2014 yılı video içerik anlamında inanılmaz bir yıl oldu. Bu konuda lider YouTube. O’na o kadar alıştık ki artık kelimeleri YouTube arama kutusuna yazarak görüntülü sonuçlar izliyoruz. Bunun en büyük nedenlerinden biri yeni neslin okumadan, izleyerek bilgi ile yüklenmeye çok alışık olması. Buna ister tembellik, ister kolaycılık diyebilirsiniz. Sonuç değişmeyecek. Facebook’da bu pastanın hızlı büyümesinden o kadar etkilendi ki video içerikler üretilsin diye atmadığı takla kalmamış durumda. Kullanıcılarının videolarını kendi platformuna yüklemesi için her şeyi yapıyor. Neden? Nedeni çok basit. Bu işte büyük para var! YouTube 2013 baharından beri istatistiklerini net bir şekilde açıklamıyor. Biliyoruz ki inanılmaz rakamlara ulaştılar. Hem izlenme oranları anlamında hemde reklam gelirleri anlamında. Facebook Ocak 2015’ten itibaren tüm reklam stratejisini, yapısını değiştiriyor. Belli ki video içerikler üzerindende faklı yenilikler geliyor. Zamanı geldiğinde onları da bu köşeden sizlerle paylaşıyor olacağım.
Fortune 500 şirketlerinin 345’i bir YouTube kanalına sahip
Kişisel video içerik üreticilerin sayısı ülkemizde de bir hayli arttı. Artık TV’den değil internetten her şeyi izliyoruz. Bunun yasak bazı sıkıntıları da bereberinde getirdiğini belirteyim. YouTube ve Facebook bu konuda çok katı ve içerik sahibini korumaya çalışsa da bazı video portalları bu konuda çok ders almak zorunda. Yakında çok büyük tazminat davaları ile karşılaşabilirler. Dizilerin, filmlerin yayınlandığı bu platformlar dünya video izleme trafiğinde çok yüksek rakamlara sahipler. Üstelik sitelerine, video önlerine aldıkları reklamların gelirlerini hiç bir şekilde açıklamıyorlar bile. Bununla ilgili 2015 yılında bir şeyler olacağını tahmin ediyorum.
Video içerikler ile ilgili kurumlarda çok heyecanlılar. Dünya genelinde 2013 verileri ile söylemek zorundayım Fortune 500 şirketlerinin 345’i bir YouTube kanalına sahip. Bu heyecanları güzel ancak içerik üretmek ve izletme konusunda çok başarısızlar. Bunun nedenlerini de kısaca açıklayayım. Bu bir uzmanlık işi. Klasik PR ajansları ve sosyal medya ajansları bu konuda deneyimsizler. Video içerik işi çok daha farklı bir tecrübe, strateji ve kurallar silsilesini içinde barındırıyor.
Dev bir video yılı bizi bekliyor
Video dünyası içinde çok fazla para saklayabiliyor. Bir web sitesine neredeyse artık gerek yok. Bugünün şartlarında, iyi bir YouTube kanalı ve iyi bir Facebook sayfanız olursa yaratacağınız sağlıklı etkinin değeri tartışılmaz. Kurumlar video içerik üretimi konusunda daha profesyonellerin elinde yönetilmeli. Sosyal medya etkileşimi sadece rakamlar ve grafikler olarak görülüyor. Bunun değişmesi lazım. Kurumlarında aynı etkiyi sağlaması gerekiyor. Bunun için özenli hazırlanmış, geçek videolar üretmeliler. saklayabiliyor kısmını tırnak içine almıştım. Bu iki yönlü bir konu birinci yönü; üretilen içerikler internette diye üç kuruşa yapalım değil doğru düzgün yapılması için gerektiği kadar bütçe ile yapıldığı bir düşüncede olmalılar. İkinci yönü; başarılı içerik üretene ya da üretilene eninde sonunda para kazandırıyor. Çok daha kalıcı. Defalarca izlenebiliyor. Facebook işte bunların farkında. Bu topa girmek için önce Instragram’ı kullandı. Şimdi Facebook zaman tünelinde denemelerini tamamlamak üzere. Rakamsal olarak YouTube ile kıyaslamamak gerek çünkü algoritmaları çok farklı. Çok daha fazla izlenmiş, paylaşılmış olabilir ancak etkisi anlamında YouTube’un epey bir gerisindeler.
2015 yılında video içeriklere, özellikle mobil kullanıcıların etkisinin çok fazla olacağını düşünüyorum. Dev bir video yılı bizi bekliyor.
Şimdi herkes saygıyla yeni kralın önünde eğilsin!
Teknoloji Yazarı Timur Akkurt’un “Herkes kralın önünde saygıyla eğilsin” başlıklı yazısı Digital Age Almanak 2014 sayısında yer alıyor.
Yorumlar