Skip to main content

Dün patlak veren Katar krizini 24 Mayıs’taki hack hadisesine bağlamak mümkün olur mu? Ayrıntılar haberimizde…

Bilindiği gibi şu an itibariyle Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yemen ve Libya, Katar ile diplomatik ilişkilerini kestiklerini açıkladı. Altı ülke hava ve deniz sahalarını Katar’a kapattı ve Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılmalarını talep etti.  Altı ülkenin Katar’la ilişkilerini durdurma gerekçeleri arasında teröre destek, içişlerine karışma ve bölge güvenliğini tehdit gibi noktalar bulunuyor.

Yabancı basında yalan haber ve siber saldırı yansımaları

Peki, yalan haber ve siber saldırı hususları da bu gerekçelerin arasına almak mümkün olur mu? 25 Mayıs’ta yabancı basını taradığımızda Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn’in Katar’dan yayın yapan 8 internet sitesi erişimi engellediğini görüyoruz. Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ)  sitesinde yayımlanan habere göre, bu üç ülke Katarlı sitelerde ABD dış politikasını eleştirilmesi, Hizbullah ve Hamas’ı desteklenmesi, İran ve İsrail’le daha iyi ilişkiler geliştirilmesini savunması gibi noktaları gerekçe göstererek siteleri erişime kapattı. Fakat, aynı gün Reuters’da çıkan bir haberde, Katar Haber Ajansı’nın (QNA) internet sitesinin bilinmeyen kişi veya kişilerce siber saldırıya uğradığı ve Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife Al Sani’nin bu açıklamaları yapmadığı iddia ediliyordu. Bu gelişmeler üzerine Suudi Arabistan aralarında Al-Jazeera’nın da bulunduğu 8 internet sitesine erişimi durdurdu. Bunun ardından ise Bahreyn de benzer şekilde hareket etti ve siteleri engelledi.  Mısır ise 21 siteyi engelleme kararı aldı.

Doha: Kampanyaya hedef olduk

Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan Katar hükümeti İletişim Dairesi Direktörü Şeyh Seyf bin Ahmed Al Sani, QNA sitesinin siber saldırıya uğradığını duyurmuştu. Katar Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında ise QNA’in hacker’ların saldırısına uğradığı ve paylaşılan haberlerin gerçeği yansıtmadığı ifade edilmişti. Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ise 25 Mayıs’taki basın toplantısında, medya üzerinden ülkelerini hedef alan bir kampanya bulunduğunu belirterek, “Konuyla ilgili soruşturma devam ediyor ancak burada Katar’ı hedef alan bir kampanya olduğu açık ve biz de buna karşı koyacağız” şeklinde bir açıklama yapmıştı.

Özetle, haberci olarak Katar krizinin ardında bir siber saldırı olup olmadığını kesin şekilde söyleyemeyiz. Bununla birlikte, bu ihtimalin de göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade edebiliriz.

Kaynak: CPJ, CNN ve Reuters