Skip to main content

Üstel teknolojilerle, işleri, iş modellerini, eğitim, ekonomik ve yönetim sistemlerini yeniden tanımlıyoruz. Bu tarihi dönüşümde toplumun geleceğini yeniden düşünmek için, mevcut yaptığı işin karlılığının ötesinde, kendinin ve yarattığı etkinin farkında olan bilinçli liderlere ihtiyacımız var

Delphi’deki Apollon tapınağının girişinde şu yazar; Kendini bil. Bunun anlamı, ortalama kişinin gerçek benliğinden habersiz olması ve dolayısıyla gerçek mutluluğun bilgisizliğidir. Kendi bilinç seviyesini artırmayan kişiler, bilinç altı programların otomatik parçası olurlar. John Dewey’nin de söylediği gibi; İnsanların onları yaratan kültürün sorumluluğunu almaları demokrasidir.17. yüzyılda Thomas Hobbes felsefesiyle, insanın özünde, bencil yaratıkların var olduğunu varsaydık, böylece birbirimizden korkmayı öğrendik. Kömür ve çelik sanayi çağ ekonomisi ve politika sistemlerimiz esas olarak bu inançlara dayanmaktadır. 18. yüzyılda ise, Jean Jacques Rousseu insanın doğasında iyi olduğunu iddia etti, hiçbir polise ya da güce ihtiyacımız duymadan yaşamak için iyi organize olmamızı önerdi. Bugün her zamankinden daha fazla işbirliğine ihtiyacımız var. Bizler hikaye yaratıcılarıyız, bugün düşündüklerimiz ve hissettiklerimizle verdiğimiz kararlar, çocuklarımızın hikayeleri olacak. Hikayenizin sorumluluğunu almaya ve özgürleşmeye hazır mısınız?

Mutlu inovasyon pusulası: Önce çocuk dünya tasarımı

Dünya çapında bir işbirliği için yaşamlarımızın çeşitliliğini tehdit etmeyen ortak bir motivasyon bulmalıyız. Doğal zekâlı yaşam olarak gelişen, bizden öte yaratıcı ve gelişime açık, kozmik olarak nadir ve paha biçilmez fenomen çocuklarımızdır. Çocukları önceliğe koyarak tüm insanlığın iyiliği için inovasyon yapmak birleştirici vizyondur. Herkes, bilimsel, dini, sosyal ve kültürel arka planı ne olursa olsun, bu hikayeyi ve kişisel rolünü kavradıktan sonra kendi perspektifini geliştirebilir. Çocukların tüm kararlarda öncelikli olduğu, çocuklarla birlikte inovasyon tasarımlarını yaptığımız ve birlikte öğrendiğimiz “önce çocuk dünya tasarımı” (children first world design) yaklaşımı tüm bilinçli inovasyon liderleri için temel bir pusuladır.

Bu yaklaşım, hem şimdiki zamanı hem de geleceği dikkate alan, kapsayıcı ve analitik bir düşüncedir. Aynı zamanda, en yenilikçi insan rol modelleri çocuklar ile birlikte, anlamlı inovasyon cesareti içinde ‘ilüzyon sınırları’ aşarak, saf neşe ile doğal var olma halimize geri dönmeye ilham verir. “Önce Çocuk Dünya Tasarımı” ilkeleri ile yenilik yapmak için dört adım:

1-Tüm kararlarınızda çocukların iyiliğini ön plana koyun: Ürün, servis, iş modeli ve iletişimle ilgili yeniliğinizin çocukların refahını (çevresini, ailelerini, hava, su ve kültürlerini) nasıl etkileyeceğini düşünün. Hedef kitleniz direk çocuklar olmayabilir, kullandığınız kaynaklar ve atıklarınızı nasıl dönüştürdüğünüz, iletişiminizle hangi varsayımları öğrettiğiniz veya çalışanlarınızı çocuklarıyla nasıl etkileşimlerde bulunmalarını teşvik ettiğiniz gibi onlarca kararınız nihayetinde çocuklara dokunuyor. Yarının liderleri, çalışanları, türeticileri ve iş ortakları çocukların hangi ihtiyaçlarına nasıl çözümler yaratabileceğinizi tasarlayın. İş performans kriterlerinize çocukların iyiliğini nasıl artırdığınızı ölçümleyecek metrikler ekleyin. Bu sadece doğru şeyi yapmanız için değil aynı zamanda akıllı iş yapmanız için de garantili bir metoddur.

Patagonia, çalışan anne ve babaların çocuklarına yakın olmalarını sağlayan çocuklara yönelik iş merkezlerindeki bakım ve eğitim merkezleriyle senede yaptıkları milyonlarca dolarlık yatırımın karşılığını, çalışan bağlılığı ve artan performanslarıyla nasıl aldıklarını iş modelleriyle açıklıyor. Daha da önemlisi çocukların gelişimini önceliğe koydukları felsefeleriyle örnek bir ‘bilinçli organizasyon’ olarak bugün dünyanın her yerinden yetenekli çalışanları ve sadık müşterileri çekmeye devam ediyorlar.

2-Çocuklar için çocuklarla birlikte tasarlayın: NASA’nın bin 600 çocuk ile yaptığı yaratıcılık araştırmasına göre 4-5 yaşındaki çocukların yüzde 98’i yaratıcı deha sınıfına giriyor, bu çocuklar 10 yaşına geldiklerinde bu rakam yüzde 30’a, 15 yaşına geldiklerinde ise yüzde 12’ye düşüyor. Çocukların yetişkin tasarımı sistemlerde törpülenmeden önceki doğal yaratıcı hallerinde ortaklaşa tasarımlar yaparak onlara daha iyi hizmetler ve gelecekler tasarlayabilir, aynı zamanda onların yaratıcılıklarını korumalarına ve eleştirel düşünce gibi yeteneklerini geliştirmelerine fırsat veriririz. Ayrıca yetişkinler olarak onlardan ilham alarak kendi yenilenme hızımızı artırırız.

Bugün 1 milyarın üzerinde çocuk şehirlerde büyüyor fakat gelecek şehirleri genelde çocuklar ön planda tutularak tasarlanmıyor ve çocuklar tasarım süreçlerine katılmıyorlar. Wapaland, çocukların kendi geleceklerini tasarlamaları için sunduğumuz bir platform projemiz. Geleceğin şehirleri, öğrenim modelleri ve aile ritüellerini tasarlayan çocukların, uzman yetişkin kadrolarından çok daha enteresan ve inovatif önerileri oluyor ve bizlere ilham veriyorlar.

3-Öğrenimde çocukları rol model alın: Çocuklar yeni bilgi ve yeteneklerini keşfetmekten kaynaklanan neşeyi gösterirken, bir çok yetişkin enerjilerinin çoğunu rutin, tekrar eden veya korunaklı aktivitelerde geçirmekten tatmin görünmektedir. Yaşamın stresi ve sorumlulukları bir çok yetişkini hissizleştirmiş, onları değişimden korkan ve gelişime direnç gösteren insanlara dönüştürmüştür. Çocuklar ise oyun oynayarak ve hata yapmaktan korkmadan deneyerek öğrenen doğal bir hal içindedirler. Neşeyle ve merakla öğrenmeyi yeniden kazanmak en temel ihtiyacımızdır. Önceki yazılarımda örneklerini sunduğum üzere, çocukları rol model alarak öğrenim ve dönüşüm programları tasarlamaya başlayın.

4-İçinizdeki çocuğu dinleyin: Önce çocuk dünya tasarımı en yakınımızdaki yani içimizdeki çocukla başlıyor. Kendimizi mutlu olmaktan mahrum bırakarak dünyaya mutluluk veremeyiz. Sorun kendinize; bu iş, bu hayat, bu şehir hayal ettiğim şeyler mi? Peki ne hayal ediyorum? İçimdeki çocuğun ve kızlarımın sesini dinleyerek hayatımı ve işimi son 2 senede yeni gözlerle hayal ettim, kızlarımla birlikte tasarladım ve yeniden kurdum. Gerçekten isteyen herkesin bunu yapabileceğini biliyorum. Şimdi çocukken çok sevdiğiniz ve keşke şimdi de yapsam dediğiniz bir şeyi hatırlayın. Onu en kısa sürede hayatınıza sokun, henüz yapamam diyorsanız hakkında yazın, çizin, planlayın, videolar izleyin, sizi destekleyecek biriyle konuşun. Kendini sevmek bazen küçük bir adımla başlıyor. Bir adımın ne büyük dönüşümler tetikleyebileceğine şaşıracaksınız.

Yolculuğunuzda ne zaman şüpheye düşseniz, durun ve içinizdeki çocuğun neşeli ve yaratıcı sesine kulak verin, önerilerini deneyin. Maharishi Mahesh Yogi’nin de söylediği gibi ‘Ancak yeni bir tohum yeni bir mahsül verir.’

Canay Atalay, humanworks.design Kurucu Ortağı