skip to main content

PES 2019, bu sene en çok yeniliği oynanışa getirmiş desek yanlış olmaz. Sonunda oyunun hızı yavaşlamış ve kendini bulmuş. Futbolcuların oyun içi animasyonları, oyunun akışını kıvamında tutuyor.

Ben uzun zaman önce tarafımı seçtim. Konami’nin ortalama 5-6 sene önce mahvettiği seriyi, halen daha düze çıkaramayışını kalbi kırık bir şekilde izliyorum. Her sene bir umutla FIFA’ya alternatif olabilir mi diye başladığım Pro Evolution Soccer’ı bu sene de sadece FIFA 19 çıkana kadar oynayabileceğime karar verdim. Ama hakkını yemeyelim, bu sene geçtiğimiz 3-4 seneye nazaran daha düzgün yapılmış şeyler var. Neler onlar, biraz dertleşelim.

Öncelikle belirteyim, kesinlikle bir FIFA fanboyu değilim. Ama tüm sene boyunca en çok vakit harcadığım oyun, Ultimate modu başta olmak üzere FIFA oluyor. PES daha iyisini yapsa tüm vaktimi ona harcardım, ama olmuyor demek ki. Her sene hep bir gazla FIFA’da şöyle modlar geliyor, şöyle değişiklikler olacak, PES şunları düzeltti diye haberler uçuşur. Günün sonunda oynadığımız oyun, genelde diğer önceki senelerde çıkan oyunla aynıdır. O ayrıntıların hiçbiri totalde aldığımız zevke büyük etkilerde bulunmaz. FIFA 18, FIFA 17’den kötü bir oyundu. Bunun birçok sebebi var. Benim umudum FIFA 19’un ikisinden de iyi olacağı yönünde. En azından demo o yönde bir algı oluşturdu. PES için bunu söyleyebiliyor muyduk peki? Hayır. Bence PES uzun zaman önce bu rekabetten koptu. FIFA, aradaki farkı çok fazla açtı. Bunda hemfikiriz. PES, Arcade-Simülasyon çizgisinin kıvamını bir türlü tutturamadı. O çizginin muğlaklığı PES için hep bir dezavantajdı. Bu seneye kadar. Ama PES 19, uzun zamandır çıkan simülasyona en yakın oyun deneyimi sunan PES. Bu iyi bir şey.

Bildiğiniz gibi Konami bu sene Şampiyonlar Ligi lisansını EA Sports’a kaptırdı. Bu ufak tefek bir şey değil. Senelerdir PES’in FIFA’ya karşı en büyük kozu Şampiyonlar Ligi’ydi. O da bu sene yok. Peki ne kaldı elinde? Spor Toto Süper Ligi ile birlikte Arjantin, Belçika, Danimarka, Fransa, Hollanda, İtalya, İskoçya, İsviçre, Portekiz ve Şili ligleri lisanslı bir şekilde PES’de mevcut. İngiltere, Almanya, İspanya gibi büyük ligleri arıyor gözler değil mi? PES’de yine bu liglerle alakalı lisans problemi devam ediyor. Ağız tadıyla bir Manchester derbisi ya da El Classico yapmak hâlâ mümkün değil. Bu arada yıl 2019 oldu sevgili Konami.

PES 2019’daki oyun modlarına bakalım biraz da. Ana sayfada 3 ana kategori var. Başlama Vuruşu, Online ve Offline. Başlama Vuruşu’na girdiğimizde karşımıza; Gösteri Maçı, Rasgele Seçimli Maç, Ortaklaşa ve Karşı gibi 4 farklı mod çıkıyor. Gösteri Maçı modu, yanımızdaki bir arkadaşımızla ya da yapay zekaya karşı yaptığımız karşılaşmalardan oluşuyor. Rastgele Seçimli Maç (favorim bu!), oldukça eğlenceli bir mod. Bir arkadaşınızla, birer takım seçiyorsunuz, seçtiğiniz takıma alacağınız oyuncuları 4 farklı yerden (Takım, Ülke, Lig) şansınıza ne çıkarsa ekliyorsunuz ve arkadaşınızla 3 kereye kadar takas yapıyorsunuz. Takas kısmındaki adrenalinin keyfi inanılmaz. Diğer mod olan Ortaklaşa’da ise 3’e 3 maçlar yapıyoruz. Karşı modunda ise, online ya da offline istediğimiz bir takım seçerek mücadelelere girişiyoruz.

Online sekmesine geldiğimizde ise; MyClub, Neler Var, Online Klasman, Online Ortaklaşa, Hızlı Maç, Dostluk Maçı Lobisi ve Takım Oyunu Lobisi modlarını görüyoruz. Bu modlar arasında tabii ki en ünlüsü ve en çok oynananı MyClub modu. FIFA’nın Ultimate modunun PES’teki karşılığı diyebiliriz MyClub için. Önceki senelere kıyasla gözüme çarpan sadece top açılış animasyonlarındaki değişiklik oldu. Onun dışında her şey aynı. Neler Var modunda online müsabakalara katılabiliyoruz, Online Klansman modunda da 10 maçlık sezon maçları yaparak ligden düşmemeye ya da bir üst lige çıkmaya çalışıyoruz. Online Ortaklaşa modu, çevrimdışı Ortaklaşa modunun online versiyonu diyebiliriz. Hızlı Maç modunda ise kendi istatikleri etkilemeyen standart maçlar yapabileceğimiz bir mod. Dostluk Maçı Lobisi’nde kendi belirlediğimiz ayarlarla arkadaşlarımızla maç yapabileceğimiz bir lobi oluşturuyoruz. Takım Oyunu Lobisi’nde ise 11’e 11 gerçek oyuncularla maç yapabildiğimiz bir mod. Özellikle arkadaşlarımızla oynadığımızda eğlenceli zamanlar geçirmemizi sağlayacak modlar bunlar. Oyna-geç tadında.

Offline taraftaki modlara da bir göz atarsak, ilk başta karşımıza Ana Lig çıkıyor, eskilerin deyimiyle Master League. Bu modda amaç kupa kazanmak. Bir takım seçiyoruz ve o takımın idaresini tamamen ele alıyoruz. Yerel ve uluslararası bütün kupaları kazanmak için mücadele veriyoruz. Düşük seviyeli bir takım seçip, kupalar kazanmak da o eski FM tatmin duygusu kadar olmasa da müthiş zevk veriyor. Efsane Ol modu ise, her şeyini kendimizin oluşturduğu bir futbolcunun efsane bir oyuncu olması için çabalıyoruz. Bütün modları bir çıpıda saydım. Aralarında çok eğlenceliler de var, bir kez bile yüzüne bakmayacaklarımız da. Bu noktada biraz da kişisel zevkler giriyor devreye.

PES 2019, bu sene en çok yeniliği oynanışa getirmiş desek yanlış olmaz. Sonunda oyunun hızı yavaşlamış ve kendini bulmuş. Futbolcuların oyun içi animasyonları, oyunun akışını kıvamında tutuyor. Paslar, şutlar, artistik hareketler, top kontrolleri çok akıcı. Kısa bir alışma sürecinden sonra kontrolü elinizde hissediyorsunuz. Lakin, gol atmak çok kolay geldi bana. Aynı şekilde gol yemek de. Savunmadan mı kaynaklı, forvetlerin güç dengesizliğinden mi, kalecilerin beceriksizliği mi bilmiyorum ama iki iyi takım karşı karşıya oynadığımız her maç bol gollü geçti. Aynı şekilde, evet oynaması çok rahat ama anlamlandıramadığım bir vuruş hissi eksikliği mevcut. Şut çekerken, faul yaparken, korner kullanırken, kafa topuna çıkarken… Hep sanki bir tatmin duygusu eksikliği yaşadım. Bunun FIFA’ya alışık olmamla ne kadar alakası var bilmiyorum ama ister istemez oyun içerisinde ikisini karşılaştırıyorum. Karşılaştırıyorum ama PES’in de FIFA’ya evrilmesini istemiyorum. FIFA’nın hükümdarlığına rağmen kendi bildikleri yoldan, farklı bir alternatif olarak yollarına devam etme düşünceleri mükemmel.

Kısa bir not olarak düşmeden geçmeyeyim, ben PES’in grafiklerini sevemedim. Modellemeler kısmen başarılı ama o kadar. Geri kalan her şey bana çok yapmacık, yetersiz geldi. Yani bir çok yerde grafiklerin muhteşemliğinden bahsediliyor ya, neden ben göremiyorum o muhteşemliği diye düşünüyorum oynarken.

Ben incelemeyi ‘bu oyun alınır mı alınmaz mı’ çizgisinde tutmaya çalışıyorum. PES ya da FIFA söz konusu olduğunda teknik detaylardan ziyade ‘bu sene farklı neler yapmışlar’, ‘hangisi verdiğim parayı hak eder’ ya da ‘bir sene boyunca ben bu oyunu oynar mıyım’ şeklinde sorular sordum, bunlara cevap aradım. Yazının başında da dediğim gibi, PES 2019 son zamanlarda çıkan ‘en olmuş’ Pro Evolution Soccer. Ama bu bile benim nezdimde FIFA’yla boy ölçüşmeye yetmiyor. Bu yüzden de ikisini ayrı ayrı değerlendirmemiz gerekiyor sanırım bundan sonra. Bu bir noktadan sonra kişisel zevklerin ön plana çıktığı bir seçim aşamasına kalıyor. Bence PES sever bir insan, PES 2019 oynarken inanılmaz zevk alacaktır. Bu da Konami’nin bu sene bu işi başardığını gösteriyor.

Kişisel not: Şükrü Saraçoğlu’nda maç yapmak çok zevkli be!

75/100