Skip to main content

Online araştırma şirketi DORinsight tarafından yapılan “Pandemi Dönemi Değerlendirme” araştırması, kısıtlamalar ve alınan önlemlerle değişen yaşamları, hayalleri ve alışveriş alışkanlıklarını ortaya koydu.

Covid-19 salgını yaşamları tümden değiştirdi. Bu değişimin sonuçlarıysa her krizde olduğu gibi yine tüketici davranışlarına dolayısıyla tüm ekonomik sisteme yansıdı. DORinsight tarafından yapılan araştırma, pandemiyle kısıtlamalar gölgesinde devam eden hayatta tüketicilerin beklentilerine, hayallerine ve değişen satın alma alışkanlıklarına odaklandı. Anket katılımcılarının neredeyse tamamı pandemi döneminde tedbirlere uyduklarını ifade etti. Katılımcıların yüzde 56’sı ise normalleşme sürecine sokağa çıkarak katıldıklarını belirtti. Normalleşme sürecinde sokağa çıktığını söyleyen her 10 kişiden 3’ü aktif iş yaşamı nedeniyle, her 10 kişiden 2’si işi gereği zaman zaman dışarı çıktığını, yüzde 8’i ise pandemi yokmuşçasına istediği zaman dışarı çıktığını ifade etti. Normalleşme sürecine hiç katılmayanların oranı da hayli yüksek. Türk halkının yüzde 44’ü normalleşme sürecine katılmadığını ifade etti. Her 4 kişiden 1’i pandemi boyunca evden çıkmamaya çalıştığını söylerken, uzaktan çalıştığı için ihtiyaç olmadıkça evden çıkmayanların oranı yüzde 8, endişeli olsa da ara sıra dışarı çıkanların oranı yüzde 12 olarak tespit edildi.

Kısıtlamalar yeterli mi?

DORinsight tarafından yapılan “Pandemi Dönemi Değerlendirme” araştırmasına göre, her 10 katılımcıdan yaklaşık 7’si vaka sayılarının artmasıyla birlikte alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu düşünüyor. Bu yönde görüş bildirenlerin yüzde 80’i en az 2-3 hafta boyunca sağlık ve güvenlik çalışanları dışında istisnasız sokağa çıkma kısıtlamasının olması gerektiğini ifade etti. Ayrıca ‘Yurt dışı ve yurt içi seyahat kısıtlaması olmalı’ diye düşünenlerin oranı yüzde 57, ‘AVM’ler de kapatılmalı’ diyenlerin oranı yüzde 54 ve sınırların kapatılması gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 51 olarak ortaya çıktı.

Ankette pandeminin uzamasıyla birlikte pandeminin biteceğine olan inanç da sorgulandı. Türk halkının yüzde 42’si pandeminin tamamen biteceğini düşündüğünü ifade ederken yüzde 41’i tamamen bitmeyeceğini düşündüğünü belirtti. Katılımcıların yüzde 17’si ise bir öngörü yapamadığını söyledi.

3 kişiden 1’i toplu alışverişi bırakmadı

Pandeminin başlangıcından bu zamana kadar hayatımızda belki de hiç tanık olmadığımız panik alışverişiyle tanışmıştık. Metrekare açısından Türkiye’nin en büyük marketlerinden bile boş raf fotoğrafları gelmişti. Tüketici panikle temel tüketim maddesi stoklama eğilimi göstermişti. Tüketicinin geneline yansıyan bu davranış çok uzun sürmese de pandeminin en başından beri toplu alışverişe devam edenlerin oranının yüzde 33 olarak belirlendi. Bu orana yeni kısıtlamalar nedeniyle yeniden toplu alışverişe dönen yüzde16’lık kesim de eklendiğinde tüketicinin yeni dönemde de neredeyse yarısının toplu market alışverişi yaptığı ortaya çıktı. Toplu market alışverişi yapmayanların yüzde 37’si gündüz istediği zaman alışveriş yapabildiği için gerek duymadığını söylerken sadece online marketlerden alışveriş yapanların oranı yüzde 14 olarak tespit edildi.

Toplu alışverişi bırakmayanlar olduğu gibi evde ekmek yapmayı bırakmayanların oranı da hayli yüksek. Tüketicilerin yüzde 44’ü Mart 2020’de başladığı evde ekmek yapma sürecinin halen devam ettiğini açıkladı. Her 4 kişiden 1’i ise Kasım ayından beri yeniden evde ekmek yapmaya başlamayı düşündüğünü ifade etti.

Pandemi süreci, tüketicilere yeni ihtiyaç hatırlatmaları da yaptı. Tüketici pandemiden önce hayalini kuracak kadar ihtiyaç olarak görmediği yeni ihtiyaçlarını fark etti. Pandemide nefes almak isteyen, mesafeli ve uzaktan yaşamaya, çalışmaya odaklanan tüketicilerin yüzde 48’i özellikle balkonlu, teraslı ya da bahçeli daha geniş ev ile çiftlik evi, yazlık ev ya da köy evi hayali kurdu. Bunların sadece yüzde 5’i bu hayaline kavuştu.

Salgın döneminde temel ihtiyaçlar arasına hobi ürünleri, teknoloji ürünleri ve otomobil de katıldı. Anket katılımcılarının daha büyük evden sonra sırasıyla hobi ürünleri (yüzde 28), spor malzemeleri (yüzde 27), otomobil, bisiklet, tekne gibi vasıtalar (yüzde 27), bilgisayar (yüzde 27), Netflix gibi dijital medya aboneliği (yüzde 26), hava temizleme cihazı (yüzde 25), daha güçlü elektrik süpürgesi, daha büyük ekran TV, kahve makinesi gibi ev aletleri (yüzde 19), Playstation (yüzde 16), ofis masa ve sandalyesi (yüzde 10), beyaz eşya (yüzde 8) ve ev tekstili ürünleri (yüzde 7) almak istedikleri ortaya çıktı.

Peki ne kadarı hayalini gerçekleştirebildi? Araştırmanın sonuçlarına göre her 2 tüketiciden 1’i yeni ihtiyaç listesinin hiçbirini alamadı. Tüketicilerin yüzde 11’i hobi malzemelerine ulaşırken yüzde 10’u Netflix ve benzeri platformlara abone oldu. Tüketicilerin yüzde 5’i bilgisayar, yüzde 5’i daha büyük ev, yüzde 5’i spor malzemesi, yüzde 4’ü ev aletleri, yüzde 3’ü vasıta, yüzde 3’ü hava temizleme cihazı satın aldığını belirtti.

Araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 76’sı pandeminin satın alma isteğine etki ettiğini ifade etti. Yeni ihtiyaçlarını satın alan her 4 kişiden 1’i ise tüketici finansman seçeneklerine ulaşımın kolaylaşması ve kredi faizlerini düşmesinin bu alımlarında etkili olduğunu belirtti. Satın aldıkları ürünlerle hayal ettiği yaşam tarzına kavuşanların oranıysa yüzde 22’de kaldı.

10 alışverişin 5’i online yapıldı

Pandemi döneminde alışverişin online ve mobile kayması en güçlü trendlerden biri olarak ortaya çıkmıştı. Bu zamana kadar kapsamlı bir tüketici araştırmasına konu olmayansa online alışveriş sıklığı ve en çok alışveriş yapılan kanallardı. DORinsight “Pandemi Dönemi Değerlendirme” araştırması Türkiye’de online alışveriş yapmayanların oranının sadece yüzde 5’te kaldığını ortaya koydu. Katılımcılar yaptıkları her 10 alışverişin ortalama 5’ini online veya mobil kanallar üzerinden gerçekleştirdiklerini ifade etti. Online alışveriş kanalları arasında en sık tercih edilen marka ise Trendyol oldu.