PR ajansı Edelman, Y kuşağı olarak da bilinen ve 1980 ile 1995 yılları arasında doğmuş bireylerin bakış açıları, markaların hayatlarındaki yeri ve kültürel değişimlerin onların üzerindeki etkisi gibi birçok konuda kapsamlı bir analiz sunan 8095 isimli araştırmasının 2012 verilerini yayınladı. 8095 isimli araştırmanın 2012 verileri bu yıl, Türkiye’de bu yaş aralığında bulunan gençlerin istatistiklerini de içeriyor.
Araştırma, markaların gelişen rollerinin ve global ekonomik durgunluk gibi sosyoekonomik değişimlerin Y kuşağı üzerindeki etkilerini analiz etmek amacına odaklanıyor. 8095 araştırmasının verilerine göre Y kuşağı, satın alma eğilimlerini yönlendirmek konusunda oldukça iddialı. Öyle ki 11 ülkedeki Y kuşağı üyelerinin yüzde 74’ü, yaşıtlarının ve diğer kuşakların satın alma kararlarını etkileyebileceklerine inanıyor.
Türkiye’de Y kuşağı eğilimleri
-Türkiye’deki Y kuşağının ilk üç hedefi arasında ise ‘bir ev sahibi olmak’ (yüzde 86), ‘iş yerinde güçlü bir unvana sahip olmak’ (yüzde 82) ve ‘yüksek maaşlı bir işte çalışmak’ (yüzde 80) yer alıyor.
-11 ülke arasında, yüzde 76’lık bir oran ile Y kuşağının kendi işinin sahibi olmak istediği en yüksek ülke ise Türkiye.
-Dünyadaki Y kuşağı üyeleri, 7 kategori arasında en çok sağlıkla ilgili ürün ve hizmet harcamalarında yüksek miktarda ödeme yapıyor. Kıyafet ile güzellik/bakım harcamaları ise Y kuşağının en az miktarda ödeme yaptıkları alanlar olarak karşımıza çıkıyor.
Markalara öneriler
-Markalar, Y kuşağının ihtiyaç duyduğu ve markalardan talep ettikleri iki yönlü diyalogu yakalayabilmek için öncelikle, Y kuşağının kendi hedeflerine ulaşmaları için onları desteklemek durumundalar.
-Her marka Y kuşağını, ana hedefleri veya hedeflerini etkileyen bireyler olarak değerlendirmeli ve hem geleneksel hem de dijital arenada onlarla sürekli bir diyalog içinde olmalı.
-Y kuşağını, var olma amaçlarının ve hikâyelerinin birer elçisi olarak konumlandırmalılar. Onlara yeni deneyimler yaşatmalı bu sayede günümüz iletişiminde etkin bir yere sahip olan kulaktan kulağa yayılımı sağlamalılar.
Yorumlar