Skip to main content

Tom Goodwin’in yapay zekâ, dijital dönüşüm ve teknolojinin geleceğine dair içgörüleri, Brand Week Istanbul Inspiration Hall’deydi.

Yılın en ilham verici haftası Brand Week Istanbul, “Yeniden Düşün, Yeniden Yarat, Yeniden İnşa Et” teması altında 8 Kasım’da Haliç Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı. Farklı coğrafyalardan uzmanlarla, iş dünyasının ve yaratıcı endüstrilerin önde gelen isimlerinin bir araya geldiği etkinliğin ilk gününde Inspiration Hall’de gerçekleşen “Yapay Zekâya Dair Aykırı Sorular: Gerçek ve Kurguyu Birbirinden Ayırmak” adlı oturumda, yeni teknolojiler, dijital davranış kalıpları ve yeni medya platformları üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan ve bugün 700 binden fazla takipçiyle LinkedIn tarafından pazarlama alanında 1 numaralı “LinkedIn Voice” seçilen Tom Goodwin; etkili iş sonuçları elde etmek için teknolojinin gücünü, markalar dünyasındaki etkisini ve geleceğini ele aldı.

Post-dijital çağa uyumlu iş modellerini yeniden düşünmek gerektiğini savunan Goodwin, teknolojinin dünyayı, iş yapış şekillerimizi, hayatımızı ve beklentilerimizi nasıl değiştirdiğini ve bunun birçok uzmanın unuttuğu bir alan olduğuna dikkat çekti.

Goodwin’e göre teknolojiyi kullanma konusunda çok da iyi bir geçmişimiz yok ve henüz internetin gücünü tam olarak kavrayamadık. Hâlâ Excel ve günlük kullanıyoruz. Görüntülü toplantıları nasıl yapacağımızı tam olarak anlamış değiliz. Dolayısıyla geleceğe baktığımızda teknolojiyi benimseme konusunda oldukça yavaş olduğumuzu da anlamalıyız.

“Ürettiğimiz ürünlere, yaptığımız reklamlara baktığınızda 80’li yılların basılı reklamlarını yapmaya daha da yakınız” diyen Goodwin’e göre Instagram’ı kullanırken ve sosyal medya için reklamlar oluştururken bile, pazarlama veya reklamcılıkta hiçbir zaman büyük bir reform yaratmadık.

Hâlâ bugünün aynı pencerelerinden baktığımız sanal gerçekliğin geleceğini hayal etme eğiliminde olduğumuzu söyleyen Goodwin, önce uyum sağladığımızı, sonra yeniden düşündüğümüzü söylüyor.

Yapay zekânın iki boyutu: Yaratıcılık ve üretkenlik

Yapay zekânın, yaptığımız işi yeniden düşünmemiz ve insanların teknolojiye odaklanmasını istemek için mükemmel bir bahane olduğunu ifade eden Goodwin, sunumunda, yapay zekâ ve pazarlama arasındaki ilişkiye değinerek, yapay zekânın yaratıcılık ve üretkenlik olmak üzere iki açıdan ele alınması gerektiğini belirtti.

Goodwin, yapay zekâ ile yaratıcılığın ve üretkenliğin gelişebileceğini, görsel tanıma ve üretimi, metin ve video üretimi gibi birçok uygulamada yapay zekânın nimetlerinden yararlanılabileceğini ifade etti.

“Teknolojii daha fazlasını yapabilmemiz için bir kaldıraç görevi görür” diyen Goodwin’e göre denemeli, açık fikirli ve meraklı olmalıyız. Yapay zekânın mucizevi olabileceğine inanmalı, ancak öyle olduğunu varsaymamalıyız. Tom Goodwin, yapay zekâyı bizim için bir tehdit olarak düşünmeyi bırakıp, onu hayatın sunduğu bir hediye olarak düşünmeye başlamamız gerektiğini söylüyor.

Daha fazlasını yapmak için yapay zekâyı nasıl kullanabileceğimizi gerçekten düşünmemiz, geçmişe ve daha önce reklam yapma şeklimize bakmayı bırakmamız gerektiğini düşünen Goodwin, “Peki bunu gerçekleştirmekten bizi alıkoyan ne? Sanırım artık hiçbir zaman bu kadar derin bir teknolojiye sahip olmadığımız, insanları hiçbir zaman bu kadar anlayamadığımız, hiçbir zaman bu kadar gerçek empatiye sahip olamadığımız bir zamanda yaşıyoruz. Ve bence bu, reklamcılığın ne olması gerektiğini yeniden düşünmek için mükemmel ve şimdiye kadarki en iyi zaman. Ve artık bunu gerçekleştirmenin zamanı geldiğini düşünüyorum” dedi.