Skip to main content

2010 yılında piyasaya sürülen ilk Call of Duty: Black Ops oyunu çoğunluk tarafından beğenilmişti. Sonrasında beklenildiği gibi seri 3 tane daha devam oyunu çıkardı. Şu an elimizde olan ise serinin 5’inci oyunu. Peki 5 oyun sonunda ne değişti?

Call of Duty, her sene olduğu gibi bu seneyi de boş geçmedi ve bir oyunla arzı endam etti. Modern Warfare reboot’larının arkasından gelen ve beni gerek konusuyla gerek fragmanıyla yüksek bir beklentiye sokan CoD oyunu belli oldu, Black Ops Cold War. 2010 yılında piyasaya sürülen ilk Call of Duty: Black Ops oyunu çoğunluk tarafından beğenilmişti. Çok oyunculu modları ve CoD oyun serisinin hikâye yapısına yaptığı dokunuşlar birçok oyuncu tarafından beğenilmişti. Sonrasında beklenildiği gibi seri 3 tane daha devam oyunu çıkardı. Şu an elimizde olan ise serinin 5’inci oyunu. Peki 5 oyun sonunda ne değişti? Asıl soru şu, herhangi bir Cod serisinde ne değişmesini bekliyoruz?

Adında da anlaşıldığı gibi, oyun Soğuk Savaş döneminde geçiyor. ABD Başkanı Ronald Reagan döneminde, Soğuk Savaş soslu alternatif bir tarih yaratıyor. Bu dönemi oyunda tecrübe etmekten çok keyif aldım. Özellikle CoD’un gelecekte ya da 1. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Savaşı atmosferlerinden sonra güzel bir nefes arası gibi geldi. Tabii şöyle bir şey var, Soğuk Savaş’ın esprisi nedir? Sıcak Savaş’a dönüşmemiş bir gerginlik, kapalı kapılar arkasında dönen pazarlıklar, gizli ajanlar vs. demektir. Black Ops Cold War’da beklenildiği üzere, silahlı çatışmalar hayli fazla. Evet, standart bir CoD oyunundan beklediğimiz şey silahlı çatışmalar, aksiyon vs. ama Soğuk Savaş dediğimizde aklımıza gelen “gizlilik” öğeleri, burada nadiren karşımıza çıkıyor. İsmiyle tezat gibi görünüyor değil mi? Evet, tezat. Ama CoD’dan beklediğimiz “eğlence”yi bu şekilde yaşayabiliyoruz. Oyun boyunca, döneme uygun silahlarla donatılıyoruz, kullanması ya da deneyimlemesi birbirinden keyifli bu silahlarla sürekli çatışma halinde ilerliyoruz. Bize zaman zaman gizliliği bir tercih olarak sunsa da, inanın bu oyunda öldürmek çok daha keyifli.

Hikâye modunu sevdim. Hikâyenin ilerleyişi, sinematiklerin kullanımı, oyunun bütününe göre dengesi, her şeyi yerli yerinde. Soğuk Savaş döneminde geçen, tadı damakta bırakan mini dizi havasında başlıyor ve bitiyor. Mini dizi diyorum çünkü ortalama 6 saatte hikâye modunu bitiriyorsunuz. Moda başlarken karakterinizin cinsiyetini, geçmişini, özelliklerini seçiyorsunuz. Bu seçimler hikâye akışında karşınıza diyalog seçimi, ölüm kalım tercihleri, farklı sonlara hazırlayış gibi seçenekler sunuyor. Oyunda 3 farklı son var. Farklı karakter tercihleriyle farklı sonları deneyimlemek keyifli olabilir, ben henüz denemedim ama yapmayı planlıyorum. Hikâye zaten kısacık olduğu için ayrıntısına girmek istemiyorum, hem anlatmaya kalktıkça spoiler tuzağına düşmemiz olası. O yüzden hikâye modunu burada bırakıyorum.

Call of Duty: Black Ops Cold War’un asıl alameti farikası tabii ki online modları. Hatta CoD’un hayranlarının birçoğu hikâye modunu es geçip, direkt online modları deneyimliyor. Bunu biliyoruz. Ki zaten, çok sayıdaki online modu sayesinde oynanabilirliğini uzun süre koruyabiliyor. Cold War’un hikâye modundan aldığım zevkin aynısını online modlarda da aldım. Hatta zaman zaman daha fazlasını aldım diyebilirim ki, ben asla “online oyuncusu” klasmanında biri değilim.

Cold War’da standart online CoD oyun modlarının neredesyse hepsi var. Domination, Team Deatchmatch vs. yerli yerinde. Combined Arms ve Fireteam gibi yeni oyun modları da eklenmiş. Takım halinde oynanabilen bu modlar, hayli eğlenceli. Haritalara gelince, belki de oyunda en fazla içime sinen şey haritalar oldu. O kadar güzel tasarlanmış, ayrıntılı düşünülmüş ve güzel gözüküyorlar ki. Ve bu saydıklarımın hepsi bir standarta oturtulmuş ve neredeyse tüm haritalar için geçerli. Silah görünümleri, özelleştirmeler falan da yerli yerinde. E bir CoD online modundan daha ne isteyeceğiz?

Tabii ki Zombi modu. Bir Call of Duty klasiği olan Zombi Modu, Cold War’un en güzel taraflarından biri dersem abartmış olur muyum? Hiç olmam. Zombi modu bildiğimiz gibi. Yine çok eğlenceli, yine çok matrak. Dalga dalga gelen zombilere karşı acayip silahlarla dünyamızı savunuyoruz. Bunu istersek online olarak arkadaşlarımızla da yapabiliyoruz. Buradaki silah geliştirmelerinin tüm oyun modlarında da paylaştırılması güzel düşünülmüş.

Toparlarsak, Call of Duty: Black Ops Cold War’da düşündüğümden çok daha fazla vakit harcadığımı fark ettim. Hikâye modunu bir çırpıda bitirdikten sonra, zengin online oyun modları sürekli oynama imkanı sunuyor. Ülkemizdeki çılgın oyun fiyatları düşünülünce, bir oyuna verilen paranın hakkını nasıl alırız gibi hesaplar yapıyoruz ister istemez. Cold War, bu parayı verebileceğimiz oyunlardan biri. Çünkü, Cold War, online’da yaşayan bir oyun ve online desteği sürdüğü ve siz sıkılmadığını sürece bu oyunu sürekli oynayabileceksiniz. Ha bir de, oyunun bir bölümü Trabzon’da geçiyor, bunu zaten biliyorsunuz.

Puan

70/100