Skip to main content

The Walt Disney Company’nin önemli animasyon sanatçılarından Eric Goldberg, animasyon sektörü ve Brand Week Istanbul’da yapacağı konuşma hakkında bilgi verdi.

Brand Week Istanbul’un merakla beklenilen konuşmacılarından biri de, The Walt Disney Company’nin önemli animasyon sanatçılarından Eric Goldberg. Kendisiyle 40 yılı aşan kariyerinde teknolojinin kariyerine nasıl yön verdiğini ve animasyonda çalışmaya nasıl karar verdiği hakkında görüştük.

Sizce animasyon sektörünü teknoloji nasıl değiştirdi?
Ben her şeyin elle çizildiği, bilgisayarın dâhil olmadığı bir dönemde bu sektöre giriş yaptım. Biz çektiğimiz sahnelerimizi çekimlerden en erken bir gün sonra görebiliyorduk. Her ne kadar bugün çok modası geçmiş gibi görünse de, bu durum kişiye bir kendine güven hissi veriyordu çünkü bir sahnenin sayısız varyasyonlarını yapmak için ne zamanınız ne de fırsatınız oluyordu. Benim akıl hocalarımdan birisi olan Art Babbitt; “Unutma, ilk seferinde de başarabilirsin” derdi hep. Bununla birlikte, gelişen teknoloji, şu anki CG tarzı animasyonun yanı sıra elle çizim yöntemleri için de bir nimet oldu. Eskiden olduğu gibi çektiğiniz sahnenin ortasında bir kareyi yanlış yapma korkusu hissetmeksizin birçok çizim gerektiren sahnelerin üstesinden yeni teknolojiler sayesinde rahatlıkla gelebiliyorsunuz artık.

Sizi bu sektörde çalışmaya motive eden şey ne oldu?
50’li yılların sonlarında ve 60’ların başında bir gençken, muhteşem “Golden Age” kısalarının ve filmlerinin ilk defa televizyonda yayınlandığı zamanlarda hepsini silip süpürmüştüm. Onların enerjisini, coşkusunu, mizahını, animasyonun güzelliğini seviyordum ve dört yaşındayken, zaten bir animatör olmayı istediğimi biliyordum. Altı yaşındayken, kendi çizim defterlerimi yapmaya başladım ve o günlerden bu günlere geldim.

Brand Week Istanbul’da gerçekleştireceğiniz konuşmanızda nelerden bahsedeceksiniz?
Konuşmamda, 90. yıl dönümü kutlamaları kapsamında sevgili dostumuz Mickey’nin şimdiye kadar üstlendiği muhteşem rollerine ve başından geçen birbirinden renkli maceralarına değineceğim. İzleyenlerin çok hoşuna gidecek eğlenceli kliplerin yanı sıra Mickey kısalarının Oscar’a aday olmuş bölümü “Get a Horse”u -hem de birçok perde arkası materyalle birlikte- göstereceğim ve 1928 yılından günümüze dek yenilenen tüm Mickey tasarımlarını seyirciler için canlı çizeceğim. Özetle, Mickey’i Mickey yapan şeyin ne olduğu hakkında konuşacağım.