Skip to main content

Pandemi sonrası dönem için sosyal mesafenin korunması söylemleri, en çok da turizm sektörüne uygun bir terim değil. Peki bu şartlar bizi bu yaz nasıl bir turizm dönemi bekliyor?    

Turizm sektörü olarak yıllar içerisinde pek çok kriz yaşadık, bu sefer işimiz çok zor dediğimiz zamanlar olmuştu ancak sektör için ilk defa böylesi yaşanıyor. Ön görülemeyen bir pandemi hem sektörü hazırlıksız yakaladı, hem de yılı tamamen bitirebilecek bir tarihte meydana geldi. Erken rezervasyon satışlarının çoğu yapılmış, tam da herkes sezonun başlayacağını beklerken yaşanan bu süreç, ne zaman biteceği ön görülemeyen bir hal alarak turizm sektörüne daha büyük bir darbe vurdu. Turizmde normalleşme adımlarının atılmaya başladığı bugünlerde sektörde hala çok fazla belirsizlik hakim.

Sosyal mesafe turizmin doğasına uygun bir terim değil

Erken rezervasyon satışlarının yapılmış olması, on binlerce seyahat severden ücretleritahsil eden acente ve havayolu şirketleri, sürecin belirsizliği ve bir çok tüketicinin işini kaybetmesi nedeniyle para iadesi talepleri sonucu köşeye sıkıştı. Zira turizmde pek çok ödeme avantajların yakalanabilmesi adına önden yapılır, acenteci otele erken öderse otelci de diğer tedarikçilerine erkenden ödemeler yapıp sezon için ekonomik-uygun satın alımlar yapar ve sezona girmeden o ön ödemeler sayesinde tadilatlarını tamamlayarak sezona tertemiz bir başlangıç yapmaya çalışır. Bir anda acente ve havayollarının kapısında biriken müşteriler; “Erteleme istemiyoruz işimizi kaybettik paramızı almamız lazım” deyince, sektör kilitlendi ve iş çıkmaza girdi. Önce havayolları için devlet kanadından bir çözüm üretildi, iadelerin uçuşların başlamasından 60 gün sonrasına yapılabileceği ifade edildi. Acenteler içinse Mayıs ayı başlarında, aynı havayolunda olduğu gibi geri iadeleri yapabilecekleri yönetmelik değişikliği ile duyuruldu. Fakat pandeminin başından beri geçen iki aylık süreçte özellikle acenteler yıllardır iyi ilişkide oldukları pek çok müşterisi ile arasını istemeden de olsa bozmak zorunda kaldı. Zira iadelerin sadece yüzde 10’luk gibi bir kısmını yapabildiler. Pandemi sonrasında sektörü zor zamanların beklediği bir gerçek. Evet insanlar evde kalmaktan bunaldı, kendilerini dışarı atıp tatil yapmak isteyebilirler ancak can güvenliği söz konusu olduğunda bu tatiller daha korunaklı ve garantici bir şekilde tercih edilir diye düşünüyorum. Sosyal mesafenin korunması söylemleri, en çok da turizm sektörüne uygun bir terim değil. Yapılan anketlerde de görüyoruz ki, bu handikap tüketicileri rahatsız etmekte, o sebeple ağırlıklı olarak memlekete ve yazlıklara gitme tercih edilecek olsa da, bir kısım seyahat sever için de yelkenli ve guletlerle tekne turları, doğa turizmi ve özel villa konaklamaları 2020’de popüler olacak gibi gözüküyor. Seyahat severlerin ulaşım kullanmak zorunda kalacakları zaman da, daha çok kendi araçları ile gitmeyi isteyeceklerini düşünüyorum.

Turizm sektörünün önemli oyuncuları ne düşünüyor?

Türkiye’ye turist getiren incoming acentelerin yüzde 85’inin yazılımlarını kullandığı SAN TSG ve Paximum markalarının  Yönetim Kurulu Başkanı Erol TÜRK turizmdeki gündemi şöyşe değerlendiriyor: “Sektör bugüne kadar yaşadığı en zor krizle karşı karşıya. Bu sebeple biz de Türkiye turizmini pandemi sonrası ayağa kaldırabilmek adına bir teknoloji şirketinin sorumlulukları gereği çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Turizm yazılımları konusunda sektörün hızlıca toparlanabilmesi için hızlıca ihtiyacı olan ürünleri sağlamaya çalıştık. Mobil Sejour ile acentelerimizin evlerinden işlerini takip etmelerine imkan verdik. Rehber ve tur esnafı için mobil ürünleri geliştiriyoruz. Hotel2Sejour ve yolcu aplikasyonları ile otellere pandemi sonraında online check-in yaptırarak, sosyal mesafenin korunması ve lobilerde turistlerin dakikalarca beklemesine çözüm üretmiş olacağız. Son ürünümüz olan online kontrat modülümüz de, acenteci ile otelcilerin yüz yüze gelerek görüşmek yerine mobil üzerinden kontrat ve aksiyon planlarını yapabilecekleri uygulamamız ağustos ayında yeni kontrat dönemi için hazır olacak.”

Türkiye’nin otel arama motoru olarak bilinen 16 binin üzerinde otel listeleyen neredekal.com’un Genel Müdür Yardımcısı Özkan Özbaş ise: “Pandemi sonrası normalleşme geldiğinde tüketicilerin hijyen konularında hassasiyetleri olacağını düşünüyoruz. Bu sebeple ilk olarak internet site aramalarımıza ‘Korona Virüs Önlemi Alan Oteller’ kategorisini oluşturduk. Bu sayfalarda birlikte çalıştığımız online turizm acentelerinden aldığımız bilgilere dayalı bir liste oluşturduk. Bu listeyi güncel tutmak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz. Buna benzer bir sayfayı da sertifika almış oteller için yaparak son kullanıcılarımızın gönül rahatlığı ile bu sertifikaları inceleme ve kendileri için doğru tatile karar verebildikleri bir yapı kurmaya çalışıyoruz. Ayrıca tesislerden gelecek önlem listelerini de bir standarda oturtmak konusunda çalışmalarımız devam ediyor. villa ve yat kategorisi için bazı geliştirmeler yapmaya başladık” dedi.

Doğa turizmi ve yürüyüş turları konusunda sektörün liderlerinden Bukla Tur’un Kurucu Ortağı Okan Yenigün, “Salgın sonrası normalleşmeyle birlikte doğa turizmi ve yürüyüş turlarına ilginin artacağını düşünüyoruz. Zira pandemi döneminde bile, reklamlarımız olmamasına karşın doğa turlarımızı sormak için arayan çok fazla misafir oldu. Kalabalıktan kaçan insanlar bu tür tesislerde konaklamayı tercih edeceklerdir. İşletme bazında bakanlığımızca şart koşulan hijyen kurallarını uygulayan ve devamlılığını sağlayan işletmeler ile çalışacağız ayrıca biz kendimiz de bizzat denetimlerini üstleneceğiz. Bu yaz döneminde Karadeniz’de doğa turizminin ön plana çıkacağını, bununla birlikte büyük şehirlere yakın yerlerdeki trekking-yürüyüş turları, çadır kamp seyahatlerimizin de rağbet göreceğini düşünüyorum.” dedi.