Skip to main content

Dijital dönüşüm yolculuğunda en kritik konulardan biri nerede olduğunuzu bilmek, bunun içinde dijital olgunluğunuzu ölçmeniz şart. Peki ama nasıl? Digitopia Yönetici Ortağı Halil Aksu’ya Dijital Olgunluk Endeksi’nin detaylarını sorduk.

Dijital olgunluk ile dijital dönüşüm arasındaki ilişki nedir?

‘Dijital olgunluk’ diye bahsettiğimiz , bir kurumun dijitalleşme yolculuğunda ne aşamada olduğunu gösteren ‘ölçü birimi.’ Bizim modelimizde şu an için en üst ‘dijital’ mertebe ‘5’ seviyesi. Buralara ulaşmak sektörüne, temposuna, stratejik yatırımlarına ve yeteneklerine göre 10- 20 yıl sürecek. Daha sonrası için de 6’dan 10’a kadar devam edecek bir skala üzerinde Ar-Ge faaliyetlerimiz devam ediyor. Son 12 ayda ölçtüğümüz şirketlerin dijital olgunluk ortalamasının 2,7 seviyesinde olduğunu tespit ettik (5’lik skala üzerinden). Bu ülkenin gerçeklerini yansıtıyor. Bu da daha gidilecek çok yolun olduğunu gösteriyor.

Hangi sektörlerin dijital olgunluğu diğerlerine göre daha yüksek?
Dijital olgunluk yetkinliklerle ve yatırımlarla ilgilidir. Teknolojiye daha yakın olan, bu konuda son yıllar içinde daha çok yetkinlik geliştirmiş olan, bu alana daha çok yatırım yapmış olan kurumların diğerlerine göre daha önde olduğunu tespit ettik.

Telekomünikasyon sektörünün dijital olarak en olgun sektörlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Oyuncu sayısının az olması, çok çetin bir tüketici rekabeti olması, işin doğasının teknolojiyle çok iç içe olması ve çok büyük bütçe ve ekiplerle bu alanda yetkinliklerin çok gelişmiş olması nedeniyle, telekom operatörleri çok yol aldı. Bankalarımızın da çok gelişmiş dijital yetkinlikleri bulunuyor. 90’lı yılların sonunda başlayan internet bankacılığı, mobil şubeler, operasyonların merkezileşmesi ve dijitalleşmesi, analitik yetkinliklerin gelişmesi ile birlikte, tüketicilere olağanüstü hizmet kalitesi sunuluyor. Dolayısıyla da tümüyle dijital olan oyuncular ortaya çıkmış bulunuyor. İnternet ve e-ticaret sektörü işin doğası itibarıyla, özellikle ön yüzde, yani tüketiciye temas eden kanallarda çok dijitaller. Ancak arka ofislerinde, bazı durumlarda henüz gidilecek yol olduğunu görüyoruz. Üretim sektörü, otomotiv, madencilik ve benzeri sektörler biraz geriden geliyor. Buradaki marjlar sınırlı olduğu için, genelde hızlı ve somut geri dönüşü olan projelere yatırım yapılıyor. Bu yüzden de yetkinlik oluşturmak konusunda zafiyetler yaşanıyor. Perakende, sigortacılık, medya, sağlık, eğitim gibi sektörler ise ‘dijital olgunluk’ orta seviyede. Bir yandan imkanları var. Tüketici talep ediyor. Ama karlılık baskıları, operasyonel yoğunluk, yetenek eksiklikleri, dijital dönüşümün birinci gündem olmasına mani oluyor. Kullanmaları gereken en önemli avantajları ise müşteriye yakın olmak. Toplayabilecekleri verilerden değer elde etmeye çalışmalılar…

Dijital olgunluğu yüksek olanlar neleri farklı yapıyor?

Odaklanma, stratejik yaklaşım, yatırım ve sistematik bir şekilde yetkinlik geliştirme. Dijital dönüşümün can suyu veridir. Ne kadar çok veri toplayabilirseniz, o kadar iyi analiz yapabilirsiniz. Müşterinizi tanımak, tedarik zincirinizi optimize etmek, üretim kalitesini ve kapasitesini artırmak için bu gereklidir. Bundan dolayı “Her şey internete bağlanmalı” diyoruz. İnternete bağladığınız her şey, mağaza, bileklik, depo, araba, buzdolabı, kasa, şişe, kutu, giyim, aklınıza ne gelirse ne kadar veri üretirse, o kadar akıllı hale gelecek.

Dijital dönüşüm kendiliğinden olmuyor. Sadece teknolojiye yatırım yaparak da olmuyor. Sorunları tespit edecek; yaratıcı yeni iş modelleri düşünecek; onları hayata geçirecek; analizleri yapıp doğru kampanyaları tasarlayacak; müşteriye en iyi değer önermesini tarif edecek; yetenekli insan evladıdır. Bu konulara haiz, tecrübeli, pek çok proje yapmış uzman bulmak, ülkemizdeki en büyük zorluk. Bu gençleri sadece yüksek maaşla da tavlayamazsınız. Özgürlük, esneklik, kişisel gelişim ve yetenekli insanlarla, vizyoner liderlerle çalışma imkanları sunmanız gerekir. En köklü kurumsal markalar yerine, ortak çalışma ofislerinde kurulmuş yeni girişimler tercih edilebiliyor.

Dijital dönüşüm yolculuğunda olan şirketlere en önemli tavsiyeleriniz ne olur?

Asgari müştereklerde mutabakat. Ortak bir vizyonun olması, herkesin anladığı ve içselleştirdiği bir hedefin olması elzem. Bu olmazsa, kurumsal bir dönüşümden bahsedemeyiz. Herkes kendi çorbasını pişirir demektir.

Bu ortak vizyon etrafında bir ‘yönetim koalisyonu’ oluşturulmalı. Dijital dönüşüm liderlik gerektirir. Sadece genel müdürün veya CEO’nun kendi başına yapabileceği bir yük değildir. Kurumsal dönüşüm için, kültürel dönüşüm için, üst yöneticilerin her biri rol model haline gelecektir ve gelmelidir.
Nerede olduğunuzu bilin, dijital olgunluğunuzu ölçün. Buna göre hedefinizi belirleyin. Her yıl bu hedefe yaklaştığınızdan emin olun, gelişimi yakından izleyin ve yönetin. Yatırımlarınızı, yetkinliklerinizi, projelerinizi buna göre karar verin. Öncelikleriniz, hedefleriniz, kazanımlarınızı buna göre belirleyin.
Dijital dönüşüm sizden büyüktür. Kendi başınıza yapamazsınız. Yanınıza yol arkadaşları edinin. Etrafınızda bir ekosistem oluşturun. Akademisyenlerden, girişimcilerden, tedarikçilerden oluşan, dönüşüme değer katacak her kim varsa, tanışın, görüşün, farklı deneyimlerden yararlanın. Yarın lazım olacaktır.