Gizlilik, bireysel tanınmazlık ve gözetlemecilik
Çalışmada geniş yer bulan bir diğer önemli konu da son on yıllık dönemde halen şeffaflığın sağlanmamış olması ve bireylerin özel yaşamına müdahalelerin devlet organları tarafından yapılıyor olması. Raporun belirttiğine göre son on yılda yarım milyon kişinin telefonları dinlendi, ve mobil cihazlar da dâhil her 50 bin cihazdan biri dinleme altında. Rapora göre mahkemelere yılda 200 bin telefon dinleme talebi geliyor.
Bu hususta gelişmeler beklenirken Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bilgi akışını gözetleme yetkisinin verilmesi raporda eleştirilen bir durum. 2011 yılında Anonymous’un öncülüğünde uluslararası kamuoyu oluşmasına da değinilen raporda, diğer Batılı ülkelerin yanında Türkiye’nin da artık gözetlemeci devletler arasında sayıldığına dikkat çekilmiş. Dünya çapında bu hususta İngiltere, Fransa, Almanya’nın yanında Türkiye’nin de bulunduğu bir dizi ülke STK’lar tarafından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8 ve 10ncu maddelerini ihlal ettikleri gerekçesiyle çeşitli uluslararası kurumlara şikâyet edilmiş.
Raporda son olarak, ticaret hayatına gözetlemenin etkisinin olumsuz olduğu yer alıyor. Buna göre alışverişlerde kimlik numarası kullanımı ve dijital iz bırakılması, bireylerin kayıtlarının ve veri akışının sistem içinde hantal bir yapıda tutulması ekonomiyi olumsuz yönde etkiliyor ve yavaşlatıyor. Bireylerin kişisel verilerinin güvenliği konusunda özellikle dünya çapında tepkiler çekerek sistemlerden kaldırılan PHORM’un Türkiye’de etkin kullanımı eleştiriliyor.
Yorumlar