Skip to main content

“Geleceğe hazır ve yetkin bireylerin nasıl bir eğitime ve ne gibi becerilere ihtiyacı var?”. Öğrenmenin geleceğini, ebeveynlerle gerçekleştirdiğimiz “eğitimde yeni teknolojilerin yeri ve önemi” araştırmamız üzerinden sorguladık.

Teknoloji eğitime yönelik kavramların bilinme düzeyi düşük
Eğitim sistemleri ile ilgili uygulamalar incelendiğinde yapay zekâ, akıllı tahta, kodlama, dijital eğitim ve Minecraft’ın bilinirlik düzeyinin yüzde 50’nin üzerinde olduğu görülüyor. Kişiye özgü eğitim modeli, e-öğrenme, bilişsel düşünme eğitimi ve STEM gibi öğrenmeye yönelik eğitim modellerine yönelik ise bilinirlik düzeyinin daha düşük olduğu görülüyor. Bu durum aslında uygulamalardan önce uygulamaları hayata geçirmeyi sağlayacak sistemlerin ne olduğunu öğrenmeye yönelik bilinçlenme düzeyinin artırılması gerektiğini gösteriyor.

İki ebeveynden biri çocuklarının gideceği okulda; kişiye özel eğitim, akıllı tahta ve kodlama eğitimi olmasını istiyor
Araştırmamıza göre ebeveynler çocuklarının gittiği ya da gideceği okulda “kişiye özgü eğitim modeli”, “akıllı tahta” ve “kodlama eğitimi” olmasını istediklerini belirtiyorlar. İstedikleri imkânlarda son sıralarda yer alanlar incelendiğinde ise görülüyor ki, olmasını istedikleri imkânların hayata geçmesi için gerekli olanlar bu konulardaki bilgi seviyesinin de düşük olması nedeniyle daha geride konumlanıyor. (Robotik, 3 boyutlu yazıcılar, tablet, e-learning, STEM)

Peki, çocuklarının okulunda hangi imkanlar var?
Okullardaki teknolojik imkanlar konusunda hayaller ile gerçekler pek de birbirini tutmuyor. Ebeveynlere çocuklarının devam ettiği okullardaki teknolojik imkânları sorduğumuzda her 2 ebeveynden biri çocuğunun gittiği okulda akıllı tahta olduğunu belirtiyor, diğer imkânların okullarda bulunma düzeyinin çok düştüğü araştırmamızdaki net bir şekilde görülüyor.

Her iki ebeveynden biri: “İmkânım olsa çocuğumu yurtdışına gönderirim”
Araştırmaya göre her 2 ebeveynden biri imkânı olsa çocuğunu yurtdışında eğitim almaya göndereceğini belirtirken diğer veliler ise “Türkiye’de başarılı bir koleje” göndermek istediklerini söylüyor. Bununla birlikte özellikle okul seçiminde etkili olan kriterleri sorguladığımız bölümde; ebeveynler okul seçiminde kendileri dışında eğitimcilerin etkin olduğunu belirtiyorlar. Bu bölümde öne çıkan diğer yönlendiriciler ise; arkadaşlar, okuldan mezun öğrenci velileri, forumlar ve sosyal medya. Ebeveynlerin sadece yüzde 9,68’si okul seçiminde reklam ve tanıtım faaliyetlerinden etkilendiklerini belirtiyorlar. Bu çıktı okulların her ders dönemi öncesi yaptıkları iletişimlerin çok da faydalı belki de çok başarılı olmadığını ortaya koyuyor.



Okul seçiminde en önemli kriter; öğretmen kalitesi

Ebeveynler için çocuklarının gideceği okula karar vermede en önemli kriter öğretmen kalitesiyken bu kriteri, yabancı dil, okulun sunduğu fizikî ortam (sağlığa uygun olması, okul bahçesi, spor salonu vb.) ve okulun sunduğu teknolojik imkânlar takip ediyor. Öyle ki, dört ebeveynden üçü okul kararı öncesi okulda görev yapan öğretmenler hakkında ön araştırma yapıyor. Öğretmenlerde pek çok özelliğin var olması beklenmesine rağmen özellikle iki özellik her dört velinin üçü tarafından en fazla istenen özellik olarak öne çıkıyor; “çocuğa güven vermesi” ve “çocukla iyi iletişim kurması”.

Sayfalar: 1 2 3 4