Teknoloji hayatımıza mutluluk getirdi mi? Bugünlerde en çok tartıştığımız konuların başında geliyor olsa gerek. Mutluluğun zamansal olarak bir devamlılığı olduğunu ve duygusal olarak yalnızca içinde bulunduğumuz zamana göndermede bulunduğunu aslında “anlık” durumlardan ibaret. Peki, günlük hayatımızın dijital endeksli bu anlık durumlarla çevrili olduğu bugün için yeni nesil mutluluk araştırmasını birlikte gerçekleştirdiğimiz Zenna’nın online görüşme methodu ile ulaştığı 18 yaş ve üzeri bin 222 kişi ne düşünüyor?
Şu anı yaşamak istemiyoruz
Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 77’si “şuan yaşadığımız dönem dışında, geçmişte ya da gelecekte yaşamak istediklerini” belirtiyor. İlginç olan ise dijital yerliler dediğimiz, 18-24 yaş kuşağının yüzde 36’sının da geçmiş dönemde yaşamayı istemesi. Araştırmaya göre teknoloji öncesi dönemi özleyenler (yüzde 43) daha büyük yaş gruplarından. Bu grup, köşe yazarlarını ve gazeteleri sosyal medyadan en çok takip eden kitle ve artık gazeteleri de dijital ortamda okumaya başladılar. Yüzde 34’ü ise teknolojinin daha da gelişeceği 2030 sonrası dönemde yaşamak isteyip, merak ettiğini söylüyor.
Peki, bu grup için teknoloji mutluluk değil bağımlılık mı demek?
Bu noktada görüşlerine başvurduğumuz İSMER Psikolojik Danışmanlık’tan Psikolog Pınar Ersöz Tezer bunun bir bağımlılık olmadığını, teknolojinin onların hayatlarının olağan ve kabul edilebilir bir parçası olduğunu söylüyor.
Dijital kaynaklar o kadar fazla ki bireyde doyumsuzluk yaratıyor
Eskiden hepimiz TV izler, DVD satın alır, kasetten müzik dinlerdik. Seçeneklerin giderek artması, muadillerinin türemesi mecranın veya ürünün kendisini kıymetsizleştirebileceği gibi insan davranışını da değiştirebilir. Geçen yıl aldığımız telefonun bu yıl eskidiğini düşünmemiz, yeni çıkan şarkıdan bir haftada sıkılmamız, TV modellerimizin bizi tatmin etmemesi gibi… Yine İSMER’den Psikolog Gizem Hünerli ise bu konuda şunları söylüyor: “Bir çocuk düşünün, istediği tüm oyuncaklara tek bir talebiyle sahip olabiliyor,oynuyor, sıkılınca anında yenisi geliyor. Bu durum çocuğu kısa vadede tatmin etse de uzun vadede mutlu etmez. Doyumsuzluk kaçınılmazdır. Günümüz koşullarında karşılaştığımız tablo da işte bu. ’’
Hayatımızı hangi dönemler arasında geçirmek isterdik? (%)
43 1999 ve öncesi (Teknolojinin hayatımızın içinde çok az olduğu dönem)
34 2030 sonrası (Teknolojinin hayatımızın içinde daha fazla olacağı dönem)
23 Şu an yaşadığımız dönem (Teknolojini hayatımızın içinde olduğu dönem)
Dijitalleşmenin en önemli katkısı bilgiye erişim ve iş hayatını kolaylaştırma
Dijital dünya ve dijital yaşam üzerine gerçekleştirdiğimiz tüm araştırmalar dijital dünyanın insana en büyük katkılarının başında “bilgiye erişim” ve “gündelik ve iş hayatını kolaylaştırmanın” geldiğini göstermekte. Dolayısıyla aslında kendimize zaman yaratma ihtiyacını da bir şekilde karşılamış olmuyor muyuz? Kazanılan bu zamanlar sosyalleşmemize olanak sağlayamıyor mu peki?
Devamı için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.
Yorumlar