Skip to main content

İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şebnem Timur katlanabilir telefonlara ilişkin görüşlerini paylaştı.

2018 yılının son dönemlerinden itibaren katlanabilir akıllı telefonlarla ilgili haberler artmaya başladı. Şubat ayı içerisinde Huawei ve Samsung akıllı telefonlarını düzenledikleri etkinliklerle tanıttı. İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şebnem Timur’dan farklı görünüme sahip bu cihazların nasıl bir kullanıcı deneyimi yaşattığını, ergonomik yönden değerlendirmesini ve bu cihazların geleceğine yönelik görüşlerini aldık.

Prof. Dr. Şebnem Timur’a öncelikle katlanabilir telefonların kullanıcı deneyimi açısından nasıl ele alınması gerektiğini soruyoruz. Şebnem Timur öncelikle kullanıcı deneyimini tanımlayarak başlıyor: “Kullanıcı deneyimi günümüzde sıklıkla kullanıldığı şekliyle sadece mobil uygulamalar veya internet sayfalarının nasıl tasarlanacağı ile ilgilenen bir alan değil” Timur, bu noktada kullanıcı deneyimi şirketi Nielsen Norman Group Kurucu Ortağı Donald Norman’a atfen kullanıcı deneyimini son kullanıcının firma ve firmanın servisleri ve ürünlerini de kapsayan her türlü etkileşimi olarak görmemiz gerektiğini ifade ediyor. “Bu bağlamda katlanabilir telefonlar bizi çevreleyen çok çeşitli eşya ve ürünler arasında katlama hareketini içeren birçok ürünle olan deneyimimizden yararlanıyor. Katlama hareketini içeren ürünler denilince ilk akla gelen tabii ki defter veya kitaplar” diyen Timur, Samsung’un ürün yelpazesinde zaten daha önce kullanmış olduğu Note serisi kapaklı yapısı ve ihtiva ettiği kalem sayesinde tüm referanslarını bu analog açma kapama ve deftere not alma ilişkisi üzerine kurguladığına dikkat çekiyor.

Samsung ve Huawei’nin modellerinin kullanıcı deneyimi yönünden karşılaştırılması

Timur, Samsung’un tanıttığı Fold katlanabilir telefonu modeli içinse “Fold modeliyle bunu bir adım öteye taşıyıp gerçekten açılan ve daha geniş bir tablet ekranına dönüşen yapısıyla kullanıcı deneyiminin merkezine hepimizde mevcut olan bu ‘defter’ veya ‘kitap’ deneyimini oturtuyor” diyor. Buna karşılık Huawei’nin stratejisinin bunun tersi olduğunu aktaran Timur, “Huawei’nin katlanan modelinde mekanizmanın tam tersinden işlemesi oldukça ilginç bir durum oluşturuyor. Samsung’da telefon aynı defter veya kitap gibi ortadan iki yana doğru açılıp ekranı iç yüzeyde oluştururken, Huawei yine ortadan iki yana açılmasına rağmen oluşan ekran telefonu bir kitap gibi düşünürsek kitabın dış yüzünde yer alıyor” açıklamasını yapıyor. Timur’a göre, bu durum aynı mantıkta ve benzer teknolojilerde iki ürünün aynı açılma hareketini kullanmasına karşılık farklı kullanıcı deneyimleri ortaya koymasına sebep oluyor.

Katlanabilir telefonlar nasıl bir ergonomi vadediyor?

Katlanabilir telefonlar ergonomik açıdan dikkate değer bir yapıya sahip. İTÜ Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şebnem Timur’a bu cihazların ergonomik açısından nasıl değerlendirilmesi gerektiğini de sorduk. Timur, fiyat olarak birbirine yakın olan bu modellerin kullanıcı tarafından ilgi görüp görmeyeceğini zamanın göstereceğini söylüyor. Teknoloji kabul modeline göre, bir ürünün kabul edebilmesi için gerekli bileşenler; kullanıcının tutumu, niyeti, algılanan fayda ve algılanan kullanım kolaylığı olarak özetlenebilir. “Buna göre kullanıcıların tutum ve niyetleri bu açılıp kapanan defter/kitap metaforu üzerinden algılandığı için kullanıcının yabancı olmadığı bir referans sistemine işaret ediyor. Burada farkı yaratan ekranın katlanması ve tanıtımlarda da detaylarıyla anlatılan incelikli ve karmaşık bir mekanizma sistemine sahip olması” diyen Timur, bu anlamda algılanan fayda ve kullanım kolaylığı açısından yabancı olunan bir durum söz konusu olduğunun altını çiziyor. Kullanıcıların bir kısmı henüz katlanan telefon modellerini deneyimlemedikleri için ilk etapta bu cihazlara mesafeli yaklaşabilirler. Bunun sebebi de yine önceki deneyimlerine dayanıyor. Bugüne kadar açılıp kapanan, mekanizmaya sahip birçok ürünün bozulabildiği, aradaki bağlantının kopabileceği veya en basitinden ekranın katlanırken zarar görebileceği gibi faktörler tereddüt yaratabilecek. Timur, “Bu tereddütler ancak birebir ürün kullanıldıktan ve sağlamlığını kullanıcıya ispat ettikten sonra giderilebilir. Bunu hemen yapabilirler mi? Burada da fiyat faktörü belirleyici olacaktır. Ergonomik açıdan ortadan katlanmaya ilişkin detaylar tutuş rahatlığını etkileyecektir. Bugüne kadar tablet olarak bildiğimiz ürünler sağlam ve tek parça oldukları için bu kullanıcılar için yeni bir deneyim oluşturacak” diyerek görüşlerini paylaşıyor.

Katlanabilir telefon yeni bir kategori ama önünde engeller de var

Kimi teknoloji yorumcuları katlanabilir telefonları “geleceğin cihazları” olarak tanımlıyor. Timur’a bu konuya ilişkin görüşlerini sorduğumuzda, “Benim kişisel görüşüm teknoloji dünyasında yenilikleri takip eden, öncü kullanıcıların bu cihazları kaçırmayacağı yönünde. Ancak bu cihazların önündeki en büyük engel çok fonksiyonlu birçok üründe olduğu gibi bu ürünün de fonksiyonlarını layıkıyla yerine getirip getiremeyeceğinin ortaya konulması” ifadesini kullanıyor. Timur’a göre, bu hususlar olumsuz olarak görülebileceği gibi dar telefon ekranında başparmakla tüm yüzeye ulaşım imkânı sağlayarak, genişleyen telefon ekranlarıyla unutmaya başladığımız bir kullanım kolaylığını geri getirebilir. Benzer şekilde de telefonun üst üste gelen iki parçadan oluşması sebebiyle bir parça kalınlaşması kavramayı kolaylaştıracağı için elden kolaylıkla düşürmeyi engelleyebilir. Bu cihazların telefon sektöründe yeni bir kategori oluşturdukları ortada olduğunu düşünen Timur,  bu anlamda Uzak Doğu firmalarının bu yeni ürün kategorisine öncülük ettiklerini aktarıyor. “Tabii,  bunda katlama, küçültme ve sadeleşme meselesinin Doğu kültürüne içkin oluşu büyük bir etken olabilir” diyen Timur, “Bundan sonraki adım belki bu cihazlara kalemlerin eklenmesiyle defter metaforunun tamamlanması” ifadesiyle açıklamasını sonlandırıyor.