Skip to main content

Türkiye’deki CFO’ların yüzde 67’si şirket gelirlerinde, yüzde 55’i faaliyet karında artış yaşanacağını düşünüyor.

Deloitte tarafından gerçekleştirilen 12. Avrupa CFO anketi COVID-19 salgınının şirketleri nasıl etkilediği, bu koşullarda CFO’ların geleceğe bakışı ve stratejileri gibi konulara odaklanıyor. Araştırma sonuçlarına göre, CFO’lar pandeminin başladığı dönemle kıyaslandığında daha iyimser bir tablo çizseler de tam anlamıyla bir toparlanmanın gerçekleşmesi için önlerinde uzun bir yol olduğu konusunda görüş bildiriyorlar. Deloitte’un 18 farklı ülkede yer alan firmaları tarafından toplanan verilerin bir araya getirilmesi ile oluşturulan bu çalışma, Türkiye’den 63, toplamda 1.758 CFO’nun görüşlerini içeriyor.

Tüm dünyanın etkilendiği korona virüs salgını küçük büyük tüm şirketleri ekonomik açıdan oldukça zor durumda bıraktı. Buna rağmen, Türkiye’de CFO’lar Haziran’dan bu yana yaşanan değişimleri göz önünde bulundurduklarında finansal gelecekleri ile ilgili daha iyimser bir tablo çizmekteler. Araştırmaya Türkiye’den ve Avrupa’dan katılan CFO’ların hemen hemen yarısı önümüzdeki üç aya daha umutlu bakıyor. Bunun yanında önümüzdeki bir yıl içerisinde Türkiye’deki CFO’ların yüzde 67’si şirket gelirlerinde, yüzde 55’i faaliyet karında artış yaşanacağı yönünde görüş bildiriyor. Anketin sunduğu diğer bir gösterge ise şirketlerin risk iştahı; Türkiye’den katılım gösteren CFO’ların yüzde 43’ü yatırımlarını azaltacağını belirtirken bu oran Avrupa’da yüzde 37 seviyesinde.

Araştırma sonuçları toparlanma açısından ele alındığında Türkiye’deki CFO’ların, yüzde 17,2’si şu an gelir yaratma düzeylerinin kriz öncesi seviyeyle aynı düzeyde veya üzerinde olduğunu, yüzde 13,8’inin 2020 sonuna kadar toparlanmayı beklediğini; yüzde 15,2’sinin ise 2021’in 2. çeyreğinin sonuna kadar gelir yaratma düzeylerinin kriz öncesi düzeye döneceğini beklediğini gösteriyor. Bunun yanında yüzde 53,5 ile çoğunluğu 2021 2. çeyrek sonrası ve daha ilerisinde kriz öncesi seviyeye dönüleceğini düşünenler oluşturuyor.

Sonuçlar sektör düzeyinde incelendiğinde ise CFO’ların iyileşme konusunda en olumsuz olduğu sektörler inşaat ve profesyonel hizmetler olarak görülüyor. Sektör katılımcıları en erken 2021’in ikinci yarısında kriz öncesi seviyeye dönmeyi bekliyor. Perakende, finansal hizmetler ve endüstriyel ürünler ve hizmetler sektörleri de ağırlıklı olarak iyileşme için gözlerini 2021’in sonrasına dikmiş durumdalar.

Deloitte Türkiye Denetim Hizmetleri Lideri Ali Çiçekli araştırmaya ilişkin: “Pandeminin tüm iş hayatını yeniden şekillendirdiği bu dönemde, bazı sektörlerin hızla toparlandığı görülürken, diğerlerinin daha uzun ve kısmen belirsiz bir rotada ilerleyeceği görülüyor. Açıkçası pandeminin ilk dönemlerine göre CFO’lar artık duruma daha iyimser yaklaşıyor ve stratejilerini de birçok yönden farklı durumlara kolay adapte olmak üzerine kuruyorlar. Kesin olan şu ki, önümüzdeki dönemde CFO’ların değişimi kucaklaması, hedeflerini yeniden değerlendirmesi ve geleceğe yatırım yapması gerekecek.” diye konuştu.

Stratejiler önce maliyet diyor

Türkiye’deki CFO’lar kur dalgalanmaları, ekonomik görünüm/büyüme, jeopolitik riskler ve iç/dış talebin azalması gibi riskleri göz önünde bulundurduklarında defansif bir strateji belirlemenin daha faydalı olacağını düşünüyor. Bu sebeple şirket stratejilerini belirlerken ilk sırada ekonomik kaygılar nedeniyle maliyetlerin kontrolü ve azaltılması geliyor. Nakit akışının artırılması yönünde alınacak aksiyonlar ikinci sırada yer alırken, faaliyet harcamalarının azaltılması bunu takip ediyor. Ancak dördüncü ve beşinci sıralarda CFO’ların daha cesur stratejiler belirlemek adına organik büyüme ve yeni pazarlarda büyümeyi seçtiği görülüyor. Araştırmaya Avrupa’dan katılan CFO’lar için de ekonomik kaygılar sebebiyle maliyet azaltımı ve nakit akışının artırılması stratejilerin belirlenmesinde önemli rol oynarken, dijitalleşmenin de stratejilerinde kilit bir faktör olduğu ortaya çıkıyor.