2000 sonrası nesli; cep telefonuna doğan, iPad ile mama yiyen, araştırmayı Google, ilişkiyi Facebook, anı saklamayı Instagram olarak gören neslin eğitimini, yalnız kitap defterle yapması mümkün değil. İlgisi ve algısının en açık olduğu yer teknoloji. Bunu bir eleştiri olarak değil, tespit olarak kabul edersek teknolojiyi eğitimde tehdit değil, fırsat hatta zorunluluk olarak görebiliriz.
Dikkat dağınıklığına önlem
Tüm teknolojik enstrümanlarda olduğu gibi eğitim teknolojileri de dikkat dağınıklığına çok açık. İnternet sitelerinin ortalama ziyaretleri iki, üç dakikalarda, sayfa başına ziyaret 15 sn üzerinde değil. Kullanım esnasında onlarca internet tarayıcısı, program ve uygulama aynı anda açık. Kullanıcı deneyiminin, tek ekranın çoklu kullanımı yönünde olduğu göz önünde bulundurularak tasarım ve uygulama gerçekleştirilmeli. Tabii, bunların hepsi çok iyi kurgulansa da, eğitimde teknolojinin ağırlığı arttıkça, kişilerin oto disiplinlerini artıracak motivasyonda olmaları gerekiyor.
Erişilebilirlik mi kolaycılık mı?
Kişilerin tüketim alışkanlıklarına uygun üretilen eğitim teknolojileri, bilgiye kolay erişilebilirlik sağlarken kullanıcı motivasyonu bu erişilebilirliği kolaycılık olarak da algılayabilir. Kullanım motivasyonu erişilebilirlik olduğunda büyük fırsat, kolaycılık olduğunda büyük tehlike doğuracaktır.
En yüksek fayda çalışanlar için
İnsanlar iş hayatlarına atıldıktan sonra eğitimleri maalesef çalıştıkları kurum ve çalıştıkları çevre ile sınırlı kalır. İş sonrası eğitime gitmek, herhangi bir okulda master/doktora yapmak ya da çalıştığı sektörle alakalı sertifika programlarına katılmak çok az kişinin sahip olabildiği fırsatken, aklınıza gelebilecek hemen her sektörde video konferanslara katılıp, webinarları takip etmek, her gün 20 dakika yabancı dilde canlı telefon konuşması yapıp dilinizi geliştirebileceğiniz uygulamalara sahip olmak hemen herkesin erişebileceği bir fırsat iken neredeyse her gün işe gitmekten daha az maliyetli ve daha az zaman alabilir.
Geleceğin insan kaynakları yönetimi, kişilerin üniversitesini, yüksek lisansını sorarken kendi çabası ile eğitim teknolojilerine ne kadar adapte olduğunu, bu sayede kişinin kendisini ne kadar geliştirdiğini sorgulamalı.
İnsan faktörü
Dünyanın en yüksek kapasiteli, en hızlı, en yenilikçi eğitim teknolojisini geliştirseniz de eğitim içeriğini hazırlayan ve o eğitimi talep edecek kişinin insan olduğunu unutmamak gerekir. Amacımız makinelerin birbirini eğitmesi değil, teknoloji yardımı ile insanın yine başka bir insanı eğitmesi olmalı. Bu nedenle geliştirilecek teknolojiler teknik insanların yardımı ile eğitimciler, araştırmacılar ve toplum bilimciler tarafından yapılmalı.
Güçlü Bestan
MMA Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi
Yorumlar