Internet bağlantılı analitik ve otomasyon teknolojilerinin gelişmesiyle veriye dayalı yalın pazarlama yaklaşımı, start-up ekosisteminin bütçe sıkıntısına derman olurken, büyük kurumlar da hızla içsel güdülere dayalı, çok para harcatan pazarlama kültürünü terk etmek ve yalın yaklaşımları özümsemek için gayret gösteriyor.
Kim bu Growth Hacker?
Amerika’nın batı sahilinden üniversite terk iki genç bir araya gelir. Evlerinin garajında, sabahtan ertesi günün sabahına, büyük bir tutkuyla dünyayı değiştirecek projeyi üretmek için harıl harıl çalışırlar. Aradan altı ay geçer ve kurdukları platformun ilk yüz bininci üyesi elmalı turta ve Latte ile kutlanır. Artık iki değil, dört kişidirler… İki back-end, bir front-end geliştirici ve bir de ürünün kullanıcı sayısını artırmaktan sorumlu ürün geliştiricisi ve pazarlamacı kırması Growth Hacker. Kullanıcı davranışlarından üretilen analitik veriler, geleneksel pazarlama içgüdüsüyle birleştirilerek ortaya koyulan taktikler ve ürün üzerindeki deneme yanılmalarla ilk yılın sonunda milyon kullanıcıya ulaşılır.
Kullanıcı sayısının hisse senetleri üzerinde yarattığı olumlu rüzgarı da arkasına alan girişim, büyük yatırımlar almaya başlar ve otuz kişilik bir şirket haline gelir. Artık pazarlamanın ana hedefi sadece kullanıcı sayısını artırmak değildir. Kurumsal iletişim, müşteri ilişkileri yönetimi, reklam satın alma, kurumsal iş ortaklıkları gibi yeni öncelikler de listeye eklenmiştir. Şirketi sıfır kullanıcı noktasından milyon seviyesine getiren Growth Hacker, eğer yukarıdaki temel pazarlama stratejilerine hakim biriyse, kuvvetle muhtemel şirkette pazarlamanın başına geçirilir. Yok eğer kariyer ve strateji pusulasındaki tek yönü büyüme (Growth) ise organizasyonda bir alt sırada yerini alır ve şirkete kurumsal pazarlamayı hakkıyla yönetecek deneyimli bir yönetici transfer edilir. Gördüğünüz üzere Growth Hacker, iş dünyasının Pazarlamadan Sorumlu yeni Genel Müdür Yardımcısı değildir. Önce bu algıdan kendimizi kurtaralım.
Yalın pazarlama ve Growth Hacking ilişkisi
Silikon vadisinde bile çoğu girişim iki kasa bir masa şeklinde hayata geçiyor. Bu da yalın pazarlamanın kapısını çalmayı gerektiriyor. Yalın, adı üstünde ihtiyaca yönelik, abartıdan uzak bir yaklaşım stratejisini temel alıyor. Çoğu yeni girişim kurulur kurulmaz büyük pazarlama operasyonlarına ihtiyaç duymaz. Burada ürünü anlayan, teknolojiye ve pazarlamanın temel stratejilerine hakim olacak, asıl hedefi ve odağında büyüme olan (ürünün kullanıcı sayısını artıracak) bir yaklaşım sergilemek esastır. Yalın pazarlamayı kurumsal pazarlamadan ayıran en büyük fark da budur.
Growth kafası; analitik ve taktiksel yaklaşım
Pazarlamaya çoğunlukla içsel dürtülerle yaklaşan geleneksel anlayıştan farklı olarak, analitik becerilerle donatılmış, üründen anlayan, hatta ürünün geliştirilmesi noktasında son kullanıcılardan gelen geri bildirimleri rasyonel olarak değerlendirip ürün vizyonuna katkıda bulunan yeni bir bakış açısıdır bu Growth kafası. Pazarlamada mühendislik bakış açısını geleneksel pazarlama ve iletişimin temelleriyle birleştiren bu yeni anlayış yatırımcıların ve patronların iştahını kabartıyor olsa da dikkatli olmakta fayda var. Önümüzdeki sayıda yalın pazarlama ve Growth Hacking taktikleri üzerine düşüncelerimi paylaşıyor olacağım. Konuya ilgisi olanları bekleriz.
Yorumlar