Skip to main content

Tasarımından fiyatına diğer tüm özelliklerini sizlerle paylaştığımız yeni iPhone modellerini; bu haberimizde dijital dünyanın önemli gazeteci, tasarımcı ve diğer içerik üreticilerine sorduk ve iPhone 11 ailesi ile sunulan yeni teknolojileri bizim için yorumlamalarını istedik.

Apple 10 Eylül’de gerçekleştirdiği etkinlikte birçok yeni ürün ve teknolojiyi tanıtmasına rağmen tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği lansmanın en çok konuşulan ürünleri yine yeni iPhone modelleri oldu. Apple bu etkinlikte geleneği bozmadı ve bir kez daha 3 model tanıttı. iPhone 11, iPhone 11 Pro ve iPhone 11 Pro Max isimli yeni modeller arasında; üçlü kamera sistemi, iyileştirilmiş pil ömrü ve yapay öğrenme yetenekleri ile iPhone 11 Pro’nun “Pro” ismini hak edecek kadar güçlü bir iPhone olduğunun altını çizmeliyiz. Tasarımından fiyatına diğer tüm özelliklerini önceki haberlerimizde paylaştığımız yeni iPhone modellerini; bu haberimizde dijital dünyanın önemli gazeteci, tasarımcı ve diğer içerik üreticilerine sorduk ve iPhone 11 ailesi ile sunulan yeni teknolojileri bizim için yorumlamalarını istedik.

“Video konusunda rakiplerinden her zaman önde olan iPhone, bu defa farkı açtı”


Apple’ın bu yıl yaptığı lansman sonrasını değerlendirecek olursak, teknoloji dünyasından tam anlamıyla her kafadan ayrı bir ses çıktı. Kimi telefonları çok beğendi, kim hiç beğenmedi, kimi lansmanı vasat buldu, kimi çok dolu dolu geçti dedi. Yazılı, görsel medya, internet siteleri, sosyal medya hesapları iPhone 11 haberleri ile doldu taştı. Canlı olarak simultane çeviriler ile lansmanı yayınladılar. Bunun tek bir sebebi var. Apple ve özellikle de iPhone haberleri, paylaşımları her zaman yüksek etkileşim getiriyor. Herkes Apple ne yapmış diye merak ediyor, bununla ilgili üretilen içerikleri izliyor, okuyor. İşte yeni iPhone 11 böyle bir telefon olarak hayatımıza girdi. Alır mısın almaz mısın bilinmez ama ne olduğunu, hangi özellikleri olduğunu sokakta kime sorsan bildiği tek marka, model yine iPhone. iPhone11 Pro’ya ayrı bir parantez açmak gerek. Bu telefon adından da anlaşılacağı üzere ‘Pro’ ünvanını sonuna kadar hak ediyor gibi görünmekte. Özellikle mobil cihazlarda video performans artık çok önemli. Daha önceki modellerde de iPhone her zaman video konusunda rakiplerinin çok önündeydi. Bu modelle gerçekten farkı açtı diyebiliriz. Tabii ki ürünü inceledikten ve performansını zorladıktan sonra daha net konuşuruz ancak anlatılanlara ve lansmanda gördüklerimize göre özellikle kamera performansı ile öne çıkan bir model olduğunu söylemek yanlış olmaz.

iPhone 11 Pro yeni medyayı müthiş destekleyecek bir kamera deneyimi vadediyor”


Geleneksel medyanın sonuna yaklaştığımızı görüyorum. Artık büyük stüdyolarda, geniş ekipler, pahalı kamera ve teknik ekipmanlarla üretilen prodüksiyonların sonuna geliyoruz. İzleyici, canlı, samimi ve gerçek hayatın içinden hikayeler görmek istiyor. İçerik üreticilerle etkileşime girmek, yönlendirmekten hoşlanıyor. Bu bağlamda her türlü sosyal medya platformu için içerik üretenlerin çoğaldığı ve yaygınlaştığı bir dönemdeyiz. Apple ürünlerini de, tüketicilerin talep ve ihtiyaçlarının bir yansıması olarak görebiliriz. On binlerce dolarlık kameraların, montaj bilgisayarlarının ve pahalı yazılımların yapabildiklerini şimdi bir Apple telefon ve içine yüklü bir uygulama ile yapmak mümkün. iPhone 11 ile bu deneyim zirve noktasına çıkıyor. İçerik üretimini ve yeni medyayı müthiş destekleyecek bir gelişme olduğunu düşünüyorum.

“Yeni iPhone’lar Apple kullanıcılarının kamera konusundaki beklentilerini fazlası ile karşılıyor”


Apple’ın yeni iPhone modelleri hem isimlendirmeleri hem de sahip oldukları kamera yetenekleri ile diğer iPhone modellerinden keskin çizgilerle ayrılıyor. İlk olarak isimlendirmeyi ele almak gerek. Apple’ın daha önce tepe modellere nazaran daha uygun fiyatla satılan iPhone modellerinin isimlendirmesinde C, SE ve R gibi harfler kullanarak bu modelleri tepe modellerden sadece donanımsal olarak değil model ismiyle de kalın çizgilerle ayırdı.

iPhone XR’nin devam modeli olarak görebileceğimiz iPhone 11 ile bunun değiştiğini görüyoruz. Apple tarafında ilk defa fiyat/performans oranı yüksek model yeni iPhone olarak duyurulurken karlılığa odaklı ve daha gelişmiş özelliklere sahip modeller Pro takısı aldılar. iPhone 11 Pro ve iPhone Pro Max, kamera özellikleri, ekran teknolojileri ve boyutları ile iPhone 11’den ayrılıyor. Artık kullanıcılar yeni bir tepe model iPhone’a iPhone 11’e geçtiğimiz seneye göre daha uygun fiyatla sahip olabilecekler.

Kamera konusundaki gelişmeler ise cep telefonu dünyasında kamera konusunda yapılabilecek inovasyonun sınırsız olduğunun bir kanıtı niteliğinde. iPhone 11’de arka tarafta biri geniş diğeri ultra geniş açılı olmak üzere 2 kamera, Pro modellerinde geniş, ultra geniş açılı ve telefoto lensli olmak üzere 3 kamera yer alıyor.

Firma uzun süredir kullanıcıların beklediği gece çekim modu yanında Deep Fusion isimli yapay zeka destekli yeni bir çekim modu da duyurdu. Deep Fusion, telefon arkasında yer alan bütün kameralardan gelen veriyi işleyerek ortaya çok daha net ve gürültüden arındırılmış bir fotoğraf çıkartabiliyor. Bütün kameralar sensör olarak aynı özelliklerle donatılmış. 12MP sensörler, gelişmiş HDR fotoğraflar yanında 4K 60FPS HDR video da çekebiliyorlar.  Kullanıcı bir fotoğraf çekeceği zaman kameralar arasında seçim yapmak zorunda değil. Tuşa dokunduğu anda bütün kameralar aktif olup kayıt alabiliyor ve bu kaydı tek bir resim dosyasında saklıyorlar.

Kullanıcı daha sonra yakınlaştırma veya geniş açıya geçmek isterse galeriden resmi düzenle butonuna basarak bunu yapabiliyor. İşin güzel yanı ise 3. parti uygulamalar ile video çekerken de 2 kameradan gelen bilgi aynı anda 2 farklı dosyaya kayıt alınabiliyor. Böylece hem konuğu hem de kendinizi 4K 60FPS çözünürlükte kayıt ederek daha sonrasında kurguda bu kameralardan gelen farklı dosyaları kullanabiliyorsunuz.

Ön kamerada da geniş açılı bir lens yer alıyor ve kullanıcıya video çekmek istediğinde 4K 60FPS video kayıt seçeceği yanında Slow-Mo video kaydı yapma imkanı da veriliyor. Yeni iPhone’lar Apple kullanıcılarının kamera konusundaki beklentilerini fazlası ile karşılayarak pazarda yeni standartları belirliyorlar.

“Apple adımlarını, müşterisinin ‘ihtiyaçlarını’ dinleyerek atmaya devam ediyor” 


iPhone 11 serisinin lansmanı sonrasında tasarım perspektifinde aklımda kalanları özetlemem gerekirse; çığır açan ve akıl tutulmasına yol açacak bir yenilik yok.

Aksi yöndeki düşüncelere rağmen Apple adımlarını, müşterisinin ‘ihtiyaçlarını’ dinleyerek atmaya devam ediyor.  Bir telefon üzerinden yaratılan multimedya yaratım / tüketim deneyiminin kalitesi, mevcut şartlar altında -her sene yeni bir cihazı piyasaya sürdüklerini hiç unutmayalım- ne kadar artırılabilirse o kadar artırılmış gözüküyor. Ürünlerin endüstriyel tasarımlarında, özellikle kameraların konumlandığı alandaki karmaşa, kameraların yeni süper güçleri dikkate alındığında tolere edilebilir bir handikap olarak düşünülebilir.

Cihazların boyut olarak ele avuca sığamazlığı artıyor ve bu sebeple ekranın tek elle kullanımındaki zafiyetler git gide artıyor. Lakin bu durumun Apple’ı çok rahatsız ettiği söylenemez.  Özetle iPhone 11, Apple’ın kemikleşmiş fanatiklerini beklenti ekseninde mutsuz edecek olsa da ürünün kabuk tasarımından, içeriğindeki geliştirilmiş özelliklere kadar tek bir hedefe odaklanıyor: Pazar payını geliştirip daha fazla SKU satışına ulaşabilmek.

“Yeni A13 işlemcisi bence büyük övgüyü hak ediyor”


Yeni iPhone’lar tasarım olarak beni heyecanlandırmadı. Notch ve kamera çıkıntısı bir süre daha bizlerle.  Bugünlerde herkes olduğundan daha güzel görünmek istiyor.

Bu yüzden pazarlama olarak kamera özelliklerine eğilmiş olmalarını doğru buldum.

İlgimi çeken ise önceki nesillerde eksik kalan pil ömrü, kamera kalitesi gibi meseleleri işlemci teknolojisiyle çözmeye odaklanmaları.  Yeni A13 işlemcisi bence büyük övgüyü hak ediyor. 8,5 milyar transistörlü bu yeni işlemci, üstündeki yüzlerce voltaj kapısıyla çipin parçalı çalışmasını sağlıyor ve şarj ömrünü uzatıyor. Grafik ve işlemci tarafı önceki nesillerde de zaten çok iyiydi.  Saniyede 1 trilyon işlem yapabilen çipteki Machine Learning teknolojisi, grafik ve kamera tarafında müthiş cambazlıklar yapabilmeyi olanaklı hale getirmiş. Mobilde çip savaşları daha da kızışacak.

“iPhone 11 Pro’nun beni en çok heyecanlandıran özelliği üç farklı objektifle çekim yapabilmek”


Yönetmen olarak benim için en değerli şeylerden biri, gün içinde bana ilham veren anları video ve fotoğrafla arşivleyebilmek. iPhone hayatıma girdiğinden beri hem bireysel hem de markalar için hazırladığım projelerin sunumlarında iPhone ile çektiğim fotoğraf ve videoları kullanıyorum. Öncelikle, iPhone 11 Pro’nun beni en çok heyecanlandıran özelliği üç farklı objektifle çekim yapabilmek. Tele, Wide ve Ultrawide seçenekleri sayesinde ekstra bir lense gerek kalmadan istediğiniz film veya fotoğrafı çekebilirsiniz. Aynı zamanda bu objektifler arasında geçiş yaparken odak kaybı yaşamıyorsunuz. Akıllı telefonlarla çekim yaparken beni en çok zorlayan konulardan biri düşük ışık performansıdır. Artık iPhone 11 Pro bu konuya da bir çözüm getirmiş gibi. Düşük ışıkta yakalayabileceğiniz detayların derinliği ve geniş renk aralığı özellikleri iPhone 11 Pro’da denemeyi sabırsızlıkla beklediğim özelliklerden biri. Son olarak, iOS 13 sürümü ile gelen bir özellik olan video düzenleme araçları sayesinde, filminizi kaydettikten hemen sonra pozlama, renk sıcaklığı, kırpma ve ölçekleme gibi ayarları yerinde yapabilme imkânınız olacak.