Bu yıl 14’üncü kez düzenlenen Digital Age Tech Summit, “Future Proofing” teması altında, yeni iş modellerinin işlendiği Digital Inspiration ve teknolojinin hayatımıza getirdiği sorunların çözümüne odaklanan Technological Wellbeing salonlarında konuklarını ağırladı. Garanti BBVA kurumsal sponsorluğunda düzenlenen etkinlik, MediaCat ve Digital Age Genel Yayın Yönetmeni Pelin Özkan ve Levent Erden’in “Markalar için NFT Neyin Habercisi ve Hangi Kapıları Açacak?” başlıklı sohbetiyle başladı.
Digital Age Tech Summit’te Technological Wellbeing sahnesinin ilk konuğu Shiok Meats Kurucu Ortağı ve CEO’su Dr. Sandhya Sriram’dı. Yağ, hücre ve kök hücre temelli deniz mahsulleri üreten Shiok Meats’in hikâyesini paylaşarak sürdürülebilirlik, çevre ve sağlık ekseninde gıdanın geleceğine dair farklı bir perspektif sunan Sriram, şimdiye kadar Ar-Ge ve üretim için 20 milyon dolar harcama yaptıklarını kaydederek, alternatif gıdaları sofralarımızda daha sık görmeye çok uzak olmadığımızın sinyalini verdi.
“Teknolojinin bedenimize nüfuz ettiğini hissediyoruz”
Ars Electronica Sanat Direktörü Gerfried Stocker, “İş ve Toplum Üzerindeki Etkileriyle Sanatın Gücü” sunumuyla Technological Wellbeing sahnesindeydi. 1979 yılında başlayan Ars Electronica yolculuğunu “sanat, teknoloji ve toplum” üçgeninde kurguladıklarını söyleyen Stocker “art thinking” kavramı üzerinde durdu. Bu sayede “yeni alternatifleri görebilmek için görüş açılarını genişlettiklerini” söyleyen Stocker, yapay zekâ sayesinde “yaratıcı doğaçlama” kabiliyetlerinin mümkün kılındığını söyledi. Stocker, yaşadığımız dönemi “sektörün dijitalleşmesi değil; düşünce ve karar alma süreçlerimizin dijitalleşmesi” olarak adlandırdı.
Her gün 30 dakika YouTube!
Deloitte Kanada TMT Araştırma Direktörü Duncan Stewart, Digital Age Tech Summit katılımcılarıyla “Streaming, İşletme Ağları ve Kırsal İnternette Son Trendler” sunumuyla buluştu. Stewart’ın trendler arasından süzdüğü bir gerçeklik, dünyada her gün 2 milyar saat YouTube izlendiğiydi. Bu verinin gezegendeki herkesin günde yarım saat YouTube izlediği anlamına geldiğini söyleyen Stewart, katılımcıları bu konu üzerine düşünmeye davet etti.
Araştırmacı, ABD’de pek çok streaming servis seçeneği olduğunu ancak izleyicilerin tercihlerinin bu servisler arasında kısa vadeli gidip gelme yönünde olduğunu söyledi. Bu da elbette streaming servis içeriklerine duyulan bağlılık konusunda bir soru işareti yaratıyor. Duncan’a göre bu, içerikler yönünden bir problem olarak okunmalı.
İnsanlar ve makineler: Birlikte nasıl yaşayacağız?
University of Toulouse Center for Collective Learning Direktörü Dr. César A. Hidalgo, insan ve makinelerin birlikte nasıl yaşağacağı sorusuna yanıt aradı. Sunumunda “How Humans Judge Machines” kitabından örnekler paylaşan Hidalgo, insanların ve makinelerin eylemlerinin yargılanma süreçleri üzerinde durdu. Hidalgo’ya göre insanların, insanları ve makineleri algılama şekilleri arasında ciddi farklar var. İnsanların bilinçle hareket etmeleri yargı mekanizmasında temel ayıraç. Yani ahlaki alanda geçerli olan temel ayıraç bu; bilinçli eylemde bulunma. Yine insanlar, makineleri tolere etme konusunda daha mesafeliler. Bu ise insanların niyetle, makinelerin ise sonuçla yargılanma farklılığından kaynaklanıyor.
TBWA\Istanbul Chief Strategy Officer Toygun Yılmazer ve Divera AI’ın Kurucu ve CEO’su Burak Babacan ise “Yapay Zekâ ile Gerçek Strateji Yapılır mı?” sorusuna yanıt vermek üzere bir araya geldiler. Yapay zekânın işini zorlaştıran durumlardan bahsedildiği oturumda yapay zekânın etkili sonuçlar ortaya koyabilmesi için veri setinin çeşitlendirilmesi ve her durumun her varyasyonunun veri olarak yüklenmesi gerektiğinin altı çizildi.
Sanal gerçekliğe klinik bir bakış
Yapay zekâ ile gerçek strateji yapılıp yapılamayacağını tartışan Toygun Yılmazer ve Burak Babacan’ın ardından Digital Inspiration sahnesini ikiliden devralan USC Institute of Creative Technologies Medical VR Direktörü Profesör Albert “Skip” Rizzo, “Geleceğe Yakın Bakış: Sanal Gerçeklikle Gelen Bireysel Sağlık” başlıklı sunumuyla yapay zekânın klinik alandaki kullanımına dair son gelişmeleri aktardı.
Klinik amaçlı kullanılan yapay zekânın psikolojik, bilişsel ve motor işlev sorunlarından mustarip bireylerin rehabilitasyon ve tedavisine katkısını -bazılarını Güney Kaliforniya Üniversitesi’ndeki merkezde bizzat gerçekleştirdikleri- sanal gerçeklik uygulamalarıyla örneklendirerek açıklayan Rizzo, “maruz bırakma” (expose), “motive etme” (motivate), “ölçümleme” (measure), “dikkat dağıtma” (distract) ve “etkileşime geçirme” (engage) olarak sınıflandırdığı beş maddelik bir mantra doğrultusunda uygulanan etkileyici klinik yapay zekâ çalışmalarını DATS izleyicileriyle paylaştı.
İnovasyonda amaç dönemi
University College London İnovasyon ve Toplumsal Değer Profesörü Rainer Kattel, kamu kurumlarının 21’inci yüzyıl ekonomisinde hem çevik hem de istikrarlı olması gerekliliğine odaklanan sunumuyla Digital Inspiration sahnesindeydi. Sunumuna Britanyalı Kompozitör Brian Eno’nun “Bürokratlar bilgiyi istikrara kavuşturur, işlerin yürümesini sağlar ve bazen hayli radikal inovasyonlara imza atarlar” sözünü alıntılayarak başlayan Kattel, içinde bulunduğumuz dönemde hükümetlerin onyıllık planlar tasarlayıp bazen birkaç günde harekete geçmek durumunda kalabildiklerini söyleyerek hükümet nezdinde “amaç” mefhumunun ikili yapısına değindi.
Hükümet kanalıyla gerçekleştirilen inovasyonlar ile hükümet bünyesinde gerçekleştirilen inovasyonları karşılaştıran Kattel, odağında amaç olan yeni bir inovasyon anlayışı dönemine girildiğinin altını çizerek, amaç temelli inovasyonu kamu kurumları üzerinden açıkladı.
Daha iyi bir yaşam mümkün
New Economics Foundation Baş Araştırmacısı Anna Coote, evrensel temelli gelirin gerçekten işe yarayıp yaramayacağını tartıştığı sunumuyla Technological Wellbeing sahnesindeydi. Herkesin temel ihtiyaçlarının karşılanması için yeterli gelire ihtiyaç duyduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Coote, insanların hayatlarını sürdürebilmek için güvenli birer alana ihtiyaç duyduklarını ve bunun sağlanabilmesi için de sosyal politikaların adil, ekolojik ve sürdürülebilir olması gerektiğini belirtti.
İdealin bu kesin tanımına rağmen ihtiyaçların her zaman karşılanamadığı gerçeğini de yok saymayan Coote, anlamlı bir hayat sürmek için nakit paranın yeterli olmadığının; yoksulluk ve eşitsizlikle mücadelede evrensel temel gelire ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
Akılda kalan mekânsal deneyimler yaratmak
Kent Plancısı ve Oyun Tasarımcısı Konstantinos Dimopoulos “Toplumsal Olasılıklar: Kentin Geleceğini Oyunlarla Tasarlamak” sunumuyla yer aldığı DATS sahnesinde sanal kamusal alanlara dair etkileyici örnekler paylaştı. “Video oyunlarındaki mekân kurgusunda sosyalleşmeyi mümkün kılıyoruz” diyen Dimopoulos, pandemi dünyasında oyun tecrübesi için de ayrı bir pencere açtı. Çevresel hikâye anlatıcılığında, tarihsel, mimari, siyasi, kültürel ve küresel ekonomiye uzanan moda, bölgenin florası ve müzik beğenisi gibi pek çok alanda bilgi paylaşımının mümkün olduğunu belirtti Dimopoulos. “Akılda kalan mekânsal deneyimler yaratmak önemli” diyen tasarımcı, oyunlardaki mekân kurgusunun yer yer fizik kurallarını dahi göz ardı edebileceğiniz özgürleştirici yanı olduğunu da belirtti.
Dijital dünyada aktif yaşlanma
Nörobilimci, Müzisyen ve Yazar Prof. Daniel Levitin, “Görünmezlik Perdesini Kaldırmak: Dijital Dönüşüm Dünyasında Aktif Yaşlanma” başlıklı konuşmasında izleyicileri, yaşlanma algısını yeniden düşünmeye davet etti. Dünya nüfusunun yaşlanmakta olduğuna dikkat çeken Prof. Levitin, yaşlanmayla birlikte kişinin değerinin azalması bir yana daha saygı duyulması gereken bir evreye geçiş yaptığına dikkat çekerek, iş dünyasının aktif yaşlanmayı gündemlerine taşıması gerektiğine vurgu yaptı.
“Stratejileri Reçetelere, İçgörüleri İyimser Deneyimlere Dönüştürmek” başlıklı son oturumda Kıdemli Trend Stratejisti ve Marka Fütüristi Dr. Behice Ece İlhan, Pepsico Türkiye, Strateji, İçgörü ve Dijitalden Sorumlu Kıdemli Direktör Gizem Turan Pazar, Johnson&Johnson, Tüketici Ürünleri Grubu, Türkiye Pazarlama Direktörü Alperen Özkan, FutureBright Group Kurucu ve Yönetici Ortağı Akan Abdula bir araya geldi.
Oturumda Covid-19 ile birlikte tüketicinin büyük bir değişimden geçtiği ve bu değişimle birlikte markaların da gerçekliğinin değiştiğinden söz edildi. Hemfikir olunan konu ise güven ve sorumluluk kavramlarını anlamlandırma şeklinin değiştiği bu dönemde markaların değişime öncülük etmesi gerektiğiydi.
Yorumlar