Skip to main content

Dönüşüm optimizasyonunun ne anlama geldiğini ve hangi amaca hizmet ettiğini anlatmaya bir soruyla başlayalım. Evinizdeki su tesisatı arızalandığında evinizi satıp başka bir ev alır mısınız?

Dijital dünyada dönüşüm optimizasyonu

Dönüşüm optimizasyonu nedir?
İnternet standartlarında geçtiğimiz yıllarda yaşanan gelişmelerin (özellikle Javascript’in tüm tarayıcılarda standart haline gelmesi ile Flash’ın geçerliliğini yitirmesi) sağladığı teknik imkânlar, internet sitenizin görüntüsünün ziyaretçilerinizin tarayıcılarına yüklenirken dinamik olarak oluşması ya da değişmesini sağlayan birçok pratik uygulamanın da önünü açtı. Yazılımınızın çekirdek modüllerine müdahale etmeden yapabileceğiniz gerek görsel, gerekse fonksiyonel değişiklikler hayal gücünüzle sınırlı. Her ziyaretçinize internet sitenizin (ya da uygulamanızın) farklı, özelleştirilmiş bir versiyonunu göstermek bile mümkün, hatta bu uygulamaların en yaygın kullanım alanının da özelleştirme olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Bu teknik imkânların hayatımıza soktuğu konuların başında da dönüşüm optimizasyonu geliyor. Dönüşüm optimizasyonunu anlayabilmek için önce “dönüşüm”ü tanımlamakta fayda var: İnternet sitenize ya da uygulamanıza gelen ziyaretçi veya kullanıcıların, uygulama ya da internet sitenizin ticarî hedeflerinin gerçekleşmesine katkıda bulunmalarına “dönüşüm” (conversion) deniyor. Bu terimi ölçülebilir kılmak için kullanılan “dönüşüm oranı” ( conversion rate) ise ticarî fayda sağlayan ziyaretçi ya da kullanıcıların, ticari fayda sağlayacak aksiyonları almayanlara oranı olarak tanımlanıyor. Eldeki imkân ve kısıtlar dahilinde bu oranı optimize etme işlemi de “dönüşüm oranı optimizasyonu” (conversion rate optimization – CRO) ya da “dönüşüm optimizasyonu” olarak adlandırılıyor.

Sözlük tanımını biraz açmak gerekirse dönüşüm optimizasyonu, kullanıcı ya da ziyaretçilerinizin ticari beklentilerinizi yerine getirmelerinin önündeki engelleri tespit edip ortadan kaldırmak için atılan adımlar olarak özetlenebilir. Genellikle birden çok adımı kapsayan kullanıcı ziyaretleri derinlemesine analiz edilerek sorun yaşanan bölgeler saptanıyor ve içerik, arayüz ya da fonksiyonaliteden bir veya birkaçını kapsayan iyileştirme çalışmaları yapılıyor. Her bir iyileştirmenin etkisi minimal olsa da, bu oransal etkiler bir araya geldiklerinde -bileşik faiz hesabında olduğu gibi- ortaya kayda değer bir toplam etki çıkıyor. Üstelik kullanıcıların bir bölümünü yapılan değişikliklerden muaf tutarak, her bir müdahalenin etkisini izole edilmiş şekilde ölçümlemek, yapılan değişiklikler beklenen etkileri yaratmıyorsa tek tuşla yayından kaldırarak internet sitenizi birkaç saniye içinde eski haline döndürmek çok kolay.

Herhangi bir yazılım bilgisine sahip olmak gerekmeksizin, ücretli ya da ücretsiz uygulamalarla herkesin bu işlem ve ölçümlemeleri yapması mümkün. Üstelik oldukça küçük yüzdelerle ifade edilen dönüşüm oranları, küçük farklarla büyük etki yaratabiliyor, örneğin yüzde 2,5 olan dönüşüm oranınızı yüzde 5’e çıkarmak internet sitenizin ya da uygulamanızın (ticarî) performansını yüzde 100 artırıyor. Ancak, sorunlu alanların tanım ve tespiti yoğun ve nitelikli bir analiz süreci gerektiriyor. İşte bu noktada, kullanıcı deneyimi (UX) uzmanlığı önem kazanıyor. Yalnızca bir butonun rengini ya da sayfanızın başlığını değiştirerek (toplam 5 dakikadan daha kısa bir sürede) dönüşüm oranında kayda değer farklar yaratmak bile mümkün. Özellikle ürününüzden ticarî çıktılar elde ediyorsanız (örneğin bir e-ticaret sitesine sahipseniz), dönüşüm optimizasyonuna yaptığınız yatırımın 1–2 ay gibi kısa bir zaman diliminde fayda olarak geri dönme olasılığı yüksek.

Sayfalar: 1 2 3 4