Skip to main content

Dubai olmak üzere Orta Doğu’nun dikkat çeken diğer ülkelerini Türk girişimciler ve yatırımcı şirketler için barındırdığı dijital fırsatlar açısından değerlendirdik.

Tarih boyunca, sürekli savaşlar, bitmek bilmeyen kaos ortamı ve petrol odaklı krizlerle dünya sahnesinde boy gösteren Orta Doğu’nun GCC (Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi) dediğimiz Körfez hattı son yıllarda iş dünyasında yükselen bir değer olarak dikkat çekiyor. Bölgenin merkezi olarak gösterilen ve Arap Yarımadası’nda Birleşik Arap Emirlikleri’ni oluşturan yedi emirlikten birisi olan Dubai ise, sadece Orta Doğu’nun değil, tüm dünyanın teknoloji sektörü açısından parlayan yıldızı. Bölgede, bulunduğu konum ve altyapı açısından müthiş fırsatlar barındıran Dubai’nin yanında teknoloji yatırımları ve yenilikçi vizyonları ile Bahreyn, Katar, Suudi Arabistan ve Kuveyt’in de son yıllarda öne çıktığını söylemek mümkün. Bu ay, başta Dubai olmak üzere bölgenin dikkat çeken diğer ülkelerini Türk girişimciler ve yatırımcı şirketler için barındırdığı dijital fırsatlar açısından değerlendirdik.

Son dönemlerde petrol zenginliğinden çok teknoloji yatırımları ile konuşulan MENA bölgesi, kelime açılımı ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı ve hatta Türkiye ve İran’ı da kapsayan bir coğrafyayı ifade ediyor. Bununla birlikte ‘MENA ve fırsat’ dediğimiz bölge nedir diye baktığımızda alanı biraz daha daraltıp, Orta Doğu’ya aslında GCC (Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi) dediğimiz Körfez Bölgesi’ne odaklanmamız gerekiyor. Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kuveyt, Bahreyn ve Umman’dan oluşan bu Körfez hattının en gözde ülkesi ise kuşkusuz BAE.

Dünyanın en teknokrat ve vizyoner hükümetlerinden birine sahip olan bir ülke BAE’nin en önemli iş ve turizm merkezi Dubai ise son yıllarda tüm sektörlerden iş bölgede yapmak isteyenlerin gözdesi konumunda. BAE ve Dubai başta vergi avantajı-son dönemde değişmeye başlasa da- olmak üzere, şirket kurulumu kolaylığı, gelişmiş iletişim altyapısı, güvenli ve cazip yaşam şartları nedeniyle GCC’de iş yapmak isteyen şirketlerin bölgeye giriş noktası denebilir. Öte yandan Dubai Orta Doğu’da faaliyet gösteren birçok uluslararası şirket için de merkez olma özelliğini korumaya devam ediyor. Dünyaca ünlü ilk 100 firmanın çok büyük MENA bölge müdürlükleri burada, olmayanlar da buraya kaydırıyorlar. Veri merkezilerinin bazıları da hava şartlarının sıcak olmasına rağmen devlet destekleri ve yeni teknolojiler ile yine buraya kaydırılıyor.

Dubai girişimciler için önemli bir lokasyon. Bunu, startup’lar için sağladığı olanaklar, inovasyona verdiği önem, devletin girişimciliği teşvik eden inisiyatifleri, altyapısı ve sağladığı avantajlara borçlu. Devletle ilgili hemen her sürecin çok hızlı ve kolay olması avantajlar arasında. Konaklama, kira ve yeni iş yeri açma konularında çok ciddi anlamda fırsatlar var.

Smart Dubai projesi tüm  dünyaya örnek oluyor

Teknoloji yatırımları ile dikkat çeken Dubai’de son dönemde yapay zeka konusunda çok ciddi atılımlar var. 12 ay önce faaliyete geçen Yapay Zeka Bakanlığı ve bu bağlamda atanan devlet yöneticisi tüm dünyaya örnek olacak bir hamle. Dubai, kamu sektöründe dijitalleşme konusunda çok önemli adımlar atmış durumda. Kurmuş oldukları ‘Smart Dubai’ (Akıllı Dubai) isimli devlet kuruluşu, akıllı şehircilik dolayısıyla da nesnelerin interneti, yapay zeka, blockchain teknolojilerinin kullanılması alanında özel sektörle yakın iş birliği yapıyor. Yine bu birimin geliştirmiş olduğu ‘Mutluluk Endeksi’ ile sağlanan hizmetlerin verim ve etkisi ölçülüyor. Veri entegrasyonu ve tek platform üzerinden hizmet olanakları sağlanması konusunda Dubai’nin MENA bölgesinde öncü olduğunu ve diğer ülkelerin vaka analizlerinde Dubai modeline baktıklarını net bir şekilde görüyoruz.

Dubai’de yaşayanların yüzde 10’unun Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı olduğunu düşündüğümüzde, Dubai’nin tüm dünyadan göç aldığını ve iş bulma konusunda rekabetçi bir pazar olduğunu söyleyebiliriz. Dubai, rekabetçi olduğu kadar yeniliğe açık bir yer; hem inovasyon hem de uygulamalar konusunda deneyimli profesyonellerin kendi çözümlerini piyasaya sunabilmeleri ve de kurumsal şirketlerde iş bulabilmeleri adına olanaklar barındırıyor.
Türk girişimci ve yatırımcılar için Dubai’de ne gibi fırsatlar var?

Dubai’nin son yıllarda geçirdiği müthiş değişim ile bölgedeki ülkeler özellikle yenilikçi teknolojiler alanında gelecek 10 yılında büyük fırsatlar barındırıyor. Bölgeyi iyi tanıyan isimlerden Careem Büyüme, Müşteri Deneyimi ve Dijital Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Emre Tok’a göre; “Türk firmalarının özellikle turizm, hazır giyim, eğitim, servis ve teknolojik girişim alanlarında fırsatları takip etmesi gerekiyor. Girişimler için öğrenme döngüsü, yazılım geliştirme olarak Türkiye, Pakistan, Mısır ve Hindistan gibi ucuz iş gücüne yakınlığı ve ulaşım olanakları önemli avantajlar.

Teknolojideki fırsatlar konusunda Dubai MENA bölgesindeki diğer ülkelere nazaran çok daha ileride. Diğer ülkeler Dubai örneklerine bakarak yol haritası geliştiriyorlar. Strateji geliştirme konusunda Katar, Bahreyn ve Suudi Arabistan’ın da yatırımlar yaptığını ancak işin uygulama kısmında zorluklarla karşılaştıklarını ifade eden Kaddoura Yönetim ve Strateji Danışmanı Merva Çavuşoğlu: “Verinin analizine katkıda bulunan, CRM sistemlerinin ve süreçlerinin iyileştirilmesi alanında geliştirilmiş, nesnelerin interneti, yapay zeka alanlarındaki yatırımların piyasaya sürülmesi açısından Dubai, Türk yatırımcılar için doğru pazar olacaktır” diyor. Özellikle e-ticaret, dijital perakende, dijital bankacılık, son tüketici uygulamalarında Türkler için çok fırsat olduğunu belirten Etisalat Kıdemli Direktörü Ethem Eldem ise bununla birlikte her başarılı dijital Türk ürününün Avrupalı, Mısır, Hint ve Çinli rakipleri olacağının altını çiziyor.”

Türkler, hızlı düşünce ve pratik çözümleri ile öne çıkıyor

Startup’ların hem Dubai’de hem de bölgede ciddi anlamda teşvik edildiğini ifade etmiştik. Bu bağlamda bürokratik olarak bölgede yeni bir işyeri açmayı en kolay hale getiren ülkenin Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu ifade eden Korn Ferry MENA Bölgesi Global Teknoloji Pazarı Müdürü Tuğçe Araç, bölgenin bu yüzden de finansmanı çekmeye devam edeceğinin altını çiziyor. Ve Souq, Careem gibi güzel işlerin Dubai’den çıkmış olmasını örnek olarak veriyor. Tuğçe Araç’ın bahsettiği Careem bu noktada dikkat çeken bir örnek. Çünkü bu startup’ın genel merkezinde 20’ye yakın Türk çalışıyor. Bunların en az üç, dört tanesi şirketin karar verme yapısında öneme sahip kişiler. Emre Tok’un yönettiği ekip Careem’in tüm müşteriler için müşteri kazanım, bağlılık ve dijital ve büyüme için gerekli olan tüm veriye dayalı pazarlama kampanyalarını yönetiyor, bu ekipte tam altı kişi Türk.  Bugün piyasaya baktığınızda Mr. Usta ve JustMop gibi yeni, enerjik startup’ların arkasında da hep Türkler var. Telekom alanında Etisalat, Du, OSN, Microsoft, Facebook, GE gibi şirketlerde üst düzey pozisyonlarda önemli Türkler bulunuyor. E-ticaret, dijital reklamcılık, telekom alanlarında birçok Türk yönetici ve uzman çalışıyor. Tüm firmalar yetişmiş ve kaliteli iş gücü arıyor. Türkler çalışma temposu, deneyim, zor ve büyüme/küçülme dönemlerindeki enerjileri ve hızlı düşünce ve pratik çözümleri ile öne çıkıyor. Hem yazılım geliştirme alanında, hem de farklı sektörlerde verinin analiz ve uygulama alanlarında çalışan Türk profesyonellerinin son yıllarda Körfez bölgesinde ve özellikle Dubai’de çok fazla iş olanağı var.

Ortak tarih, kültüre aşinalık, coğrafi yakınlık iş yapma açısından artılarımız

Bölgede iş ortaklıkları ve yatırım planlayan Türk şirketleri ise bölgeden kaynaklı avantajlar kadar esnek iş yapış kültürleri açısından da avantajlı. Bu noktada; Türk şirketlerinin ekonomik dalgalanmalara ve yüksek rekabete rağmen dijitalleşmeye artan bir şekilde odaklandıklarını ifade eden Merve Çavuşoğlu, bu farkındalığın hem stratejik, hem operasyonel hem de müşteri ilişkileri tarafında değişen düzeylerde yansımasını bulduğunun altını çiziyor.
Ortak tarihimiz, kültüre aşinalığımız, coğrafi yakınlığımızı bölgede iş yapma açısından artılarımız olarak değerlendiren Ethem Eldem ise dezavantajlarımızı şöyle dile getiriyor: “GCC iş yapış usullerini, bu derece geniş çok uluslu rekabeti, devletin özel şirketlerden daha fazla itici güce sahip olmasını ve detayda alt kültürleri tanımayışımız ve önce bir proje elde edip sonra yatırım yapma düşüncesi ile hareket ediyor olmamız dezavantajımız.”

Günlük hayatta ve iş yaşamında bölgenin sahip olduğu artılar-eksiler

Kazanç vergisinin olmaması önemli bir artı

Yüzde 90’ı expat denilen yabancılardan oluşan Dubai’de şehirdeki herkes birbirine çok anlayışlı ve farklılıklara duyarlı.

Dubai herkesin kurallara uyduğu ve yaşaması güvenli bir yer

Ulaşım konusu daha çok kişisel araçlar ile gerçekleşmesine rağmen toplu taşıma da son derece gelişmiş durumda
Abu Dhabi ve Sharjah’dan Türkiye’ye günde neredeyse Dubai, ondan fazla doğrudan uçuş var. Bu fiyat ve ulaşım konusunda avantaj

Çocuk ve ailesi olanlar için; eğitim kalitesi yüksek ancak ödenen rakamlar ile doğru orantılı
———————————————————————————-
Yaz aylarındaki sıcak temponun iş hayatına etkisi ve bölgenin kültürel yapısı gereği bu yavaşlamanın Haziran- Eylül arasında yüksek oluşu,

Dubai’nin her anlamda oldukça pahalı bir yer olduğu gerçeği( Özellikle geçen seneden bu yana KDV’nin de hayata girmesiyle birlikte Dubai artık daha da pahalı bir yer)

Startup dışındaki firmalarda yavaş karar alma yapısı

Organizasyonların Türkiye’de alışılanın dışında daha yavaş karar alması, daha uzun süren iş süreçleri
MENA bölgesinin doğası gereği olan bazı politik sorunlar (Giden Türk yöneticiler başta zorlansa da sonra alıştıklarını ifade ediyorlar)

Çok fazla kültür olduğu için farklı kültürleri ve beklentilerini öğrenmenin biraz zaman alması

Ticari başarınının ciddi anlamda ilişkilere ve hatta ortak ülke kökenlerine dayalı olması (Bu hem artı hem eksi olarak değerlendirilebilir)

Dubai’de iş yapmak isteyen Türklere bölgeyi tanıyan yöneticilerden tavsiyeler

Emre Tok
Careem Büyüme, Müşteri Deneyimi ve Dijital Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı

Kendi şirketi olanlar hızlıca buraya gelip risk alıp yatırım yapmalılar.

Yöneticiler transfer olmadan önce burada yaşayan Türkler ile LinkedIn ve benzer yollardan bilgi ve detaylı analiz alarak ilerlemeliler.

Bölge, kariyer ve deneyim için çok büyük fırsatlara sahip, bunun için özellikle veri analizi, dijital pazarlama, yapay zeka, yazılım geliştirme gibi konularda kendilerini geliştirmeliler.

Ethem Eldem
Etisalat Kıdemli Direktörü


İş yapmak isteyenler için öncelikle mutlaka yatırım diyorum. Kendileri burada başlangıç aşamasında bulunmalılar ve ürünlerinin yerel desteğini sağlayacak yapıyı kurup, şirketleşmeliler.

İşlerin yavaş yürümesi ve ödeme gecikmeleri gibi konulara da sabır göstermeleri gerekebilir.

Transfer olmayı isteyen yöneticiler için burada yaşam şartlarının pahalı olduğu ve ailece uyum sağlanması gerçeği unutulmamalı. Yönetici seçimi firmaları çoğunlukla çok etkin değiller, dolayısıyla tanıdık çevresi ve LinkedIn gibi platformlar daha çok ise yarıyor.

Tuğce Araç
Korn Ferry MENA Bölgesi Global Teknoloji Pazarı Müdürü

Dubai’de iş yapmak isteyen girişimciler için en önemli konu doğru iş ağına sahip olmak. Bölgedeki karar verici otoriteler ile yakın iş birliği içerisinde olmak ve bu ilişkilere yatırım yapmak oldukça önemli.

Bölgeye transfer olmak isteyen yöneticilerin mümkünse kendi şirketleri ile bu transferi ilk olarak yapmalarını öneririm. Kendi şirketleri haricinde farklı bir organizasyona gelmek için gene doğru kanalları kullanmak ve doğru kişiler ile iletişim içerisinde olmak çok kritik.

Merva Çavuşoğlu
Kaddoura Yönetim ve Strateji Danışmanı


Dubai yenilikçi ve rekabetçi bir iş ekosistemine sahip. Tüm bunların yanında bir yandan da profesyonel iş ağının çok önemli olduğu ve ilişkilere çok yatırım yapılması gereken bir çalışma ortamı hakim. Farklı kültürlerle çalışmayı bilmek, herkese uygun bir çalışma modelinin kurulduğundan emin olmak ve buna mesai harcamak önemli.

Dijitalleşme, Türk şirketlerine sadece verimlilik ve büyüme değil, aynı zamanda rekabet güçlerini artırma konusunda da fırsatlar sunacak.

Bunlara ek olarak şirketlerin özellikle yetenek ve kaynak eksikliğini de geçen yıla göre çok daha ciddi bir engel olarak değerlendirdiğini görüyoruz.