Skip to main content

Türkiye’nin ilk yapay zekâ mühendisliği lisans programı ile ilgili merak edilenleri Hacettepe Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı, aynı zamanda Yapay Zeka Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ebru Sezer ile lisans programının müfredat çalışmalarında görev alan öğretim üyeleri Doç. Dr. Aykut Erdem ve Doç. Dr. Erkut Erdem’e sorduk.

Yapay zekâ alandaki araştırmaların sayısı her geçen gün baş döndüren bir hızla artıyor. Bu nedenle hem akademi ve araştırma laboratuvarlarında hem de sektörde bu alanda yetişmiş iş gücüne ihtiyaç duyuluyor. Bu ilginin her geçen yıl artması öngörülüyor. Hacettepe Yapay Zekâ Mühendisliği tam da bu ihtiyaç ve ilgiden yola çıkarak hayata geçirilen bir lisans programı. 2019 güz döneminde 30 öğrenci kabul edecek Türkiye’nin ilk yapay zekâ mühendisliği lisans programı ile ilgili merak edilenleri Hacettepe Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı, aynı zamanda Yapay Zeka Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ebru Sezer ile lisans programının müfredat çalışmalarında görev alan öğretim üyeleri Doç. Dr. Aykut Erdem ve Doç. Dr. Erkut Erdem’e sorduk.

İlk kez bu yıl otuz öğrenci kabul edeceğimiz Yapay Zekâ Mühendisliği (YZM) programımız, bu alanda teorik ve pratik edinimleri öğretimde lisans dönemine çekmek üzere donatıldı. Yapay zekâ alanında ülkemizde pek çok sosyal inisiyatifin artarak süren girişimleri, yüz yüze ya da sayısal ortamda eğitim ve yönlendirici pratikleri bulunuyor. Bu durum son derece doğal olarak dünyada gerçekleşen bilimsel ve teknolojik yönelimlerle ilişkili. Üniversitelerin yapay zekâ alanıyla en iç içe bölümleri olarak bilgisayar mühendisliğinde bu alanla ilgili dersler daha çok seçmeli türde müfredatlara eklendi. Ancak yapay zekâ alanında ders almış olmak, büyük bir bilgi tabanının bir kısmı ile temas etmek anlamına gelmekte. Bir başka deyişle, bu alanın bilgi ve becerileri birkaç ders içine sığdırılamaz. Bir de sığdırılmaya çalışılan müfredatların bilgisayar mühendisliği gibi kendi başına pek çok boyutta gelişen bir bilim dalına ait eğitim olduğu düşünülürse durum daha net anlaşılacaktır. Yapay zekâ alanı artık kabına sığmayan boyutuyla kendine özel eğitim programı ve kendisine adanmış mühendisleri ile ülkemizde temsil edilmeli, geliştirilmeli ve ülkemiz adına kazanılmış bilgi birikimleri arasında kesinlikle yer almalı.

Bu bölümden mezun olanları nasıl fırsatlar bekliyor? Hangi alanlarda hangi pozisyonlarda çalışabilirler?
Tabi ki mühendis olarak mühendislik çözümlerinin kapsadığı tüm pozisyonlarda çalışabilirler. Akıllı sistemlerin uygulama alanına sınır konulamamakta, hatta bu sınırsızlık nedeniyle kesişen disiplinler üzerinden ifade ettiğimiz alanlar var. Örneğin, sağlık bilişimi, siber güvenlik, uygulamalı matematik, sayısal ikizler, nesnelerin interneti, akıllı şehir, otonom sistemler. Görüleceği üzere, sağlık, çevre, savunma, finans, oyun, animasyon gibi başlattığımız bu listeyi o kadar uzatabiliriz ki! Fırsat aslında bu çeşitliliğin kendisi. Yatay bir disiplin olarak bir başka disiplinle rahatlıkla etkileşime geçebilen ve farklılık yaratabilen çözümleri tasarlayan ve geliştiren mühendislerden bahsediyoruz. Somut olarak şu an sanayide sıklıkla aranan nitelikleri taşıyacak mühendisleri yetiştirme hedefindeyiz.

Yapay zekâ mühendisliği programına başlayacak öğrencileri nasıl bir içerik bekliyor?
Programımızın ilk yılı mühendislik programlarının ortak derslerinin yanı sıra bilgisayar mühendisliği programı ile aynıdır. İkinci yıl içinde yapay zekâ alanının temel zorunlu dersleri ve uygulamaları yer alıyor. Devamında yatay ve dikey gelişmeyi sağlayan teknik seçmeli dersler konumlandırıldı. Yani bilgisayar mühendisliğinde uyguladığımız müfredat iskeleti, yapay zekâ mühendisliği içinde kullanıldı.  3. ve 4. sınıfta öğrenciler kendi ilgi alanlarına göre belirledikleri seçmeli derslere yönelip bu konularda uygulamalı ve zorunlu projeler yapacaklar. Mevcut müfredatımızda hali hazırda ‘Algı ve Dil’, ‘Büyük Veri ve Yapay Öğrenme’, ‘Medikal Yapay Zekâ’ ve ‘Karar Verme ve Robotbilim’ konuları odaklı seçmeli ders kümeleri tanımlanmış durumda. Gelecekte bu ders havuzlarının yeni dersler ile genişletilmesini planlıyoruz.

Dijital çağın meselelerinin akademik dünyaya taşınması geçmiş yıllarda bu alanlarda uzman eğitmen kaynağı eksikliğinden dolayı genel olarak hüsranla sonuçlanmıştı. Bu bağlamda yapay zekâ mühendisliği programının eğitmen kadrosu nasıl belirlendi?

Yapay zekâ alanında ülkemiz akademisyenlerinin pek çok araştırma projesi, tez çalışması ve makalesi bulunuyor. Sadece nicel değil, nitel karşılığı da olan çalışmalardan bahsediyoruz. Uzun zamandır lisansüstü eğitimlerde yayılan bir hacimle yapay zekâ üzerine ya da yapay zekâyla ilgili tezler yapılıyor. Bu bilgi birikimi sadece bölümümüzde değil, ülkemizin pek çok saygın diğer bölümlerinde de mevcut. Biz akademik kadromuzun niceliği ve niteliğinin yanı sıra genişlemeye devam edeceği yönelimlerden birini açık biçimde adresleyerek bu programı kurduk. Dolayısıyla geçmiş tecrübelerin yinelendiği bir durum ile karşı karşıya değiliz.

Yapay zekâ mühendisliği programımız bilgisayar mühendisliği bölümü bünyesinde yürütülecek. Doğal olarak başta eğitim kadromuzda yer alan mevcut öğretim üyelerimiz bu programa destek verecekler. Hali hazırda araştırma konuları doğrudan yapay zekâ ve uygulamaları olan 10’un üzerinde çok başarılı ve dünyaca tanınan öğretim üyemiz bulunuyor. Önümüzdeki yıllarda Hacettepe’nin yapay zekâ alanında bir çekim merkezi haline gelmesi ile birlikte aramıza yeni öğretim üyeleri de dahil olacaktır.

Yapay zekâ mühendisliğinin bilgisayar mühendisliğine göre ne gibi farkları olacak?
Bilgisayar mühendisliğinin kısıtlı olarak sunabildiği yapının aksine yapay zekâ mühendisliğine kayıtlı öğrenciler bütüncül bir yapı içinde yapay zekâ konusunda bilgilenecekler ve onun ötesinde uzmanlaşacaklar. Öğrencilerimiz ayrıca yapay zekâ konusuna katkı sağlayabilecek içinde psikoloji, felsefe gibi ilişkili bilim dallarından derslerinin de olduğu bir ders havuzundan alan dışı dersler seçecekler.

Yapay zekâ mühendisliği (YZM) lisans programımızı tanımlarken dünyadaki hangi programları incelediniz?
Dünyadaki bu programların tamamını çok kapsamlı biçimde inceledik. Örneğin, A.B.D.’de CMU, Bilgisayar Bilimleri Bölümü altında geçtiğimiz sonbaharda Yapay Zekâ lisans programını duyurdu. Benzer şekilde yine geçtiğimiz yıl MIT,yeni bir yapılanmaya gideceğini School of Computing adıyla yeni bir fakülte kuracağını ve bu fakülte bünyesinde yapay zekânın temelde olacağı yeni lisans programları açacağını ilan etti. Derin öğrenme deyince herkesin ilk aklına gelen üniversitelerden biri olan Kanada’daki University of Toronto da yapay zekâ odaklı bir lisans programına çok yakında öğrenci almaya başlayacak. İngiltere’de University of Edinburgh, University of Birmingham, University of Sheffield gibi birçok saygın üniversitede Bilgisayar Bilimleri bünyesinde yapay zekâ ve bilgisayar bilimleri lisans programları mevcut. Uzak Doğu’da da yine The Chinese University of Hong Kong’un yapay zekâ üzerine bir mühendislik lisans programı açmış durumda. Bu liste daha da uzatılabilir.

Hacettepe’nin yapay zekâ konusunda bayrak taşıyıcı olarak üstlendiği bu rol sizce diğer üniversitelere de örnek olur mu?
Biz bu programın gerekliliği tespit edip, üzerimize düşen sorumluluğu üstlendik. Ama emin olun riskleri biliyoruz ve risk yönetimini de biliyoruz mühendisler olarak. Bu nedenle, iyi örnek bir olmak isteriz. Ama emin olun, bizim bu bölümü açma gerekçelerimiz ulusal ve uluslararası gerçeklere dayalıdır, öznel değildir. Biz pek çok üniversitenin bizim modelimiz ile bölüm müfredatlarının eksenlerini belirlemeyi daha açık biçimde tartışacaklarına ve yapay zekâ mühendisliğine gereken bilgi yatırımını yapacaklarına inanıyoruz.