Veri ve dijital dönüşüm, adeta bir çığ gibi büyüyerek etkilediği sektörlerin sayısını artırmaya devam ediyor. İnsan kaynakları (İK) da bunlardan biri. ‘Dijital insan kaynakları’ olarak adlandırılan bu yeni akımda, insan kaynakları süreçleri ve hizmetlerinde sosyal medya, mobil, analitik ve bulut teknolojilerinden faydalanılıyor. Başka bir deyişle dijital insan kaynakları, insan kaynaklarının dijital dönüşüm geçirmiş hali.
Birkaç cümleyle özetlemesi mümkün olan dijital insan kaynakları, aslında tıpkı dönüşüm geçiren diğer sektörler gibi İK’nın kökten bir değişim yaşamış hali. Bugün ülkemizdeki birçok şirketin de kullandığı dijital İK sisteminde sadece süreçler değil, iş yapış şekli de değişiyor. Yani dijital insan kaynakları sadece İK departmanlarını değil, tüm kurumu dönüştürüyor.
Dijital İK ile ilgili birkaç örnek paylaşmak istiyorum. Unilever, işe alım sürecinde radikal bir değişikliğe imza atarak CV toplamak yerine algoritmalar kullanmaya başladı. Yeni işe alım sürecinde Unilever öncelikle Facebook’tan ilan paylaşarak gençlerin dikkatini çekiyor, çevrimiçi oyunlar aracılığıyla konsantrasyon ve kısa süreli hafıza gibi becerilerini ölçüyor. Son olarak görüntülü görüşme yapıyor ve sonra işi yapay zekaya bırakıyor. Unilever, bu yeni sürecinin eskisine göre çok daha hızlı olduğunu ve doğru kişiyi bulma ihtimalini yüzde 80 artırdığını belirtti
45 bin çalışanı ve 5 bin sezonluk işçileriyle Avrupa’nın en büyük posta ve kargo teslimat hizmet sağlayıcılarından biri olan PostNL, İK süreçlerini dijitalleştirmek için SAP ile anlaştı. Bu anlaşma kapsamında SAP’ın SuccessFactors ve Concur çözümleri birleştirilerek MyHR adında bulut tabanlı bir İK portalı oluşturuldu. Bu portalda birçok uygulama yer alıyor. Yeni teknolojisi sayesinde PostNL’nin İK harcamaları yüzde 25 azaldı.
Uzmanlık gerektiren konularda aday havuzundaki yüzbinlerce aday arasından doğru kişiyi aramak, samanlıkta iğne aramaya benziyor. Bugün ülkemizde ve dünyada birçok şirket, yapay zeka (özellikle derin öğrenme) teknolojilerini kullanarak özgeçmişler arasından en uygun olanları işe alım uzmanlarının önüne getirilebiliyor. Böylelikle işe alım uzmanının aday havuzunda doğru alana ve adaylara odaklanmasıyla ciddi verimlilik artışı sağlanabiliyor.
Peki dijital insan kaynakları’nın şirketlere faydası ne? Bunu birkaç başlık altında toparlamak mümkün:
Geleceğin iş gücünü oluşturmak: Artık dijital ihtiyaçları karşılamak ve geleceğin işgücünü oluşturmak için yeni yaklaşımların benimsenmesi gerekiyor. Bugün bir kurumun başarılı olması için belli yeteneklere ihtiyaç var. Buradaki amaç, çalışanların kurumun performansını artırması için çalışanların performansını artırmak. Bu noktada İK departmanlarının da çalışanların yeteneklerine ve potansiyel risklerine hakim olması gerekiyor. Başarılı bir Dijital İnsan Kaynakları stratejisi, işte kurumlara bunu sunuyor.
Daha iyi çalışan deneyimi: Kişiselleştirilmiş, ilgi çekici bir deneyim sunmak olarak tanımlanan çalışan deneyimi sayesinde çalışanların kariyer ihtiyaçlarına cevap vererek işlerini daha üretken ve verimli bir şekilde yapmalarını sağlayabilirsiniz. Buna tüketici deneyimi olarak da yaklaşabilirsiniz. Çalışanlarınızı ne kadar mutlu ederseniz, onlardan o kadar performans alırsınız.
İş gücünü yönetmek: Çalışan sayısı arttıkça şirketlerin ister yarı zamanlı ister tam zamanlı tüm iş gücünü yönetebiliyor olması gerekiyor. Çünkü iş gücü, kurumsal değerleri, iş yeri deneyimini ve kurum kültürünü doğrudan etkiliyor. Dijital insan kaynakları bu noktada iş gücünün iyi bir şekilde gözlemlenmesini ve başarılı bir şekilde yönetilmesini sağlıyor.
Değişen kurum ihtiyaçlarına verimli ve çevik bir şekilde cevap vermek: Dijital İnsan Kaynakları ile aynı anda muhteşem bir çalışan deneyimi sunmak ve kurumsal ihtiyaçları hızlı bir şekilde karşılamak mümkün.
Sonuç olarak yeni teknolojiler bize bambaşka bir dünya sunuyor. Her alanda olduğu gibi İK alanında da teknolojiyi benimsemenin bütün şirketlere fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Gökhan Arıksoy, Teknoloji Danışmanı
Yorumlar