Yakın bir zamanda ortaya çıkıp hızlı bir şekilde sanat ve teknoloji dünyalarının gündemine oturan NFT’leri blokzinciri sistemlerinde yer alan eşsiz parçalar olarak tanımlamak mümkün. Kripto paralar gibi belirli bir değeri bir ya da birden fazla tokene çeviren NFT’ler, kripto paraların aksine bölünemiyor ya da dönüştürülemiyorlar.
NFT’ler özellikle sanat eserlerinin satışında kullanılıyorlar. Bir sanat eserinin NFT’sini satın alan bir kişi, o esere fiziksel olarak sahip olmasa da dijital versiyonun sahibi olabiliyor. Bu sahiplik, bir sanat eserinin dokunulabilir versiyonuna sahip olmaktan çok farklı. Çünkü satın alınan NFT ne kadar eşsiz olursa olsun, günün sonunda sahibi olunan meta, sadece bir kripto cüzdana eklenen dijital tokenlerden oluşuyor. Eğer satış çok gizli bir şekilde yapılmadıysa, bu dijital tokenlerin karşılık geldikleri sanat eserlerinin suretleri NFT’yi satın almamış, dolayısıyla hiçbir şekilde hak iddia edemeyecek olan kişiler tarafından görüntülenebiliyor, indirilebiliyor ve kullanılabiliyorlar.
Tam da bu noktaya değinmek üzere açılan yeni bir site, The NFT Bay, 19,5 terabaytlık bir NFT arşivini internet kullanıcıların önüne seriyor. The Pirate Bay adlı dünyaca ünlü, korsan içerikleri barındıran torrent sitesinden esinlenilerek oluşturulmuş olan The NFT Bay, bugüne kadar satışa sunulmuş tüm NFT’lerin aslında suret olarak internetten indirilebilir oldukları düşüncesine dayanıyor.
Avusturalyalı bir yazılım geliştirici olan Geoffrey Huntley tarafından yaratılan The NFT Bay projesi, Ethereum ve Solana blokzincirlerindeki tüm NFT’lerin suretlerini içerecek şekilde hazırlanmış. Fakat, bu sanat projesinin bir de mesajı var. Bir NFT satın almanın günümüze bir imaja ulaşmak ya da indirmek için yönergelere sahip olmaktan farksız olduğunu iddia eden Huntley, bugüne kadar gördüğü NFT’lerin çoğunun Web 2.0 depolama sistemlerinde yer alan imajlar olduklarını, gelecekte ulaşılamaz olma ihtimallerinin olduğunu ve dolayısıyla değer kaybedeceklerini belirtiyor.
İnsanların bir sağ tıklama ile indirilebilecek olan imajları nasıl indirebileceklerini anlatan yönergelere milyonlar harcadığını söyleyen Huntley, NFT piyasasındaki etkinliği 1630’larda Hollanda’da yaşanan ve sıklıkla dünyanın kaydedilmiş ilk finansal balonu olarak adlandırılan Lale Çılgınlığı’na benzeterek, gelecek nesillerin bu neslin lale çılgınlığını inceleyebilmesi için bu projeyi başlattığını aktarıyor.
Huntley, NFT’lerin ve kripto paraların çevreye verdikleri çok ciddi zararlara da değinerek, arşivi indirenlere bir soru soruyor: “Gezegenimizi bunun için mi mahvettik?”
Kaynak: “The NFT Bay” Shares Multi-Terabyte Archive of ‘Pirated’ NFTs – TorrentFreak
Yorumlar