Skip to main content

Dünyanın merakla beklediği ve dün gerçekleştirilen Apple etkinliğinde Tim Cook sahnede iPhone X’i tanıtırken, bu yeni cihazın “önümüzdeki 10 yılda teknolojinin yönünü belirleyeceğini” söyledi. Ve yanılmıyordu…

iPhone X (iPhone 10) kablosuz şarj özelliğinden yüz tanıma teknolojisine, üzerine uzun uzun konuşulabilecek birçok yenilikle geldi. Ancak Cook’un cihazla ilgili “geleceğin teknolojilerine öncülük etme” iddiasının altında yatan Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojisine ayrıca vurgu yapmak gerekiyor. Çünkü onun sayesinde akıllı telefon kullanma şeklimiz radikal bir biçimde değişecek.

Apple’ın AR konusunda lider olacağını düşünerek çok mu ileri gitmiş oluruz? Sanırım olmayız. Geçen 10 yılı düşününce, kullanıcı davranışlarını değiştirmede, algının “cepteki telefon”dan “cepteki küçük bilgisayar”a dönüşümündeki rolü yadsınamaz. Şimdi de, AR ile kullanıcıların davranışlarını değiştireceğe benziyor.

AR devrimi başlıyor

İletişim aygıtı olmanın yanı sıra son yıllarda anı biriktirme aygıtına da dönüşen akıllı telefonlar AR ile bir dönüşüm daha geçirdiğinde, kolunu uzatıp elindeki telefonu yüzü hizasında tutan insanların sadece fotoğraf veya video çektiklerini düşünmeyeceğiz. Çünkü iPhone’daki kamera bunun çok daha fazlasını yapabiliyor olacak; geleceğin eğlence ve bilgi edinme aracı haline gelecek.

Cupertino’daki Steve Jobs Theater’da Apple, artırılmış gerçekliğin yeni modelleri açısından ne kadar önemli ve sürekli gelişen bir teknoloji olduğunu gösterdi. Etkinlik günü paylaşılan aşağıdaki reklam karesinde, gençlerin kaydettiği bir basketbol maçı gerçekliğine, oyuncuları kovalayan bir dinozor eklendiğine şahit oluyoruz. Yeni AR uygulamaları kamera aracılığıyla eğlence sunmanın yanı sıra, bilgilendirme de yapıyor. Örneğin, özel bir baseball uygulaması (MLB.com At Bat) maç sırasında sahayı görüntüleyen kameranıza oyun ve oyuncularla ilgili bilgiler gönderiyor.

Aşağıda ise, Sky Guide isimli uygulama sayesinde gece vakti gökyüzüne çevrilen kameradaki görüntüye eklenen takımyıldızları görülüyor. Kamerayı gökyüzüne doğru tutup canlanmasını beklemekten başka bir şey gerekmiyor.

Elbette AR teknolojileri akşamdan sabaha benimsenmeyecek, ama gelişim ve adaptasyon sürecinin sanıldığından kısa sürmesi de şaşırtıcı olmaz. Bugün bile elimizden düşmeyen akıllı telefonlarda, yarın bu özellikler aktif hale geldiğinde kullanıcılar olarak teknoloji bağımlılığımızın ne denli dramatik bir hale gelebileceğini ise yaşayıp göreceğiz.