Skip to main content

Mynet, Türkiye başta olmak üzere tüm dünyadaki mobil oyun yapımcılarının oyunlarını küresel çapta başarıya ulaştırmak hedefiyle hyper-casual mobil oyun yayıncı stüdyosu ‘Funpac’i 5 milyon dolar ilk yatırımla kurdu.

Dünyada 2-2,5 milyar dolarlık bir hacme sahip olan hyper-casual oyun pazarı 2017’de yüzde 61, 2018’de yüzde 485, 2019’da ise yüzde 68 büyüdü. App store’daki her 10 ücretsiz uygulamadan 9’unu hyper-casual oyunların oluşturması bu oyunlara olan ilgiyi ortaya koyuyor aslında.

Mynet tarafından 5 milyon dolar ilk yatırımla kurulan ve geçtiğimiz günlerde faaliyete geçen Funpac, ilk etapta ‘hyper-casual’ oyunlarla global pazarlarda iddiasını ortaya koymak istiyor. Bunun için Türkiye ve yurt dışından önde gelen oyun stüdyolarıyla da iş ortaklığı anlaşması imzalayan Funpac, bu ortaklıklarla büyümeye devam edecek.

Funpac ekibi, yurt dışında mobil oyun sektöründe dünyanın önde gelen firmalarında uzun yıllar çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönmüş profesyonel isimlerden oluşuyor. Daha öncesinde 12 yıldan fazla mobil oyun tecrübesinin yanında 6 yıla yakın Spil Games (Hollanda) Ülke Müdürlüğü yapan Funpac / Mynet Oyun Yayıncılık iş biriminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Aksoy, en büyük artılarının oyun pazarındaki bilgi birikimi ve sağlam bir finansal güç olduğunu söyledi.

Funpac, oyun yapımcılarının önünü açıyor

Dünya oyun pazarında rekabetin katbekat fazla olduğunu belirten Aksoy, bir oyunun bu ortamda başarılı olabilmesinin şartlarını şöyle açıkladı: “Öncelikle oyunun tasarımı çok iyi ve dikkat çekici olmalı. Diğer yandan bir oyunun US APPstore’da top10’a çıkması için günde en az 50 bin civarında indirme sayısına ulaşması gerekiyor ki, bunun için de çok ciddi bir bütçe aranıyor. Çoğu oyun stüdyosunda bu maddi gücü bulma ve bunu büyümek için etkin şekilde kullanabilme konusunda sıkıntı olabiliyor. Biz Funpac olarak bu işte nasıl başarılı olunacağını göstermek için oyun yapımcılarına koçluk, oyun dizaynı ve pazarlama konusunda her türlü desteği veriyor ve onlarla birlikte gelir paylaşımı modeliyle ilerliyoruz. Oyun yapımcılarının üzerinden yükü alıyoruz, onlara sadece oyunlarına odaklanıp daha da harika hale getirmek kalıyor.”