Türkiye’de toplam 51 milyon sosyal medya kullanıcısı var ve bu kullanıcıların %90’ı mobil. Türkiye’de ortalama bir kullanıcı 2 saat 24 dakikasını sosyal medya platformlarında geçiriyor. Mobil cihazlarımız tüm gün elimizden düşmüyor, hepimiz sosyal medyada zaman geçiriyoruz, peki hepimiz sosyal medyayı seviyor muyuz? İnsanlar günlük hayatında yer almasını tercih etmeyeceği kişilerle iletişim kurmaktan, gerekli – gereksiz paylaşımları görmekten, bot hesapların sahte etkileşiminden, yine bot hesaplar tarafından şişirilen ve influencer diye yutturulan hesapları görmekten bıktı. Üstüne bir de algoritma değişiklikleri gelince ekranlarımız iyice kontrolümüzden çıktı.
Çevremizdekilerin sosyal medya molası alması artık kimseyi şaşırtmıyor. Son dönem yapılan araştırmalar sosyal medya kullanıcılarının Facebook ve Instagram’ı WhatsApp ve Telegram gibi mesajlaşma uygulamaları için terk ettiğini veya bu platformlarda daha az vakit geçirdiğini ortaya koyuyor.
Bu açıdan ilk molaları alan ve ardından bu platformlardan uzaklaşarak düşüncelerini eyleme geçirenler gençler oldu. Gençler kendi küçük kapalı grupları üzerinden iletişim kurmayı seviyor ve hesaplarını genellikle gizli-kapalı yapıyor. Hem markalar hem içerik üreticileri hem de kullanıcılar genel gidişattan bıktı ve yeni platform arayışları sürüyor.
Markalar için hedef kitleyi toparlamak zor oluyor. Bütçeler arttı, kullanıcılar reklamlardan sıkıldı, gençlere ulaşmaları da zorlaştı. İçerik üreticileri gelir beklentisi içinde. Platformlardan adil bir gelir modeli bekliyor, erişim konusundaki güçlerini artırmak istiyorlar. Kullanıcılar ise ekranlarının kendi kontrollerinden çıkmasını ve her geçen gün adeta bir çöplüğe dönüşmesini istemiyorlar.
Mevcut durum gözlemlendiğinde çabuk benimsenecek yeni bir platformun tüm güç dengelerini değiştireceğini söylemek mümkün. Gençler son dönemde nerede diye merak ediyorsanız, farklı ve özgün bir platform olan Vero’ya da bir şans verebilirsiniz.
Daha az sosyal medya, daha fazla sosyal yaşam
“Daha az sosyal medya, daha fazla sosyal yaşam” sloganıyla 2015 yılında yayına başlayan Vero, Nisan ayında üçüncü yaşını kutluyor. Sakin ama emin adımlarla yoluna devam eden Vero, insanlar dışında kitap, müzik, film gibi bağlantıların paylaşılabildiği, bu alanda içerik üretenlerin daha yoğun kullanabileceği ve ürettiklerini kitlelere daha kolay ulaştırabileceği alternatif bir uygulama olarak öne çıkıyor.
Vero, şu dönemde oldukça popüler ve gençlerin beğenisini kazanmış durumda. Sade bir arayüz ile sunulan Vero’ya sadece adınız, soyadınız ve telefon numaranız ile giriş yaparak ücretsiz üye olabiliyorsunuz. Uygulamanın Türkçe dil seçeneği de var.
Buraya ilk giriş yaptığınızda, Instagram ya da Facebook gibi benzer temel prensiplere sahip bir sosyal ağ ile karşılaşıyorsunuz. Uygulama, fotoğraf, bağlantı, film / TV, Kitap ve Yer olmak üzere 6 farklı kategoride gönderi oluşturmanıza olanak sağlıyor. Kullanımı ise çok basit ve pratik. Bildirim ekranı üzerinden diğer platformlardaki arkadaşlarınızı görebiliyorsunuz. Mevcut listemde Vero’ya yoğun bir ilginin başladığını söyleyebilirim.
Uygulama, yeni bir ismi arkadaş olarak eklerken üç farklı seçeneğe ayırabilmenize de imkan tanıyor; tanıdık, arkadaş veya yakın arkadaş. Bu seçeneklerden birini seçtiğinizde ise karşı tarafa bildirim gitmiyor, listeyi sadece siz görüyorsunuz. Kullanıcıları “Bağlan” üzerinden arkadaş listenize ekliyor veya sadece “Takip” ediyorsunuz.
Şimdi gelin Vero’nun diğer platformlardan farklarını birlikte inceleyelim.
Algortimasızlığın hafifliğini hatırlayın
Vero’nun diğer sosyal platformlar arasındaki en büyük farklardan biri, ağın neyi ne zaman göreceğinizi belirlemek için herhangi bir algoritma kullanmaması ile ilgili. Malum algoritmalar sonrası mevcut platformlarda erişimler düştü, özellikle markalar ve içerik üreticileri zor durumlar yaşadı. Büyük emeklerle hesabını besleyenler için, reklam vermek adeta dayatıldı. Vero’da ekran akışınız, paylaşım zamanına göre ilerliyor. Bu açıdan algortimik karışıklıktan bıkanlara ilaç gibi geliyor.
Reklamsız sosyal medya deneyimi yaşayın
Vero’nun en ilgi çekici diğer bir özelliği ise reklamsız bir platform olması. Günümüzde pek çok kullanıcı akışlarındaki reklamların yoğunluğundan şikayetçi. Türkiye Ad-block kullanımı konusunda yüzde 40 kullanım oranı ile tüm dünyada 19. sırada. Ne sosyal medyada ne de web üzerinden reklam görmeye tahammül edemiyoruz. Reklamsız bir platform fikrine çoğumuz sıcak bakıyoruz.
Vero’da ekranınıza kontrolünüz dışında bir paylaşım gelmiyor. Akış, sadece listenizdeki kişilerin paylaşımından oluşuyor. Takip ettiğiniz kişiler bireysel reklam yapmıyorsa, akışınızda markalarla ilgili bir paylaşıma rastlamıyorsunuz.
Fotoğrafları kırpıp biçme derdinden kurtulun
Mevcut platformların tümü için önerilen bir boyut var. Bu sebeple görsellerimizi her mecraya özel bir elden geçirmemiz zorunlu oluyor. Vero bu zorlamayı da ortadan kaldırıyor. Görsel ve videolarınız tam boyutlu şekilde yüklenip, görüntülenebiliyor.
Hashtag’lerle gruplayın, emojilerle duygu katın
Vero’da hashtag’ler tıkır tıkır işliyor. Hashtagler üzerinden ilgili kullanıcılara ve akışa ulaşabiliyorsunuz. Genel kullanıcılar her ne kadar ilham verici ve sosyal yaşama dair önerilerini paylaşsa bile, Türk kullanıcıları arasında hala biraz Instagramvari kullanım alışkanlıklarına rastlıyoruz. Platformda emojilere de yer verebiliyorsunuz, ancak genel gözlemim fazla tercih edilmediği yönünde.
Vero’nun kurucusu Lübnanlı bir iş adamı ve milyarder olan Ayman Hariri. Platformun manifestosu iddialı ve kullanıcıları kendileri gibi olmaya çağırıyor.”İnsanlar doğal olarak bir ağ istiyorlar. İşte bu nedenle çevrimiçi sosyal ağlar son on yılda yaygın bir şekilde benimseniyor. Sürekli bir söz veriliyor. ”Arkadaşlarınızla iletişim kurun!”, ”Hayatınızda olanları paylaşın!’. Dolayısıyla biz daha otantik bir şey yaratmaya karar verdik. Kendiniz gibi olmanızı sağlayan bir sosyal ağ oluşturduk. Bu yüzden adı Vero, anlamı ise gerçek!”
Uygulama şimdilik ücretsiz kullanıcı kaydı alıyor, ancak ileride üyelik tabanlı bir modele geçerek yıllık bedel alması da söz konusu. Bu konuda web sitesinde ilk 1 milyon kullanıcıdan ücret talep edilmeyeceği yönünde bir açıklama var.
İster bir marka olun ister ise sıradan bir kullanıcı, platformlar için ürettiğimiz dijital mal varlıklarımız çok değerli. Üzerinde düşünmek, oluşturmak, paylaşmak ve ardından tekrar kontrol etmek zaman istiyor. Bu sebeple hala enerjiniz ve vaktiniz varsa Vero’ya da bir şans verebilirsiniz.
Yorumlar