Skip to main content

Değerlemesi unicorn seviyesine yaklaşan Bulutistan, uluslararası bir teknoloji şirketi olmayı hedefliyor.

Turcorn 100 Programı’na kabul edilen Türkiye’nin ilk ve tek bulut hizmet sağlayıcısı Bulutistan, uluslararası teknoloji şirketi olma hedefiyle yurtiçi ve yurtdışındaki büyüme yolculuğunu sürdürüyor.

30 Nisan’da Wyndham Grand Levent’te düzenlenen basın toplantısında Bulutistan Kurucusu ve CEO’su Begim Başlıgil, Bulutistan Türkiye Genel Müdürü Gökhan Gençtürk ve CTO Hakan İnanır, global ve Türkiye bulut pazarıyla ilgili büyüme beklentilerinin yanı sıra, sektörlerin bulut saklama trendleri ve Bulutistan’ın yurtiçi ve yurtdışı pazardaki büyüme hedeflerini paylaştı.

Begim Başlıgil: “Uluslararası bir teknoloji şirketi olmayı hedefliyoruz”

Toplantıda konuşan Begim Başlıgil, dijital dönüşümün hızlanmasıyla bulut bilişim çözümlerine olan talebin arttığını belirtti. Küresel bulut pazarının 2023’te 600 milyar dolara ulaştığını ve 2027’de yaklaşık 1 trilyon dolara çıkmasının beklendiğini söyledi. Türkiye’deki bulut pazarının henüz olgunlaşma aşamasında olduğunu ve şu anda yaklaşık 500 milyon dolar olduğunu belirten Başlıgil, birkaç yıl içinde 1 milyar dolar seviyesine ulaşmasını beklediklerini vurguladı.

Bulutistan’ın Türkiye ve yurt dışındaki yapılanmasıyla ilgili bilgi veren Begim Başlıgil, ana firmanın ICT Bulut Bilişim A.Ş olduğunu, Bulutistan’ın ise Türkiye ve Azerbaycan’da kullanılan bir isim olduğunu ifade etti. Başlıgil, Avrupa pazarında ise ICT Cloud markasıyla faaliyet gösterdiklerini bu şirketin geçen yıl Almanya’nın finans ve telekomünikasyon merkezi Frankfurt’ta kurulduğuna dikkat çekti. Avrupa pazarında faaliyet gösteren ICT Cloud GmbH’nin ana firma olan ICT Bulut Bilişim A.Ş.’nin yüzde 100 iştiraki olduğunu dile getirdi.

Başlıgil, Avrupa pazarında yüzde 100 Türkiye sermayeli yatırımcı olduklarını belirterek “Uluslararası gelirlerimizi %200 artırdık. Bununla birlikte değerlerimiz de önemli ölçüde arttı ve şirket değerlememiz unicorn seviyesine yaklaşıyor. Ancak, tek bir hedefe odaklanmak yerine uluslararası bir teknoloji şirketi olmayı hedefleyerek, gençlerin tercih ettiği bir iş ortamı yaratmak istiyoruz. Bu hedefimiz oldukça umut verici ve vizyonumuzu gerçekleştirmek için kararlıyız” dedi.

“Sektörün önde gelen trendi, yapay zekâ”

Teknoloji alanında Türkiye’nin devasa bir potansiyeli olduğuna dikkat çeken Başlıgil, “Türkiye’nin ilacı teknoloji yatırımı yapmak. Burası sektörde hızlı sonuçlar alabileceğimiz ve büyük etki yaratabileceğimiz bir yer” dedi.

Yapay zekânın, şu anda sektörün önde gelen trendi olduğunu söyleyen Başlıgil, “Kurumlar, iş süreçlerinde yapay zekâyı nasıl kullanacaklarını henüz tam olarak bilmiyor ve bu alanda yapay zekâ danışmanlığına olan ihtiyaç artıyor. Danışmanlık sonrasında, çözümleri üreten yazılım şirketleri devreye giriyor. Yapay zekâda üç temel alan var: Eğitim, optimizasyon ve çıkarım. Bu alanda farklı iş süreçlerinin otomasyonu her geçen gün daha fazla konuşulmaya başlanıyor. Yapay zekânın gelişimine dünya genelinde karşı durmak mümkün değil; bu yüzden tüm dünyada yapay zekâ tartışılıyor ve gelişimi devam edecek” diye konuştu.

“Devlet tarafında bir teknoloji politikası olmalı”

Başlıgil, teknoloji alanındaki teşviklerle ilgili de görüşlerini paylaştı ve konunun sadece finansla sınırlı olmadığını belirterek, “Birçok ülkede, ülkeler kendi şirketlerini tercih ediyorlar, özellikle teknoloji alanında. Satın almacılar ve IT uzmanları açısından bakıldığında, bir perspektif değişikliğine ihtiyacımız var. İyi işler yapıyoruz, ancak bunları sahiplenme konusunda geri kalıyoruz. Teknolojik açıdan geride değiliz, sadece kurumsal olarak daha ileri gitmemiz gerekiyor. Bu nedenle teşviklerden öte, kendi markalarımızı sahiplenmeyi öğrenmeliyiz. Devletin de bir teknoloji politikasına ihtiyacı var. Bu politika, sadece teknolojiye odaklanan, net hedefleri olan bir yapıya sahip olmalı. Finansal destek önemli, ancak asıl kritik olan bu değişimi sağlamak” diye konuştu.

Gökhan Gençtürk: “Yönetim kurullarında bir sandalye yapay zekâya ayrılacak”

Bulutistan Türkiye Genel Müdürü Gökhan Gençtürk, şu anda hem dünyada hem Türkiye’de her sektörde yapay zekâ furyası yaşandığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Her sektörde insanlar ‘yapay zekayla ne yapabilirim’ diye sormaya başladı. Çünkü büyük bir furya geliyor. Örneğin GPU, yapay zekâ işlemcileri ve diğer görselleştirme teknolojileri üreten Amerikan teknoloji şirketi Nvidia bir anda dünyanın en değerli markaları arasına girdi. Bize de gittiğimiz her müşteri bu konuyu soruyor. Özellikle GPU (Graphics Processing Unit) ile donatılmış sunucuları soruyorlar. Çünkü yapay zekâyla çalışabilmesi için mevcuttaki donanım altyapısı, teknolojisi yetmiyor. Daha gelişmiş bir teknoloji gerekiyor. GPU tabanlı donanımlar şu anda tercih ediliyor ve bekleniyor. Biz orada da öncü davrandık.”

Gençtürk, yapay zekânın şirketlere katkısının genel anlamda süreçte, kaynakta, işlem hızında ve karar mekanizmasında olacağını belirterek, “Hatta bir süre sonra şirketlerin yönetim kurullarında bir sandalye yapay zekâya ayrılacak. Çünkü hiç kimse yapay zekânın eriştiği dataya erişemiyor. Onun kadar hızlı düşünemez. Onun gibi farklı algoritmalardan çözüm öneremez” dedi.

Hakan İnanır: “Kabinet sayımızı yüzde 71, tükettiğimiz enerjiyi yüzde 75 artırdık”

Bulutistan Teknolojiden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi (CTO) Hakan İnanır, Bulutistan’ın işlem rakamlarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı: “2023 yılında kabinet sayımızı yüzde 71, tükettiğimiz enerjiyi yüzde 75 artırdık.  Bu altyapımızdaki büyümenin ve çeşitliliğin çok önemli bir göstergesi. Yine SAP Hana Cloud pazarındaki altyapımızı yüzde 40 büyüttük ki, SAP Hana altyapımızın ayakta kalma süresi %100. Bununla birlikte süreklilik de çok önemli, sistemlerimizi yedekliyoruz ve günde 1 milyona yaklaşan back-up aldık. Bunlar çok büyük işlem hacimleri anlamına geliyor. Tüm bunları yaparken günde 2 milyonun üzerinde değeri ölçüyor ve kendimizi de analizlerimizle geliştiriyoruz.”