Skip to main content

Gelişmeleri kaçırmak istemiyor olabilirsiniz ama ruh sağlığınızı tehlikeye attığınızın farkında mısınız? FOMO’nuza iyi gelecek ipuçları haberimizde..

Bilindiği gibi FOMO artık sözlüğe girmiş ve resmen kabul edilmiş durumda. 2013 yılında Oxford Dictionary’e dâhil olan FOMO, “Fear of missing out” yani “gelişmeleri kaçırma korkusu” anlamına geliyor. FOMO, özellikle ‘nomofobi’ olarak bilinen, bağımlılık derecesinde telefon kullanma durumu olarak değerlendirilebilir. Peki, FOMO ile nasıl başa çıkabilirsiniz?

  • Öncelikle FOMO’nuzu olduğunu kabul edin

FOMO’nun sizde bir kaygıya neden olduğunu kabul etmeniz düşük bir ihtimal olsa da, bununla yüzleşin. FOMO kaygı getirdiği gibi değerli zamanınızı da çalıyor.

  • Geceleri sosyal medya günlüğü yazın

Her gece yatmadan önce akıllı telefonunuzun “notlar” bölümünü açarak o gün sosyal medya sitelerinden öğrendiğiniz yeni 5 şeyi yazın. Kısa süre içinde ne kadar az derecede yeni şey öğrendiğinizi fark edeceksiniz. Bu teknikle beyniniz eğiterek, sosyal medya sitelerine girdiğinizde kendi kendinize şunu sormayı öğreneceksiniz: “Bu sosyal medya sitesinden en son ne zaman yeni bir şey öğrendim?”

  • Telefonunuzda sosyal medya kullanımını takvime bağlayın

SMS göndermek, WhatsApp’e bakmak veya telefonda konuşmak dışında sosyal medya site ziyaretlerinizi bir takvime bağlayın. Bu takvimi telefonunuza kaydedin ve kendinizi takvim bağlı kalmaya zorlayın. İlk başlarda bu, biraz zor gelecek ama kendinizi durdurun. Sonunda kazanan siz olacaksınız ve yeni bir alışkanlık edineceksiniz.

  • Sosyal medya kullanımına 10 dakikalık sınırlama getirin

Sosyal medya kullanımına bir saat içinde 10 dakikalık kullanım sınırı getirin. Bunu yapmak için ise gerekiyorsa alarm kurabilirsiniz. Alarm çalmaya başladığında telefonu hemen elinizden bırakın. Bunun sonucunda ise haftada neredeyse bir işgünü kazancınız olduğunu göreceksiniz.

  • İnsan insana etkileşim

Hemen hemen her gün telefonunuzu kullanmadığınız bir dönemde yakınınızdaki biriyle temasa geçin ve paylaşmak istediği bir şey olup olmadığını sorun. En azından gününü nasıl geçtiğini sorabilirsiniz. Başka insanlarla konuşmanın neşelendirici ya da mutluluk verici bir etkisi olduğunu keşfedeceksiniz.

Kaynak: Entrepreneur