Skip to main content

Dijital artık günlük hayatımıza sınırları ortadan kaldırarak karışmış durumda. Günümüzde özellikle tüketici odağında koşar adım devam eden, iş dünyasının da var gücüyle ayak uydurmaya çalıştığı dijitalleşme ise her gün yeni kavramları ve elbette bir kavram karmaşasını beraberinde getiriyor. Son günlerde adını sıkça duyar olduğumuz “post- dijital”de bu yeni kavramlardan yalnızca biri.

Post-dijital tüketiciyi anlamak

Post-dijital çağa geçiş sürecinin tamamlanmasına çok değil, belki bir 10 yıl var. Markaların bu yeni döneme adapte olması için öncelikle dijital dönüşümlerini tamamlamaları şart. Ancak bu farkındalık post-dijital çağa hazırlık sınavının yalnızca taban puanına karşılık gelecektir. Post-dijital tüketiciyi anlamak o kadar da kolay olmayacak.
Dijital sonrası çağın tüketicisini bugünden gözüne kestirmiş ve söz konusu yakın gelecekte ayakta kalacak başarılı markaların ortak özelliklerine baktığımızda ise karşımıza müşteri ile gerçek zamanlı temas etme becerisine sahip olmaları çıkıyor. Bunun altında önce müşteri-odaklı samimi bir stratejiye sahip olmaları, sonra da bunu hayata geçirmek için oluşturdukları müşteri yolculuklarını dijitalleşen dünyaya ayak uyduracak şekilde tasarlamaları yatıyor. Müşterileri için bu sihri yaratan işletmeler içgörü sistemlerinin ötesinde; teknolojinin sunduğu olanakları yaratıcılığın ve inovasyonun tüm işletmeye yayıldığı süreçlerle hayata geçirerek, bağlamsal bir pazarlama yaklaşımıyla anlık ve değer odaklı etkileşimler sunan, yaşayan markalar oluyor.

Post-Dijital-çaga-hazir-misiniz--15

Bunun en iyi örnekler Apple, Google ve Amazon gibi platform şirketleri. Bu şirketler donanımlarını platformlarıyla, kullanıcılarının ve ürünlerinin verilerini birleştirerek, daha önce hiç görmediğimiz bir güçle yeni küresel imparatorluklar kurmayı başardılar. Bugünün devleri dahi olsalar bu şirketlerin bile bir 10 yıl sonrası için yerleri garanti değil. Çünkü karşılarındaki daima talep eden ve önündeki sonsuz fırsat denizinde her fırsatta dümen kıran tüketici grubunun çok yakın zamanda tüm kontrolü eline alacağı post-dijital dönemde emin olun, müşteri deneyimi yolculuğu içinde markanın değer yaratabileceği noktalar da kanallar da çok değişecektir. Değişmeyecek olan temel bakış açısı ise insandan hareketle strateji geliştirmek olacak. Evet, teknoloji temelli dijitalleşme ile başlayan, ancak odağı giderek insana doğru kayan içinde olduğumuz dönüşüm süreci akabinde, kontrol şirketlerden tam anlamıyla müşterinin eline geçtiğinde yani post-dijital çağı yaşamaya başladığımızda bugünün millenial’larının markalarının en büyük müşteri odağı olacağını söylemek yanlış olmaz. Peki, deneyimi hayatının merkezine koyan yeni nesil tüketiciler yani millenial’lar markalardan ne bekliyor? Denemeden almayan, mağazadayken bir yandan Google’da daha indirimli fiyatlara göz atan, tatmin olmadığı deneyimler yaşadığında sosyal medyada markalar ve deneyimleri hakkında konuşan yarının post-dijital çağın tüketicilerini anlamak adına Twentify  ile birlikte 16–17 Haziran tarihlerinde, Türkiye’nin 74 ilinden 18–26 yaş arasında bulunan 749 katılımcının olduğu bir araştırma gerçekleştirdik.

Millenial’lar kimler?

Deneyim denilince akla gelen ilk  jenerasyon olan millenial’lar ABD’nin aksine, Avrupa’da daha farklı tanımlanıyor. Her ne kadar günümüzde popüler kültür ve teknoloji geçmişe oranla daha hızlı bir şekilde dünyada yayılıyor olsa da, internetin ivme kazandığı 1990’lı yıllarda ve öncesinde bu ulaşım bu kadar hızlı değildi. Bu nedenle, Amerika’da 1980–2000 yılı arasında doğan kişilere millenial denirken, Avrupa’da ve Türkiye’de bu aralık 1990 sonrasına tekabül ediyor. Millenial’lar şu an çalışma hayatındalar ve tüketici popülasyonunda büyük bir oran tutuyorlar. Peki, bu jenerasyonu farklı yapanlar neler? Bu jenerasyonu farklı yapan esas nokta, internet, teknoloji ve multimedyanın içine doğarak, farklı davranış ve tüketim alışkanlıklarına sahip olmaları.

Post-Dijital-çaga-hazir-misiniz--16

Etkileşim karşılaşması: Instagram > Facebook

Katılımcıların aktif olarak gerçekleştirdikleri dijital aktivitelerle başlayalım. Deneyimin öne çıktığı yeni jenerasyon, hangi tip dijital aktivitelerle vaktini değerlendiriyor?(%)

1. Anlık mesajlaşma   77,57

2. Sosyal medya 77,04

3. Oyun oynama 42,86

4. Müzik dinleme / dizi İzleme 38,58

5. Online TV İzleme 19,36

Peki, aktif olarak kullandıkları sosyal medya platformlarının önceliği ve yoğunluğu nasıl değişiyor? (%)

1. Instagram 82,11

2. Facebook 72,23

3. Twitter 41,26

4. Snapchat 36,18

5. Swarm 27,64

Sayfalar: 1 2 3 4 5