Skip to main content

Dijital dönüşüm artık sadece bir trend değil, rekabet etmek isteyenler için değer üreten tek yol gibi görünüyor.

“Dijital dönüşüm” terimi kurumsal işletmelerde çokça konuşuluyor; ancak tanımın gereksiz yere karmaşık olma eğiliminde olduğunu gözlemliyorum. Bu konuya bir de birlikte bakalım mı?

En sade haliyle dijital dönüşüm için “Şirketiniz için neyin işe yaradığını bulma sürecidir” tanımını yapmak hiç de yanlış olmaz.

Peki nedir bu dijital dönüşüm?

Dijital dönüşümü konuşmadan, şirketler için dönüşümün neyi ifade ettiğini belirtmek faydalı olacaktır. Dönüşüm, bir işletme veya bir işletmenin sadece belirli bir bölümü için, işletmenin çalışma şeklini değiştiren bütünsel bir değişimi içerir. Sadece bir teknoloji değişikliği veya sadece bir organizasyonel yapı değişikliği değildir. Organizasyonu, insanları, süreçleri ve fiziksel alanları etkiler. Bu kapsamda değindiğimiz; ‘insanlar’ kültürü, becerileri ve genel insan kaynağı yapısını ifade ederken, ‘süreç’ iş akışlarını, görevleri, yaklaşımları ve yöntemleri kapsar. ‘Fiziksel alanlar’ ise coğrafya, tesisler, ekipman ve teknolojiyi içerir. Dijital dönüşüme de dönüşümün bu derinliğinde bakacak olursak gerçeği kavramamızın bir hayli kolaylaşacağını düşünüyorum.

Geleneksel iş sorunlarını çözmek, müşteri ve çalışan memnuniyetini artırmak ve rekabetçi duruşu korumak amacıyla insan, süreç ve teknoloji noktalarında stratejik bir yapı ve planla gerçekleşen dönüşüm, “dijital dönüşüm” olarak adlandırılır.

Tanımla ilgili çok fazla kafa karışıklığının olması, her bir organizasyonun dinamiklerinin benzersizliğinden kaynaklanmaktadır. Her kuruluş farklıdır ve farklı zorluklarla karşı karşıyadır; bu nedenle dijital dönüşüm kuruluşlar arası büyük farklılıklar içerir.

Bu nedenle dönüşümü sadece güncel teknolojiye uyum boyutunda ele almak çok yanlış bir yaklaşımdır. Hatta iyi analiz edilmeden sadece trend bir konu olduğu için bu yolculuğa çıkan kuruluşlar, dönüşümün temel gayesi olan işgücüne ve müşterilerine daha iyi hizmet vermek ve böylece rekabet yeteneklerini geliştirmek amacından uzaklaştırır.

Geniş bir dijital dönüşüm girişimi, tedarik zincirlerinden iş akışlarına, çalışan beceri setlerine, kuruluş şemalarına, müşteri etkileşimlerine ve hatta şirket paydaşlarına kadar bir organizasyonun tüm yönlerinin incelenmesini ve yeniden keşfedilmesini gerektirir.

Deloitte’un yapmış olduğu bir araştırmaya¹ göre kurumsal yapılarda dijital dönüşümün kolay olmadığını düşünenlerin sayısı yüzde 60’ın üzerindedir. Ancak bu beklentinin sonuçlarını değiştirmek, bu yolculuğu sağlam temellere dayandıran kapsamlı bir yol haritasıyla şekillendirerek mümkün olabilir. Zaten başarılı bir dijital dönüşüm yolculuğu için daha yola çıkmadan bir rota belirlemek oldukça önemlidir. Bu nedenle bu dönüşüm yolculuğuna şekil verecek bir yol haritası ve stratejinizin olması gereklidir.

Nereden başlamalı ve nasıl devam edilmeli?

Kısaca özetleyecek olursak, dijital dönüşüm, kuruluşun dijital vizyonunun veya hedeflerinin net bir şekilde ifade edilmesiyle başlar. Aslında bu, kuruluşun dijital dönüşüm stratejisinin temelini oluşturur. Bu hedefler ile mevcut işleyiş arasındaki boşluğu kapatmak için bir strateji doğrultusunda aşamalı olarak yapılandırılmış bir yol haritasına ihtiyaç vardır. Son olarak, bu yol haritasına uygun olarak yapılandırılmış bir plan, dönüşüm yolculuğunuzun konforunu arttıracaktır.

Gelin bu konuyu biraz daha açıklayalım…

Kurumsal değerler, şirketinize yön gösteren ilkelerdir. Bu nedenle kurumsal değerler daha fazla yenilik, dijitalleşme ve keşif sağlamayı olanaklı kılacak bir altyapıda olmalı ve eğer değilse bu yapıda yeniden yapılandırılmalıdır.

Bu yeniden tanımlama sürecine mevcut durumun detaylı şekilde analiz edilmesiyle başlanır.

Mevcut durum analizi

Kurumsal yapınızın mevcut durumunu detaylı olarak değerlendirmek, hedeflere ne kadar uzakta olunduğunun ve sorunlu noktaların hızlıca tespiti için değerlidir. Hedefler belirlenirken eksik noktaların ve mevcut durumun farkında olmak ulaşılabilir hedeflerin belirlenmesine olanak sağlar.

Hedeflerin belirlenmeleri

Kurumsal hedefleri belirlerken trendlerden uzak durup şirket dinamikleri ve ihtiyaçlarına göre karar vermek gerekir. İpin ucunun kaçmasını önlemek için kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerin olması kritiktir. Ayrıca her hedefin, alanı için özelleşmiş, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve zamana bağlı şekilde kurgulanması şarttır. Burada önemli olan hedeflerin kurumsal stratejinize uygun ve ihtiyaçlarınıza cevap verecek şekilde tanımlanmaları dönüşüm yolculuğunun anahtarı niteliğindedir.

Net ve ölçülebilir planlar oluşturmak

Mevcut durumunuzu analiz ettikten ve hedeflerinizi belirledikten sonra, artık oraya ulaşmak için uygun planlar oluşturabilirsiniz. Uygulama planları; altyapı yenilemek, yeni teknolojiye yatırım yapmak, mevcut süreçleri dijitalleştirmek, yeni dijital modeller oluşturmak, dönüşüme eşlik edebilecek yeni insanlar işe almak ve hatta yeni becerilere yatırım yapmak gibi birçok noktayı içerebilir. Bu planlama içerisinde farkındalık, teknoloji atölyeleri ve eğitimlere de yer vermek dönüşüm hızınıza hız katacaktır.

Bu plan mutlaka teknolojik yetenekler, bütçe, zaman çizelgesi ve insan kaynakları dikkate alınarak hazırlanmalıdır. Ayrıca işlerin yolunda gidip gitmediğini kontrol edebilmek amacıyla izlenebilir bir yapıda kurgulanmalıdır.

Üst yönetimin ve tüm paydaşların bilgilendirilmesi ve desteği

Dijital dönüşüm, özellikle birden fazla bölümü olan büyük kuruluşlar için çok büyük bir projedir. Bu nedenle yöneticiler ve paydaşlardan sürekli katkı ve destek gerektirir. Bu kanallardan güçlü bir özveri olmadan bir organizasyonda dijital dönüşümün sağlanamayacağı açıktır. Bu bağın sağlam kalması için gidişat hakkında üst yönetim ve paydaşlar sık sık bilgilendirilmelidir.

Artık hareket zamanı

Hedefleriniz, planlarınız ve yatırımlarınız hazır olduğuna göre, artık dijitalleşme yolculuğunun önünde hiçbir engeliniz kalmadı denilebilir.

Aşamalı olarak ilerleme

Dijital dönüşüm, tek aşamada uygulanamayacak kadar büyük bir süreçtir. Planınızda yer alan kolay, kısa projelerle başlamak ve ardından ölçeği aşamalı olarak büyütmek, istenen sonuçlara ulaşmanın doğru yoludur. Ayrıca ilk aşamalardan herhangi birinde ele alınan projelerin, oluşturduğu etkinin kolayca fark edilebilir, düşük riske sahip, kısa sürede sonuç veren ve mümkün olduğu kadar çok paydaşı kapsayan bir yapıda olması önemlidir. Bu yolla organizasyonda dijital dönüşüm farkındalığı arttırılır ve dönüşüm yolculuğunun hızı arttırılmış olur.

Oluşan dijital dönüşüm kültürünü güçlendirmek

Dijital dönüşümün tamamen teknoloji ve kültürle ilgili olduğunu biliyoruz. Yenilikçi bir kültüre sahip olmayan bir teknolojiye sahipseniz, dönüşümü tam anlamıyla asla gerçekleştiremezsiniz. Zira şirketlerin dijitalleşmesini engelleyen temel şey teknoloji değil, kültür değişimine dirençtir. Bu nedenle çalışanların becerilerini ve farkındalıklarını arttıracak adımlar atın ve dijital dönüşüm sürecini mümkün olduğu kadar şeffaf yürütün. Tüm çalışanların kendini bu yolcuğun bir parçası olarak hissetmesi için farkındalığı arttırıcı faaliyetleri diri tutun.

İzlenebilir bir yapı ile devamlılığı sağlamak

Dijital dönüşüm yolculuğu kurumsal organizasyonlar için süreklidir. Bu uzun yolculukta bazı konular planlandığı gibi giderken bazıları beklenmedik sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle amaçların ve sonuçların detaylıca izlenebileceği bir yapı nelere devam edileceği ve nelerin durdurulması gerektiği ile ilgili bilgileri açıkça sağlar.

Gelecek için hazırlıklı olmak

Rakiplerinizin önünde olduğunuzdan emin olmak için geleceğin temellerinin hazır olması gerekir. Mevcut yapının bölümlerinin, çalışanlarının ve müşterilerinin gelecekteki ihtiyaçlarını karşılayacak ve sektörde rekabetçi kalacak şekilde yapılandırıldığından emin olmak gerekir.

Sonuç

Son yıllarda dünyada yaşanan gelişmelerle birlikte hayatta kalmak isteyen kuruluşlar için dijital dönüşümün artık sürekli ve zorunlu bir serüven olduğu açık bir gerçektir. Teknoloji, insan ve süreçler üçgeninde şekillenen bu yolculuk her organizasyon için farklı dinamikler taşıdığı için herkes için uygulanabilir tek bir çözümün var olmadığının farkında olarak yola çıkmak bu sürecin anahtarıdır.

Yazıma değişim olgusunu ifade eden Jack Welch’in bir sözü ile son vermek isterim: “Değişmek zorunda kalmadan, değiş.”

Sonraki yazılarımda görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın.

Mehmet Musa ÖZCAN
Dijital Dönüşüm Uzmanı, ASELSAN

¹Deloitte, Accelerated Digital Transformation, Ocak 2021