Skip to main content

Türkiye’deki dijital dönüşümü yönlendiren kadınlara göre, veri kaynakları bulmak ve çeşitliliği benimsemek gibi birkaç akılcı değişiklik bile büyük fark yaratabilir.

Türkiye’deki kuruluşlar, dijitalleştirilmiş hizmetler için artan talebi karşılayabilmek amacıyla bulut tabanlı dijital dönüşümü benimsiyor. İşlemlerin modernleştirilmesi, kolaylaştırılması ve daha uygun maliyetli çözümler sunulması, bugünün ekonomik ortamında bölgesel şirketler için değerli; ancak dijital dönüşümü benimsemek bazı şirketler için korkutucu olabiliyor. Bununla birlikte, bölgesel BT liderleri, bazı düzenlemeler ile dijital dönüşümün kuruluşlarına sağlayacağı faydayı kolayca ve hızlı bir şekilde artırabilir.

Yakın zamanda gerçekleştirilen Amazon Web Services “We Power Tech” oturumuna katılan ve Türkiye’deki kuruluşlarda dijital dönüşümü yönlendiren kadınlar, etkili bir dönüşüm planının nasıl uygulanacağı konusunda tavsiyelerde bulundu:

Pınar Köse Kulacz, Arçelik Dijital Transformasyon Müdürü
“Dijital dönüşüm bir öykü değil yolculuktur.”

Pınar Köse Kulacz, dijital dönüşümün bir öykü değil, yıllardır süregelen bir yolculuk olduğunu söylüyor: “Arçelik’in dijital dönüşüm hareketinin, müşteri odaklı dönüşüm, ürün ve hizmetlerin dönüşümü, sistem ve süreçlerin dönüşümü ve insan kaynaklarının dönüşümü olmak üzere dört ayağı bulunuyor. Sonuncusu, kültürel değişimin anahtarı. Dijitalleşme, her şirketin damarlarına sızmaya başladığından, şirket içindeki bütün birimleri etkileyen projeler üstlenmeliyiz. Bu da esasen kültürel bir dönüşüm. Herkes bu dönüşümün çok hızlı olmasını bekliyor ama buna daha çok bir geçiş diyebiliriz. Bir gecede hiçbir dönüşüm gerçekleşemez; sonuçta bir devrim yapmıyoruz. Herkesin, bunun bir yolculuk olduğunu, bu yolculuğun adımlarının ölçümleneceğini ve her ölçümün raporlanması gerektiğini anlaması gerekiyor. Örneğin, biz AWS üzerinde işlem ve depolama yaptığımız temel bulut projeleriyle başladık ve yıllar içinde bu kullanımı IoT, veri analizi ve sunucusuz bilişim gibi daha gelişmiş AWS hizmetlerini içerecek şekilde genişlettik.”

Elif Yıldırım Oktar, Coca-Cola İçecek Dijital Dönüşüm Lideri
“Veri en değerli varlıktır.”

Elif Yıldırım Oktar, bugünün şirketleri için en değerli varlık olan verinin öneminin altını çiziyor: “Günümüzün hızla değişen dünyasında değişime adapte olabilmek ve rekabetçi kalabilmek hem iş yapma biçimimizde, hem de düşünce şeklimizde ciddi değişiklikleri gerektirmektedir. Veri, artık teknolojinin ve dijital dönüşümün vazgeçilmez bir parçası. Bizim dönüşümümüz çok net ve kesin bir veri stratejisiyle başladı. Bu strateji, şirketimizde verinin değerini artırmaya ve özellikle karar süreçlerini dönüştürme fikrine dayanıyor, ancak bu yolculuk yalnızca veri ile sınırlı değil. Paralelde, bulut teknolojilerini ve makine öğrenimi gibi teknolojileri de veriden daha hızlı ve etkin değer üretmek adına aktif olarak kullanmaktayız.”

Berna Kulaksız, Vodafone Kurumsal Ürünler ve İş Ortakları Müdürü
“Pazarlama vizyonları yeni teknolojilere göre uyarlanmalı.”

Berna Kulaksız, çalışmalarındaki motive edici ve heyecan verici faktörün, pazarlama ekiplerinin vizyonlarının teknolojik sistemlere uyarlanması fikri olduğunu söylüyor: “Hayal kuran insanlar ile hayalleri gerçekleştiren insanlar arasında geçmişte bir bariyer vardı, bugün ise teknolojiyi yeterince iyi bilen insanlar doğrudan yaratım süreçlerinde yer alabiliyor. Bulut bilişim gibi yeni teknolojiler, ekiplerin AWS ile daha önce hiç olmadığı kadar kolay deney yapabilecekleri, daha cesur adımlar atmamıza yardımcı oldu. Bugün Vodafone’da her ürün yöneticisi, şirket içi çözümler geliştirmek için bir teknolojik ürün yöneticisinin yanı sıra teknik ve pazarlama departmanları ile birlikte çalışıyor.”

Zehra Öney, WTech Kurucu Başkanı
“Çeşitlilik, dijital dönüşümün anahtarı.”

Zehra Öney, dijital dönüşümü değerlendirmek için kendi kariyerinden örnekler veriyor. “Kariyerime, teknolojinin bir nevi olmadığı bir zamanda başladım. Kullandığımız en ileri teknoloji teleks ve faks makinasıydı. Değişime olan açıklığım, merakım ve geleceği anlama arzum, kariyerim boyunca teknolojiyle iç içe olmamı sağladı. Çalıştığım ve farklı sektörleri gözlemlediğim yıllar boyunca, Türkiye’de hakim olan görüşün, teknolojinin erkek işi olduğu ve kadınların üretim motivasyonundan yoksun tüketiciler oldukları yönünde şekillendiğini fark ettim. Ancak, çeşitlilik dijital dönüşümün anahtarıdır. Herkes için fırsat eşitliği sağlamalıyız. Akıllı bir teknolojik toplum yaratılması hedefine katkıda bulunmak için teknoloji sektöründeki kadın sayısını artırmalıyız. Hızla gelişen teknolojilerin dünyasında genç kadınları, özellikle de STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) alanında eğitim alanları, güçlendirmemiz gerekiyor.”