Skip to main content

Epson, Yıllık Sürdürülebilirlik Raporu’nda yüzde yüz yenilenebilir enerji ile çalışma hedefine giden yoldaki adımlarını detaylandırıyor.

Yıllık Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımlayan Epson’un faaliyetlerinde kısa vadede yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçmeyi hedeflediği görülüyor. Marka ayrıca, 2050 yılına gelindiğinde faaliyetlerinin hiçbirinde yeraltı fosil kaynakları kullanmamayı hedefliyor.

Epson’un Yıllık Sürdürülebilirlik Raporu’nda markanın kendi dönüşümüne yaptığı yatırımın ötesinde her müşterinin sürdürülebilir geleceğe ulaşmasına yardımcı olacak ısısız teknolojiler gibi inovasyonların ayrıntılarına da yer verildi. Epson, 2030 yılına kadar 1,5°C senaryosu uyarınca toplam emisyonları azaltmayı, 2050’de karbon negatif olmayı ve sıfır yeraltı kaynağı kullanımını hedefliyor. Marka, ürün ve hizmetlerle tedarik zincirlerinin çevresel etkilerini azaltırken, döngüsel bir ekonomide sürdürülebilirliği sağlayacak.

İlk kez 2008’de duyurdu

2008 yılında, 2050 yılına kadar çevresel hedeflerin bir ifadesi olarak Çevresel Vizyon 2050’yi oluşturan Epson, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini (SDG’ler) kabul etmesi ve Paris Anlaşması’nın karbonsuzlaştırmaya doğru bir rota çizmesiyle, 2018’de çevre vizyonunu revize etti.

Şirket, Mart 2021’de vizyonunu revize ederek  karbondan arındırma ve kaynak geri dönüşümü gibi önemli toplumsal sorunları ele alma konusundaki güçlü kararlılığını yansıtan belirli hedefler belirledi.

Kaynakları tekrar tekrar kullanıyor

Epson, doğal zenginliklerin kullanım şeklini önemli ölçüde değiştirecek. 2025 yılına kadar emisyonlarını yüzde 44’e varan oranda azaltmayı planlayan marka, 2050 yılından itibaren yeraltı kaynaklarını kullanmayacak. Şirket, daha önce çıkarılan yeraltı kaynaklarını mevcut yer üstü kaynakları olarak kullanacak. Epson ekosistem sermayesinin, akıllıca kullanılırsa yenilenebilir ve tükenmez olduğunu düşünüyor. Doğal dünyada güneş enerjisi kullanılan tek enerji kaynağı ve tüm maddeler atık üretmeden dolaşıyor. Epson doğadan öğrenmeye, atık üretmekten kaçınmaya ve ticari faaliyetlerinde kaynakları tekrar tekrar kullanmaya çalışıyor.

Yüzde 100 geri dönüştürülen kaynaklar

Epson, ticari faaliyetlerinden kaynaklanan tüm sera gazı emisyonlarının sınırlandırılması olarak tanımlanan ‘karbon negatif’ olmayı amaçlıyor. İlk olarak, üretim ve ürünlerle ilgili enerji kullanımını en aza indirecek ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçecek. Epson, kullanım sırasında daha küçük çevresel ayak izine sahip ürünler sağlayarak müşterilerinin sera gazı emisyonlarını azaltıyor. Teknoloji devi gelecekte de toplam kaynak girdilerini azaltmak, atıkları/imha etmeyi ortadan kaldırmak ve yüzde 100 geri dönüştürülmüş kaynaklar kullanmak için çaba gösterecek.

National Geographic ile işbirliği

Sürdürülebilirlik Raporu, Epson’un müşteri odaklı ve sürdürülebilirlik odaklı inovasyonlarını detaylandırıyor. Örneğin, ısısız yazıcıları güç tüketimini ve karbondioksit emisyonlarını %83’e varan oranda azaltıyor. Bu teknolojilerin tüm Avrupa’da benimsenmesi, yıllık enerji kullanımında 1 milyar kW/sa ve karbondioksit emisyonlarında 410 bin ton azalma sağlıyor. Epson’un ısısız teknolojileri, National Geographic ile çözüm ortaklığına ve kuruluşun kutuplardaki donmuş haldeki toprak tabakasının çözülmesini ve buna eşlik eden metan emisyonlarındaki artışı tersine çevirmeye yönelik çabalarına ilham kaynağı oluyor.

Epson CEO’su Yasunori Ogawa raporda şunları ifade ediyor: “İnsanlar her zaman zenginleşmeyi aradılar ancak odak noktası maddi ve ekonomik zenginlikti. Bu zenginlik arzusu, çevresel sorunlara katkıda bulundu. İleriye dönük olarak, sadece kendimizi değil, dünyanın geri kalanını ve bir bütün olarak küresel çevreyi zenginleştirmek gerekiyor. Sürdürülebilirlik bunu başarmak için temel bir ihtiyaç. Epson olarak hedeflerimizi revize ettik ve buna ulaşmak için vizyon belirledik. Epson’lar benzersiz Micro Piezo inkjet teknolojisi ile çevresel etkilerin azaltılmasına yardımcı oluyor. Ayrıca tüm faaliyetlerimizde çevresel eylemlerimizi hızlandıracağız. Müşterilerimiz ve ortaklarımızla birlikte çalışarak çabalarımızı daha da hızlandıracak ve sürdürülebilirliğin sağlanmasına ve toplulukların zenginleşmesine katkıda bulunacağız.”