Skip to main content

Ipsos’un “Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması” pandemi döneminin toplum üzerindeki etkilerine ışık tuttu.

Brand Week‘in son gününde, MediaCat Genel Yayın Yönetmeni Pelin Özkan ve Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik, Covid-19’un toplum üzerindeki etkileriyle birlikte sürecin duygu durumumuz ve davranışlarımız üzerinde yarattığı etkiyi masaya yatırdı.

Geçtiğimiz yüzyıla göre insanlığın virüs karşısında hiçbir ilerleme kaydedemediğini ve bunun üzerine ne yapabileceğimiz ilgili düşünmemiz gerektiğini ifade eden Sidar Gedik, paylaştığı verilerde toplumdaki endişe seviyesinin yüzde 75 olduğuna dikkat çekti.

Ipsos’un “Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması”ndan çıkan sonuçlar şöyle:

  • Araştırmaya göre, pandemi dönemi boyunca insanlar alışagelmiş günlük hayattaki rutinlerini ve planlarını gerçekleştiremedi. Karantina  boyunca planladığım bir çok şeyi yapamadım diyenlerin oranı yüzde 63 iken, salgın öncesinde günlük hayattaki rutinlerimi bile çok özledim diyenlerin oranı yüzde 67.
  • Verilere göre, ilk koronavirüs vakasının görülmesinden bu yana toplumdaki çok endişeli olan bireylerin oranı güz döneminde en yüksek seviyede. Kasım’ın ilk haftasında ise bu oran yüzde 77 seviyesine ulaşmış durumda. “Sizin veya ailenizden birinin koronavirüse yakalanmasından ne derece endişe ediyorsunuz?” sorusuna katılımcıların çok endişeli olma oranı 55+ üstü bireylerde kadınlarda yüzde 80’in üzerinde olmasına karşılık 18-25 yaş gençlerde ise bu oran yüzde 70’e geriliyor.
  • Endişe düzeyi bu kadar yüksek olmasına rağmen yine de her 5 kişiden 1’i koronavirüsün abartıldığını ve bireysel tedbir almanın gereksiz olduğunu düşünüyor. Ve sürenin uzaması ile birlikte bireylerin yaklaşık yarısı aldıkları önlemleri esnetmeye başlamış.
  • Koronavirüs salgınının bittiği ve hayatın normal akışına döndüğünü düşünmeniz için hiç vaka ve ölüm olmaması bekleniyor.
  • Pandemiyle birlikte evde kaldığımız dönemde çocuklara, eşe/partnere ve anne babaya ayırdığımız zaman arttı.
  • Pandemi başladığından beri sosyal hayat oldukça kısıtlanmış durumda. Her ne kadar zaman ilerledikçe biraz daha rahatlanmış gözükse de toplumun yüzde 77’isi hâlâ misafirliğe gitmiyor, misafir ağırlamıyor.
  • Ağustos’tan beri 2. dalganın yükselmesinden dolayı salgın ekonomiye göre bir adım önde gidiyor. Bu da gösteriyor ki ekonomi bizim için en az salgın kadar kritik bir öneme sahip.
  • Salgın öncesi dönemle kıyasladığında hane halkı harcama ve borçların arttığı görülüyor. Katılımcıların yüzde 94’ü ürün ve fiyatların artmasından endişeli. Yüzde 78’lik bir kısmı ise işini kaybetmekten korkuyor.
  • Salgın başladığından bu yana, yerli ürün tercihinde yüzde 44 bir artış söz konusu.
  • Pandemi döneminde yüzde 66’ımız defenfektanlar ile ilk kez bu dönemde tanıştı ve yüzde 20’miz kolonyayı ilk kez temizlik amaçlı kullandı. Yüzde 5’imizin ilk kez evde yemek yapası araştırmada öne çıkan bir diğer ayrıntı oldu.
  • Toplumun yarısından fazlası hayata bakışının değiştiğini düşüyor. Katılımcıların yarısı, bilim çevre koruma ve sade bir yaşam konuları benim için önemli olduğunu ifade ediyor. Önümüzdeki dönemde seçmenler iklim değişikliği çevresel riskler gibi konuları gündemlerinde görmek istiyorlar.