Skip to main content

Brand Week Istanbul, üçüncü gününde Cem Yılmaz’ı ağırladı. Yılmaz, oturumda Opet’le kurduğu gönül bağından ve mesleğiyle ilgili özel açıklamalarda bulundu.

Brand Week Istanbul üçüncü gününe Opet Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Zengin’in moderatörlüğünde gerçekleşen ve Cem Yılmaz’ın konuk olduğu “Ne Fark Eder?” oturumuyla başladı.

Murat Zengin ve Cem Yılmaz arasında soru cevap şeklinde ilerleyen sohbette Yılmaz, mesleğiyle ilgili özel açıklamalarda bulundu. Yılmaz’a göre markalar öncelikle neden tüketici bizi seçmeli ve ürünümüzü almalı sorularını kendisine sorması gerekiyor. Yılmaz, reklam filmi yazarken de etkileyici hikayeler yaratmak için inceliğe dikkat ettiğini ifade etti “Karakter oluştururken şablonlardan faydalandığımız bir gerçek. Hikaye oluşturmak için karşıtlıklar üzerinden üzerinden bakmak lazım. Klişelerden faydalanıyorum ama detaylar fark yaratıyor.”

Gösterilerine hazırlık sürecinden de bahseden Yılmaz, “ Gençken daha umarsızdım. Sahneye ilk çıktığım andan itibaren herkesi güldürmeli miyim? diye düşünüyorum. Tabii ki bunu düşünerek bir hazırlık yapmıyorum ama yine de bir çatı altındaysanız yani mesela bir dergide bir çizerseniz, derginin içeriği, duruşu ya da yaklaşımı bellidir. Bu size büyük bir konfor alanı sağlar. Siz de çizimlerinizi bu duruşa, bu içeriğe ve yaklaşıma göre yaparsınız. Fakat bireysel bir iş yaptığınızda taviz vermeden, kendi güldüğüm şeyi anlattığımda bana kim gülüyor, o çok daha fazla önem kazanıyor. Mesleğimle ilgili katıyım! Buna herkes güler dediğiniz şey aslında belki gerçekten komik olmayabilir ve siz koca bir kariyeri bu yanlış anlamanın üzerine kurabilirsiniz. O yüzden koca bir salonda herkes gülerken, bir kişi hiç gülmüyorsa bu benim konum olur. “ dedi.

Aynı oturumda kendisini çizgi dışı olarak gördüğünden de bahseden Cem Yılmaz, “ Ben de bu mesleğe herkes gibi çok küçük yaşlarda büyük ustaların çizimlerini, renklerini taklit ederek başladım. Fakat sahneye çıktığım anda, izleyenlerime bambaşka bir şey sunuyorum. O yüzden kendimi çizginin dışında buluyorum. Bunu ben marjinalim demek için söylemiyorum, çemberin içinde kalıp, orayı dönüştürebilmek asıl mesele. Bu bana her zaman kendimi çok daha iyi hissettiriyor. ” açıklamalarında bulundu.