Daha ilkokula başlamamıştım; Beşiktaş’ın maçı gündüz 3 gibi oynanmış ve Metin-Ali-Feyyaz’ın golleri ile maç kazanılmıştı. Televizyonda Cenk Koray’ın sunduğu o efsanevî yarışma; seyretmiyorum ama kulağım onda, çünkü bir Pazar günü olabilecek en hareketli şeylerden biri. Peki, TV’nin sesi böyle açıkken ve seyretmezken ne yapıyorum? Birçok çocuğun yaptığı gibi bana verilmiş harçlıkları yani kâğıt paraları ütülüyorum . O an annemin dediği hâlâ kulağımda: “Bankacı mı olacaksın büyüyünce oğlum?” 18 yıl bankalarda çalıştım ama bankacı olamadım; ama belki bankacı olmanın formatı da değişiyordur…
Size uzun uzun fintech’leri anlatmama gerek yok; dünyanın dört bir yanında NeoBank ve ‘challanger banka’ların ayak seslerini hafif hafif gelmeye başladı. Çoğunuz ING Direct’i hatırlar sanırım, bugün NeoBank dediğimiz hikayenin büyük büyük dedesi olur kendisi. Çeşitli ülkelere temelde fiyatlama stratejisi ile sadece dijital üzerinden hizmet vererek girmiş, çokça müşteri kazanmıştır. Ülkemizdeki Enpara buna benzer bir modeldir. ING Direct’in en büyük operasyonu ABD, daha sonra Capital One tarafından alınmış ve Capital360 olarak değiştirilmiştir.
Bu arada özellikle İngiltere’de başlayan ama hızlıca kıta Avrupa’sına sıçrayan yeni ödeme direktifinin getireceği yenilikler birçok bankayı düşündürürken, bir yandan Monzo ve N26 gibi birçok dijital banka kârlılığı yakalayamasa bile müşteri sayılarını artırmaya devam ediyor.
Yenil nesil banka sahipleri Hong Kong’dan mı çıkacak?
Tüm bunlar olurken dünyanın öbür ucunda, doğunun en büyük finans merkezinde hareketli günler yaşanıyor. HKMA’dan (Hong Kong’un BDDK’sı) bundan 1,5 ay önce manifesto niteliğinde bir açıklama geldi. 7 maddeden oluşan açıklamanın içinde API, sandbox ve akıllı bankacılık gibi birçok önemli nokta yer alıyor ama en kritiği açıkladıkları dijital banka lisansı. Evet, doğru duydunuz, Hong Kong 2018’de dijital banka lisansı vermeye hazırlanıyor.
Bundan en çok heyecan duyanlar tabii ki Çin’deki tüm startuplar. Çin’de startup dediğimde dikkat etmeniz gereken bir nokta var: Çin’in güneyinde küçük bir startup’ın nereden baksanız 4-5 milyon müşterisi oluyor, ayrıca yatırım açısından hayli hazır durumdalar. Duyumlara göre genel uyumlulukları yerine getirmek dışında 35 milyon doların yeterli olacağından bahsediliyor. Hong Kong gibi bir pazarda bankaların genelde gözlerini sadece üst segment müşterilere çevirdiğini göze alırsak ve şu anda gerçek dijital bankacılığın henüz ortada olmadığı noktada farklı dikeylerde büyük fırsatlar olabileceğini söyleyebilirim.
7,5 milyonluk bir pazar olmasına rağmen kâr marjlarının hala yukarıda olduğu Kuzey Asya’nın birçok ülkesine kolay erişebilme imkânı sunan bu ada, aynı zamanda bizim “kitle bankacılığı” dediğimiz konuda henüz keşfedilmemiş durumda. Özellikle oyunun kuralını değiştirecek birçok dijital oyuncuyu davet eden bu pazar için daha sayfalarca stratejik madde yazabilirim ama özetle çocukken harçlıklarını ütüleyen herkese büyük fırsatlar sunacak. Hüsnü Özyeğin’in efsanevî banka kurma hikâyesini dinleyenler bilir ve kulağa çok kolay gelir ama ne zorluklarla yaratılmış bir başarıdır. Belki de geleceğin yeni nesil bankalarının sahipleri Hong Kong’tan geçer.
Yorumlar